T.C. devleti tarafından Çanakkale Savaşının yıl dönümü olarak kabul edilen 18 Mart 1915 üzerinden 109 yıl geçti.
‘Sol’un bir bölümü, her yıl Çanakkale Savaşına ilericilik affederek savaşın yıldönümünü kutluyor.
“Çanakkale savunması ise, emperyalist paylaşım savaşına çaresizlik ve körlük içinde atılan Osmanlı’nın çıkarları için değil, kendi yurtları için canını verenlerin büyük direnişidir.”
“emperyalistlere karşı kazanılan bu büyük zaferi anarken” (TKP Çanakkale İl Örgütü, Çanakkale Savaşının 109. yıldönümü açıklamasından…)
“18 Mart Çanakkale Zaferi emperyalizme karşı kazanılmış bir zaferin adıdır.
Emperyalist paylaşım savaşında dönemin büyük emperyalist güçlerine karşı vatan savunmasının büyük bir örneği olarak karşımızda duran 18 Mart Çanakkale Zaferi, ülke tarihimizin önemli bir mihenk taşlarından birisidir.” (TKH Çanakkale Savaşı açıklamasından…)
Çanakkale Savaşı bu cenah tarafından “ilerici, antiemperyalist savaş” olarak görülüyor.
Çanakkale savaşı antiemperyalist bir savaş değil, Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın bir parçasıdır. Çanakkale savaşını paylaşım savaşından soyutlayarak, savaşa ilerici bir nitelik affetmek kökten yanlıştır.
Osmanlı devletinin başında bulunan İttihat ve Terakki hükümeti, Türkiye’nin daha da büyüyüp Turan olacağını hayal ediyor ve Alman emperyalizminin kesin zafer kazanacağına inanıyordu.
Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan yenilgi ile çıkan Alman emperyalistlerinin müttefiki Osmanlı İmparatorluğu da savaşın kaybedenleri arasındaydı.
Savaşa çökmekte olan imparatorluğu elde tutup, genişletebilmek amaçlarıyla katılan Osmanlı devleti, savaştan Anadolu’ya hapsedilmiş iyice küçülmüş bir biçimde çıktı.
Emperyalist Almanya’nın ve çökmekte olan Osmanlı devletinin gerici emperyalist emelleri uğruna yüzbinlerce insanın ölümüne, yüzbinlercesinin sakatlanmasına vesile olan Çanakkale savunmasının faturasını Osmanlı tebaasındaki halklar ödedi.
18 Mart 2024