Emperyalist dünyada güç dengeleri değişti. Bu nedenle dünyanın emperyalist güçler arasında yeniden paylaşımı gündemdedir.
Bu koşullarda ABD ve batılı emperyalist güçlerin savaş örgütü NATO, saldırganlığına, savaş kışkırtıcılığına devam ediyor.
Şimdi de İsveç, Finlandiya NATO’ya alınmak isteniyor.
NATO’ya üye alımı, üye ülkelerin oy birliğini gerektiriyor.
Erdoğan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınmasına onay vermeyeceklerini açıkladı.
Değişen emperyalist güç dengeleri şartlarında, emperyalistler arasında çelişmelerin sertleştiği, dünyanın her tarafında paylaşım dalaşının yürüdüğü ortamda; Türk burjuvazi denge siyaseti izliyor. Emperyalistler arasındaki çelişmeleri kullanmaya çalışıyor.
Batılı emperyalist güçler ile Türkiye arasında görüşmeler, pazarlıklar yapılıyor.
Türkiye’nin tavrını değiştirip değiştirmeyeceğini önümüzdeki dönemde göreceğiz.
NATO’nun emperyalist Rusya’yı kuşatma harekâtı, doğuya doğru genişleme siyaseti Ukrayna savaşına neden oldu. Savaş sürüyor.
SSCB dağıldıktan sonra emperyalist Rusya Federasyonu için NATO’nun düşmanca genişleme siyasetine, gücü elverdiği ölçüde ve anda cevap vereceği emperyalistler arası güç dalaşının mantığı içinde kaçınılmazdı/kaçınılmazdır.
SSCB’nin dağılmasından itibaren ABD başta olmak üzere bütün emperyalist Batılı güçler, emperyalist büyük güçler içinde, ekonomik olarak geride kalmasına rağmen, ABD’den sonra en büyük askeri güce sahip olan Rusya’yı çökertmek için ona karşı ekonomik ambargo vb. ile de desteklenen bir askeri kuşatma harekâtı geliştirdiler. Burada saldırgan ve savaş kışkırtıcısı olan güç öncelikle NATO’yu kendi vurucu askeri örgütü olarak kullanan ABD ve onunla birlikte hareket eden güçlerdi.
24 Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’da savaş var. Bu savaş, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yugoslavya’nın 1991’de başlayan parçalanması sürecinde yaşanan savaşlardan bu yana Avrupa kıtasında yaşanan ilk savaş.
1990’da ABD/İngiltere/Fransa ve Sovyetler Birliği devletleri + iki Alman (Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) ile Federal Almanya Cumhuriyeti (Batı Almanya) ) devleti temsilcilerinin katıldığı 4+2 görüşmelerinde Sovyetler Birliği birleşmeye onayı, NATO’nun Doğu’ya doğru genişlememesi şartına bağladı. Batılı emperyalist devlet temsilcileri bu dönemde NATO’nun Doğu’ya doğru genişleme politikası olmadığı şeklinde açıklamalarda bulundular. SSCB birleşmeye bu yönde verilen sözler temelinde onay verdi ve Doğu Almanya’da konuşlu silahlı güçlerini geri çekti.
SSCB’nin dağılması sonrasında Batılı emperyalistler verdikleri sözleri unuttular. Sovyetler Birliği’nin etki alanındaki Doğu Avrupa devletleri birbiri ardına NATO’ya üye yapılarak tek başına kalan ve iyice zayıflayan Rusya’ya karşı, NATO’nun yeni kaleleri, üsleri olarak konuşlandırıldılar.
1999’da Macaristan, Çekya, Polonya, 2004’te Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya, Slovenya 2009’da Arnavutluk, Hırvatistan, 2017’de Karadağ, 2020’de Kuzey Makedonya, ABD ve onun önderliğindeki “Batı dünyası”nın askeri saldırı örgütü NATO üyesi oldular.
Sırada üyelik müracaatı yapmış olan Bosna Hersek var. Gürcistan’da ve Ukrayna’da Batı yanlısı güçler bir an önce NATO üyesi olmak için canla başla çalışıyorlar.
2021’de NATO/Batı yanlısı güçler Beyaz Rusya halkının faşist Lukaşenko rejimine karşı isyanını, rejimi devirip ülkeyi Rus emperyalizminin bir yarı-sömürgesi olmaktan kurtarıp, emperyalist Batı dünyasının parçası hâline getirmeyi denediler. İsyan faşist terörle bastırıldı.
2022’de Kazakistan’da benzer bir girişim sergilendi. Rusya yalnızca Batıdan değil, Kafkaslar ve Orta Asya’dan da çevrilmeye, kuşatılmaya çalışılıyordu.
Bütün bunlar açıkça NATO’nun verilmiş sözler hiçe sayılarak Doğu’ya doğru genişlemesi, eski Sovyetler Birliği’nin etki alanlarının birer birer ele geçirilmesi, bunların en modern silahlarla donatılması, NATO’nun askeri üssü hâline getirilmesi anlamına geliyordu. Rusya’nın bütün Batı cephesi –ama yalnızca orası değil, Kafkas, Orta Asya cephesi de– olası bir savaşta adım adım Rusya’ya karşı saldırı üsleri ile donatılıyor, Rusya âdeta çember içine alınıyordu. Rusya’nın bu devletlerin tarafsız devletler olarak kalmaları önerileri, NATO’nun Doğu’ya genişlemesine karşı protestoları vb. yok sayılıyordu.
NATO’nun Rusya’ya karşı kuşatma harekâtı aynı zamanda Çin’e karşı da bir edimdir.
Çünkü Çin başta ABD olmak üzere bütün emperyalist güçlerin karşısında, yeniden paylaşım dalaşında en önemli rakiptir.
Hızla gelişen Çin, genelde çıkarları şimdilik Rusya ile çakıştığı için, Batılı emperyalist güçlerle dalaşta Rusya’nın yanında duruyor.
Emperyalist savaş, emperyalist savaşların hazırlık dönemi emperyalist barıştan kurtuluşun tek bir yolu var.
Ekim Devrimi’nin gösterdiği ve Lenin’in Ekim Devrimi tecrübesinden yola çıkarak ifade ettiği gerçek bugün de geçerliliğini koruyor:
Emperyalist savaştan kurtuluşun tek yolu Bolşevik mücadele, Bolşevik devrimdir!
Öyle ise, gerçek barış için de esas görev Bolşevik devrimin öncü örgütünü, Bolşevik Parti’yi inşa görevine dört elle sarılmaktır.
17 Mayıs 2022