Kızılay ya da resmî adıyla Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye’deki en büyük insani yardım kuruluşuydu.
Kızılay, web sitesinde kendini “Kâr amacı gütmeyen, yardım hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan gönüllü bir kuruluş” olarak tanımlıyor.
Kâr amacı gütmeyen, kendini yardım kuruluşu olarak adlandıran, yardım için bağış toplayan Kızılay’ın, Maraş merkezli 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremde, depolarında olan çadırları depremzedelere dağıtma yerine satması büyük tepkilere neden oldu.
Kızılay 2050 adet çadırı Ahbap Derneği’ne 46 milyon TL’ye, Türk Eczacılar Birliği’ne tanesi 140 bin TL’ye 5 adet çadır sattı.
Ahbap ayrıca 30 bin adet 4 kişilik bir ailenin 3 öğünlük yemeğini karşılayan ve 1 yıl bozulmayan gıda satın aldığını açıkladı.
Tepkiler karşısında Kızılay Başkanı Kerem Kınık önce “sattıkları çadırların parasını çadır imal etmek ve diğer yardımlar için kullandıkları, büyütülecek bir hadise olmadığı” açıklaması yaptı. Tepkiler devam edince CNN Türk canlı yayınına katılan Kınık, önceki tavrından çark ederek satış nedeniyle ‘arkadaşlarını’ eleştirdiğini söyledi:
“Bana sormuş olsalardı mesela, ‘Bunun nakliyesine destek verelim sonra bakarız’ derdim ben. Arkadaşlar inisiyatifte bulunmuşlar ama ben de eleştirdim arkadaşları.”
Kızılay Genel Kurulu seçimle Yönetim Kurulu Başkanını ve Yönetim Kurulu’nu seçiyor. Yönetim Kurulu gönüllülük esasına göre çalışıyor ve ücret almıyor.
Kızılay’ın faaliyetleri icracı yapı olan genel müdürlük tarafından yerine getiriliyor. Genel müdür ve genel müdürlükte çalışanlar işlerinin karşılığında ücret alıyorlar.
11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay,
1877’de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”, 1923’de “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti”, 1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını aldı.
(https://www.kizilay.org.tr/kurumsal/tarihcemiz)
2018 yılında Kızılay holdingleşti.
Kızılay Yatırım Holding Anonim Şirketi, 30 Kasım 2018’de 100 milyon TL sermaye ile Türkiye Kızılay Derneği tarafından kuruldu.
Kızılay holding bünyesinde 11 şirket bulunuyor. Bu şirketler şunlar: Kızılay İçecek, Kızılay Etki, Yatırım, Kızılay Biyomedikal, Kızılay Teknoloji, Kızılay Portföy, Kızılay Sağlık, Kızılay Çadır ve Tekstil, Kızılay Kültür ve Sanat, Kızılay Sistem Yapı, Kızılay Bakım, Kızılay Lojistik.
Bu şirketlerden Kızılay içecek ve Kızılay Çadır ve Tekstil, daha önce de vardı ve Kızılay’ın iştiraki olarak faaliyet gösteriyor, gelirleri ise doğrudan Kızılay’ın kasasına giriyordu.
Kızılay, dışarıdan mal ve hizmet alacağı zaman ihaleye çıkıyor ve bu ihaleye en az üç firmanın katılması gerekiyordu. Kızılay, ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 95’ini ihale yöntemiyle karşılıyordu.
Kızılay’ın holdingleşmesi ile işleyişi değişti.
Kızılay, 11 şirketin de yüzde 100 hissesine sahip.
Şirketler kurulunda, Kızılay mal ve hizmet alımını kendi şirketlerinden yaptığı için ihaleye çıkmasına gerek kalmıyor. Şirketler kendileri mal ve hizmet ürettiği gibi, dışarıdan da mal ve hizmet alımı yapabiliyor. Bu şirketler Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulduğu için mal ve hizmet alımında ihale yapmasına gerek kalmıyor. Böylece Kızılay, dolaylı olarak mal ve hizmet alımlarında ihale usulünü devre dışı bırakmış oluyor.
AFAD çadırı Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş’den satın alıyor. Hatta Kızılay deprem bölgesinde kurduğu çadırları Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’den satın alıyor.
Görüleceği üzere Kızılay insani yardım kuruluşu olmaktan çoktan çıkmış, kapitalist ticarete göre çalışan bir kuruma dönüşmüştür.
Kapitalizmde ticaret para kazanmak, kâr amaçlı yapılır.
Kızılay da ticaret yapan, kâr amacı güden bir holdingdir.
Kapitalizm bu!
Kapitalizmde temel dürtü hep daha fazla kârdır.
Her şey paraya, kâra, çıkara endekslenmiştir.
Merkezde insan değil kâr durur.
Böyle bir sistemde kendisi holding olan Kızılay’ın çadırları para ile satması kapitalizme uygundur.
Düşünülen depremzedeler değil, ticaret, paradır.
2 Mart 2023