Sokaklarda, fabrikalarda ve mahallelerde aktif olun! Çevreyi kirleten tekellerin, bankaların ve emperyalist politikaların merkezlerinin önünde protesto gösterileri düzenleyin! Devrimci yanıt sosyalizmdir!
Çevrenin tahribatı küresel bir ekolojik felaketin başlangıcına dönüşmüştür. Bunun sorumlusu, işçi sınıfının ve dünya ezilenlerinin yanı sıra insan dışındaki tüm canlıların varlığını tehdit eden emperyalist dünya sistemidir. En son Libya’da 11.000’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan bu gelişmenin sayısız kurbanının üzüntüsünü yaşıyoruz. Uluslararası tekeller, dünyanın dört bir yanında, emperyalist ülkelerde ve emperyalizme bağımlı ülkelerde insanları ve doğayı aşırı derecede sömürmektedir. Bunlar, Glencore, Rio Tinto ve Anglo American gibi maden şirketleri, Exxon Mobile ve BP gibi petrol ve kimya tekelleri, Monsanto, Bayer ve DuPont gibi tarım ve kimya tekelleri ve General Motors, Stellantis ve Ford gibi otomobil tekelleridir. Şu anda Ukrayna ve Ortadoğu’daki savaşlar, insanlar ve doğa için yıkıcı sonuçları olan çevresel tahribatı şiddetlendirmekte, binlerce ölüme ve bölgesel çevre felaketlerine yol açmaktadır. Elektrik santrallerinin, ağır sanayinin ve kimyasal sanayinin bombalanması hava, toprak ve suyun kirlenmesine yol açmaktadır. Gazze Şeridi’ndeki kitlelerin geçim kaynakları, İsrail ordusunun acımasız bombardımanı ve kara saldırısı nedeniyle varoluşsal ve insanlık dışı bir tehdit altındadır. İlgili devletlerin nükleer cephanelikleri tüm insan ırkını tek başına yok etme potansiyeline sahiptir.
Bu küresel ekolojik felaketin nedeni emperyalist dünya sistemidir! Bu sistem ancak devrimci bir şekilde aşılarak durdurulabilir. Karl Marx daha ilk yazılarında şöyle yazmıştı: “Komünizm, insanın doğayla ve insanın insanla olan çatışmasının gerçek çözümüdür. Tarihin çözülmüş bilmecesidir ve kendisini bu çözüm olarak dayatır.”
Bu derin gerçek, reformizm ve ekonomizmin etkisi altında devrimci ve işçi hareketinde uzun süre bastırıldı. ICOR bu ciddi hatalar / ağır ihmaller konusunda eleştirel ve özeleştirel bir duruş sergilemiş ve o zamandan beri insanların ve doğanın emperyalist sömürüsüne karşı uluslararası birliğin ön saflarında yer almıştır!
Bugün dünyanın dört bir yanında insanlar çevresel yıkıma karşı harekete geçiyor. “İklim değişikliği değil, sistem değişikliği!” son yıllarda hemen hemen tüm ülkelerde özellikle / d. y. genç kuşaklar arasında gelişen yeni bir iklim hareketinin çığlığı hâline geldi. Emek mücadelesi ile çevre mücadelesini karşı karşıya getirmeye çalışan tüm girişimlere karşı, mücadelelerinde doğanın korunması için giderek daha fazla talepte bulunuyor ve bu mücadeleyi iş, daha yüksek ücret ve iş güvenliği mücadeleleriyle ilişkilendiriyor! Yıkıcı açık madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi için topraklarından sürülen yerli halkların ve küçük köylülerin mücadeleleriyle ittifaklar kuruyorlar.
Bugün, bu mücadelelerin birçoğu giderek daha fazla anti-emperyalist bir yönelim geliştirmekte ve görünür bir anti-emperyalist ve anti-faşist karaktere sahip birleşik bir uluslararası mücadeleye doğru ilerlemektedir. Faşizme, Savaşa ve Çevresel Yıkıma Karşı Uluslararası Anti-Emperyalist Birleşik Cephe’nin (kısaca Birleşik Cephe) kuruluşu, emek ve çevre hareketleri arasındaki birliğin büyük mücadele potansiyelini temsil etmektedir.
Devletler ve uluslararası kurumlarla müzakere etmeyi uman yerleşik çevre hareketi başarısız olmuştur. Dünya iklim zirvelerine katılımları sadece emperyalizmi yeşile boyama suretiyle ona meşruiyet kazandırmak içindir. Dubai’deki COP28’de bir araya gelenler, ekolojik felaketin sorumlusu olan çeşitli sektörlerden ve devletlerden çevreyi tahrip eden tekellerin temsilcileri ve greenwashing’e [yeşile boyama –ÇN] doğrudan dâhil olan ve anti-komünizmle devrimci alternatifi itibarsızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapan bazı STK’lardır. COP28’in başkanı, Birleşik Arap Emirlikleri devlet petrol şirketi Adnoc’un başkanı Sultan Ahmed al Jaber’dir.
COP28’in boykot edilmesine yönelik kararlı çağrılar ve dünya çapında ilan edilen protestolar, giderek daha fazla insanın, çevre felaketinin, sistemi ne pahasına olursa olsun sürdürmek isteyen sistematik emperyalist failleri tarafından düzeltilemeyeceğinin farkına vardığını göstermektedir.
ICOR, burjuva reform programlarındaki her türlü yanılsamaya karşı geniş kitlelerin aktif olarak toplumu değiştirecek mücadelesini savunmaktadır. Ancak aynı zamanda tüm kadercilik ve alarmcılığa karşı da mücadele ediyoruz. Yalnızca sosyalizm için kararlı mücadele insan ve doğanın birliğini yeniden sağlamlaştırabilir, emperyalizm ise kaçınılmaz olarak insan yaşamının doğal temellerini tahrip etmektedir. Geniş kitleler için bu, aynı zamanda artan pahalılık ve tüm temel ihtiyaçların kalitesizliği olarak da kendini göstermektedir.
ICOR, 9 Aralık’ın dünya çapında bir mücadele günü olarak hayata geçirilmesi çağrısında bulunur. Geniş çaplı aydınlatma çalışması yapın! İttifaklar kurun! Protestolar düzenleyin! Sokaklarda, mahallelerde ve fabrikalarda gösteri yapın ve mücadele edin! Kitlelerin örgütlülüğünü bu sorun üzerinden arttırın! Ulusal ve kıtasal düzeydeki odak noktaları da önemli sinyaller gönderebilir! Kolombiya ve Dubai’ye gidecek protesto delegasyonlarına başvurun!
Enternasyonalist sloganımız şudur:
Uluslararası işçi sınıfı, toplumu değiştirecek bir çevre mücadelesine önderlik etmelidir! Çok sayıda insanı, özellikle de gençleri devrimci partilerde örgütleyin ve ICOR’u ve faşizme, savaşa ve çevresel yıkıma karşı anti-emperyalist birleşik cepheyi güçlendirin.
Yaşasın işçi sınıfı ve ezilenlerin çevre felaketine karşı anti-emperyalist mücadelesi!
İnsanlığı kurtaracak sosyalizm için kararlı mücadele!
ICOR ve Birleşik Cephe ile ileri!
ICOR, 20.11.2023