Adana’da emek örgütlerinin ve devrimci, yurtsever, ilerici güçlerin çağrısı üzerine saat 16.00’da Kasım Gülek Köprüsünden başlayıp, yürüyüş sonrası Uğur Mumcu Meydanında toplanıldı. 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin ortak hazırladığı açıklamaların ardından milletvekilleri sahnede konuşmalarını gerçekleştirdi. Yaklaşık üç saat süren etkinlik konuşmaların ardından son buldu. Bölgede gerçekleşen depremlerde hayatlarını kaybedenler ve yaşanan felaket nedeniyle kutlamalarda müzisyenler yer almadı. Alana yaklaşık iki bin kişi katılım sağladı.
Geçen yıldan bugüne çok bir şey değişmedi
Bu yıl 1 Mayıs için, önceki sene kimi yaşanan eksikliklerin değerlendirmesi üzerine planlar yapılmıştı. Kortejlerin önünde yürüyen sendika ve diğer emek örgütlerinin işçileri alana aldıktan sonra erken dağılmaması için önceden örgütleme çalışması yürütülecek ve diğer kurumların da tam katılımı olduktan sonra konuşmalara başlanılacaktı, fakat yine değişen bir şeyin olmamasını olumsuzluk olarak görüyoruz. Devrimci kurumlar olarak alana vardığımızda hemen hemen sendikalardan hiç işçi kalmamıştı. Yaşanan bu olumsuzlukta sendikaların payı olduğunu da düşünüyoruz.
1 Mayıs öncesinde yapılan hazırlıklar ve tavrımız
Öncesinde iki hafta arayla iki toplantı gerçekleştirildi. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına DİSK, KESK, TMMOB, Adana Tabip Odası ve Adana Barosu’nun çağrısı üzerine, diğer kurumlar ve biz toplantılara katıldık. Genel olarak toplantılar içerisinde tavrımız; 1 Mayıs’ın seçimlere alet edilmemesi, seçim ve seçime girecek ittifaklara güzellemelerin yapılmaması ve aksine işçilerin emekçilerin birlik mücadele gününe yaraşır bir şekilde, işçi sorunlarına ve işçilerin mücadelelerine öncelik verilerek içerik oluşturulmasını önerdik. Bir diğer önerimiz sahnede milletvekillerinin çıkarılmasını doğru görmediğimizi işçilerin sahnede konuşma yapması gerektiğini söyledik. Tartışmalarda bizim önerilerimiz yarı yarıya eğilim gösterilmesine rağmen Tertip Komitesi ve ittifak güçleri (Emek ve Özgürlük İttifakı ve CHP) planladıkları gibi işçilerin sesini duyurmak yerine işçiler adına vekilleri önerdiler. Gerekçe olarak da vekillerin işçiler adına konuşacakları söylendi. Biz ise bu tavrı eleştirerek, doğru görmediğimizi, vekillerin gerçek anlamda işçilerin vekili olamayacağını, konuşma hakkı verilen CHP’li vekilin işçi düşmanı ve gerici burjuvazinin, faşist bir partinin vekili olduğunu söyleyerek, buna kimi devrimcilerin, yurtseverlerin sahip çıkmasına da anlam veremediğimizi eleştirdik. Son olarak sendikaların bu partilerin istekleri ile seçim oyunlarına alet edilmemesi gerektiğini, işçilere öncelik verilmesi gerektiğini söyledik.
Sonuç olarak; önceki senelerde de olduğu gibi işçilerin bağımsız sınıf örgütleri olmaktan çoktan uzaklaşan sarı sendikaların gerici burjuvazinin yanında yedeklenmeye çalıştığını, iktidardan değil de daha çok işçi ve emekçilerden korktuklarını görüyoruz. İşçilerin ve emekçilerin bu düzene ve olan biten sendikal yozlaşmalara razı gelmeyip, sarı sendikacılığı yıkmak ve gerçek anlamda bağımsız işçi sendikalarının oluşturulması için çağrıda bulunuyoruz.
EMEP’in yasakçı tavrını kınıyoruz!
1 Mayıs için hazırladığımız Yeni İşçi Dünyası Gazetesi özel sayımızı alanda, kortejleri dolaşarak dağıtmaya başladık. EMEK Partisi’nin bulunduğu korteje de gazetemizi götürdüğümüzde dağıtmamız engellendi. “Bunu hangi gerekçeyle yasaklamaya çalıştıklarını” sorduğumuzda ise “kendilerinin istemediğini, gidip başka yerde gazetenizi dağıtın, uzak durun buradan” gibi gerici bir tavırla karşılaştık. Bu yapılanı daha sonra il örgütlerine gelip yüz yüze tartışacağımızı ve eleştirdiğimizi söyledik ve kınayarak ayrıldık.
EMEP’in bu tavrının hiç de devrimci olmadığını, bu yasakçı zihniyeti on yıllardır devletin gerici, faşist organlarına karşı yürütürken, emekten yana olduğunu ve devrimci olduğunu söyleyen bir partinin hiçbir tutarlı gerekçe göstermeden, son derece düzeysiz bir üslupla yapmasını sınıf mücadelesine zarar veren ve devrimci dayanışmayı köstekleyen bir yaklaşım olarak görüyoruz. Bu arkadaşlara hatırlatmak isteriz ki, devrimci dayanışma sadece kendileri baskı, yasak ve şiddete maruz kaldıklarında beklenilecek bir dayanışma değildir. Bütün olarak devrimci yayınlara ve kurumlara yönelen her yasağı ve baskıyı devrimci dayanışmayla önleyebileceğimizi hatırlatıyoruz. Evrensel’in bir çok dayanışma etkinliklerine katılan ve destek olan YDİ Çağrı emekçileri olarak EMEK Partisi’nin bu tutarsızlığına karşı bir özeleştiri vermesi gerektiğini söylüyor ve hatalarından geri dönmelerini bekliyoruz.
Son olarak;
YDİ ÇAĞRI ve Yeni İşçi Dünyası imzalı pankartımız, flamalarımız okurlarımızla birlikte alanda yerimizi aldık. İşçi Gazetesi özel sayımızı işçilere emekçilere dağıtımını yaptık. Kimi saydığımız eksikliklere rağmen devrimci sloganlarımızı ve işçilerin kurtuluşunun bir tek yolunun devrimde, sosyalizmde olduğunu söyledik, birçok devrimci kurumlarla birlikte ortak sloganlarımızla devrimci dayanışmanın en iyi örneklerini göstermeye çalıştık. Sonraki 1 Mayıs’larda bu eksiklikleri tekrar gözden geçirip, devrimci 1 Mayıs’ların örgütlenmesi için emekten yana ve devrimci güçlerle bu güne yakışan kızıl 1 Mayıs’ların örgütlenmesi için daha çok çaba göstermemiz gerektiğinin gördük.
1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!
Biji yek Gulan!
Yaşasın Devrimci Dayanışma!
YDİ Çağrı/Adana
01.05.2023