4 Ağustos Salı akşamı Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Beyrut Limanında devasa büyük bir patlama meydana geldi.
Beyrut’u harabeye çeviren büyük patlama sonucunda 100’ü aşkın kişinin öldüğü, 4000 kişinin yaralandığı, enkaz altında onlarca kişinin olduğu belirtiliyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, patlamaya, altı yıldır liman bölgesinde yeterli güvenlik önlemi alınmadan tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söyledi.
Bir güvenlik yetkilisi ise “ele geçirilmiş 2750 ton amonyum nitratın, tutulduğu depoda, küçük bir açıklığın kapatılması için yapılan kaynak işlemi sırasında patladığını” söyledi.
Afrika’ya gönderilmek üzere limanda tutulan amonyum nitratın bir saldırı sonucu patladığı iddiası da var.
2 bin 750 ton amonyum nitratın nasıl patladığından bağımsız olarak, patlayıcı özelliği olan binlerce ton amonyum nitratın yıllardır limanda tutulması ihmalkarlıktır. Felakete davetiye çıkarmaktır. Bu ihmalkarlığın sorumlusu Lübnan hükümetidir.
Lübnan’da kitlelerin işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı protestoları ve mücadeleleri pandemi döneminde de sürdü.
17 Ekim 2019’da WhatsApp vergilerine karşı patlayan halkın öfkesi yerleşik düzene karşı mücadeleye dönüştü. Bu mücadele sonucunda Başbakan Hariri ve hükümeti istifa etti. Hasan Diyab’ın da kurduğu yeni hükümet te kitlelerin mücadelesini durduramadı. Kitlelerin yerleşik sisteme karşı mücadelesi sürdü.
Beyrut’ta gerçekleşen devasa patlama ve patlamanın zamanla giderilecek etkileri, Lübnan’da kitlelerin eylemlerinin bir süre durulmasına sebep olabilir.
5 Ağustos 2020