Kapitalizmde burjuva siyaset çıkar için yapılır.
Siyasetin “halka hizmet için” yapıldığı büyük bir yalandır.
Cebini doldurmak, rüşvet, yiyicilik, ihalelerden pay almak, aracılık yapmak, iş takibi yapmak vb. vb. burjuva siyasetçilerinin hepsinin yaptığı işlerdir.
Burjuva siyasetinde temel ilke ilkesizliktir.
Demirel bu durumu “dün dündür, bugün bugün” sözü ile ifade etmişti.
Yamalı bohça görünümündeki altılı masanın, Millet İttifakı’nın durumu tam da budur.
İP Genel Başkanı faşist Meral Akşener, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirleneceği 12. toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmesine karşı çıkmış, aday olarak Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu önermiş, diğerleri Kılıçdaroğlu’na destek verdiği için masadan kalkmıştı.
Ardından burjuva siyasette aşina olduğumuz bilindik gelişmeler yaşandı. Karşılıklı suçlamalar yapıldı. Eleştiriler getirildi. Millet İttifakı’nın bölünmemesi için pazarlıklar yapıldı. İP’nin masaya dönmesi için formül arayışına girildi ve bulundu da.
Ankara, İstanbul büyükşehir belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun, bugünden cumhurbaşkanı yardımcıları olacaklarının ilan edilmesinin kabul edilmesi durumunda İP masaya dönecekti.
Parti liderleri görüştü. Pazarlıklar yapıldı. Sonuçta uzlaşma sağlandı ve İP masaya döndü.
Millet İttifakı toplantısından sonra, ittifakın cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu açıklandı.
Ayrıca Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin genel başkanları, 12 maddelik ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası’ mutabakatı da açıkladı.
Millet İttifakı “Türkiye’yi; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ilke ve hedefleri ile mutabakata vardığımız referans metinleri doğrultusunda anayasa, yasa, kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme esasları çerçevesinde, istişare ve uzlaşıyla” yönetme iddiasındadır.
Bunun yapıla bilinmesi için Anayasa değişikliği, sistem değişikliği gereklidir. Bu da o kadar kolay değildir.
Zira geçerli Anayasa’ya göre, Anayasa’yı değiştirmek, yeni Anayasa yapmak iki şekilde mümkündür.
1.Halk oylaması: Anayasa’yı değiştirmek veya yeni bir Anayasa yapmak için Meclis’te en az 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç vardır. En az 360 vekilin onay verdiği Anayasa değişikliği halkoyuna sunulmak zorundadır.
2.Meclis seçeneği: Mecliste Anayasa değişikliği için gereken milletvekili oy sayısı 400’dür.
400 milletvekili bulunursa, halk oyuna sunulmadan Anayasa mecliste değiştirilebilir.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimler, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişle ilgili Anayasa değişiklikleri”nin yapılıp yapılamayacağını gösterecektir.
Bugünden baktığımızda, Millet İttifakı’nın Anayasa’yı halk oyuna sunmak için gereken 360 vekile ulaşması zayıf bir ihtimal olarak bize görünüyor.
Sonuç olarak, 14 Mayıs seçim sonuçları egemen sınıfların Türkiye’yi Batılı emperyalist kampın küçük ortağı olarak emperyalistleştirme iddiasında olan kesimi ile (Millet İttifakı) Türkiye’yi kendi başına, relatif bağımsız bir emperyalist güç hâline getirme iddiasında olan (Cumhur İttifakı) kesimi arasında yürüyen dalaşın gidişatını belirlemede önemli bir rol oynayacaktır.
Bu nedenle egemen sınıflar için 14 Mayıs seçimleri çok önemlidir.
Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan, Uysal … hepsi aynı iplikten dokunmuştur.
Hepsi aynı faşist tezgahın kumaşıdır.
Seçim oyunu ile oyalanma!
Sınıf mücadelesini yükselt!
Umut egemenler arasındaki iktidar dalaşında değil, devrimde!
7 Mart 2023