Dayanışmamız gözaltına alınan, polisin vahşice saldırısına maruz kalan kadın arkadaşlarımızla!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde Cumhurbaşkanından, parti liderlerine kadar birçok kurum/kişi günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yaptılar. Lafta herkes kadına yönelik şiddete karşı! Herkes tedbir alınması, şiddete başvuranların en ağır biçimde cezalandırılmasından yana! Ama bütün bunlar, sadece ve sadece “görev savma“ ve boş vaatlerle günü kurtarmaya yönelik oluyor! Çünkü aynı anda, İstanbul/Tünel’de 25 Kasım eylemi yapmak isteyen kadın platformuna yasak konuluyor! Yasağa rağmen eylem için toplanmak isteyen kadınlara ise polis vahşice saldırıyor! Yerlerde sürükleniyor! Onlarca kadın gözaltına alınıyor! Polisin azgın saldırısına maruz kalan kadınlar arasında işçi-emekçi eylemlerindeki cesur ve kararlı genç kadın işçi TOMİS MYK üyesi Dilbent Türker arkadaş da var. İki yerden birden bacağı kırılıyor arkadaşımızın, ameliyatla platin takılmak zorunda kalınıyor!
Bu saldırganlık, özelde son zamanlardaki kadın eylemlerine yönelik bu tahammülsüzlük, iktidarıyla, polisiyle, tüm kurumlarıyla bu devletin erkek egemen faşist niteliğini bir kere daha göstermiştir. Nerdeyse her gün bir kadının öldürüldüğü ve sayısı bilinmeyen kadının erkek şiddetine maruz kaldığı bir durumda, bunun önlemi alınmadığı gibi, buna karşı isyan eden kadınlar da T.C. devletinin polisi tarafından şiddete maruz kalıyor! Fakat nafile! Bütün bunlar bizi yıldıramayacak. Kadınlar en güçlü sesleriyle haykırıyorlar: Korkmuyoruz! Susmuyoruz! İtaat etmiyoruz!
Bu mücadele devam edecek! Ta ki, polis, hoca, koca, sevgili, baba, ağabey, … kadına yönelik şiddet son bulana dek!
2 Aralık 2022