MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve İmralı ziyareti ile başlayan Kürt sorununda yeni süreç devam ederken, Öcalan’ın yapacağı ilan edilen “tarihi çağrı” bekleniyor.
28 Aralık 2024 ve 22 Ocak’ta Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden İmralı Heyeti ziyaretlerini/görüşmelerini sürdürüyor.
Son olarak DEM Parti Heyeti Güney Kürdistan’da temaslarda bulundu.
İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Asrın Hukuk Bürosu’ndan Özgür Erol ve İbrahim Bilmez, DEM Parti Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Berdan Öztürk, milletvekilleri Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Mehmet Kamaç’tan oluşan DEM Parti Heyeti; Mesud Barzani, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, KYB Genel Başkanı Bafıl Talabani, Kürdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile görüşmeler yaptı. Görüşmelere dair taraflar sürece dair olumlu açıklamalar yaptı.
Yeni sürece dair Kürt hareketinden olumlu açıklamalar yapılıyor.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan’ın bir mektubunun “Kandil’de KCK’li yetkililere, Kuzey ve Doğu Suriye’de SDG’li yetkililere ve Avrupa’da da KCDK-E ve KNK’ye” ulaştırıldığını söyledi.
PKK Yürütme Komitesi sürece yönelik olumlu açıklama yaptı.
Açıklamada sürece yönelik olumluluk o kadar ileri götürülüyor ki, “Önder Apo tarafından yeni bir süreç, herkes için bir değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma süreci başlatılacaktır. PKK ve Kürtler değişecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye ortamı değişecek, Ortadoğu ve tüm dünya değişecektir” tespiti yapılıyor.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’dan kendilerine bir mektup ulaştığını açıkladı.
Bayık, Abdullah Öcalan’ın mesajlarının toplumda büyük bir coşku yarattığını ifade ederek, herkesin bu süreçte Abdullah Öcalan’ın elini güçlendirmek için çalışması gerektiğini söyledi ve şu çağrıyı yaptı: “Herkesin bu hamleye sahip çıkması lazım. Çünkü Rêber Apo’nun ortaya koyduğu bu hamle herkes içindir.”
Bayık mektubun içeriği hakkında herhangi bir bilgi vermedi.
Yeni sürecin kilit noktasını oluşturan Rojava’dan da keza sürece dair olumlu tepkiler geliyor.
DSG HTŞ ile görüşmeleri sürdürüyor. Görüşmelere dair olumlu açıklamalar yapılıyor.
Son olarak Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı Şimal Demokratik Tugayı Komutanı Ebu Ömer el-İdlibi, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi ile DSG Genel Komutanlığı arasında gerçekleştirilen toplantıda alınan kararları X hesabından paylaştı.
İdlibi’nin açıkladığı sekiz maddelik karar taslağının özeti şöyle:
*DSG ile özerk yönetim altındaki güvenlik kurumlarının, Suriye ordusunun yapısına dahil edilmesi kararı alındı.
*Kuzeydoğu Suriye’deki devlet hizmet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesi ve temel hizmetlerin sunulmasının yanı sıra, bölge halkının yaşam standartlarının iyileştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
*DSG ve Kuzeydoğu Suriye bölgesinden tüm yabancı savaşçılarının çekilmesi gerektiği vurgulandı.
*Suriye hükümeti ile koordinasyonun artırılması ve ulusal meselelerde daha sık toplantılar düzenlenmesi kararı alındı.
*Suriye topraklarının birliğinin korunmasının önemi vurgulandı. Yerel güçlerin Suriye ordusuna katılmasının, ülkenin savunma kapasitesini artıracağı ifade edildi.
*Mültecilerin ve yerinden edilen kişilerin, kendi şehirlerine ve köylerine geri dönüşünün kolaylaştırılması için gerekli koşulların sağlanması üzerinde anlaşmaya varıldı.
*Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın görevine başlaması dolayısıyla kendisine tebrikler iletildi ve Kuzeydoğu Suriye’ye resmi bir ziyaret için davet gönderildi.
*Uygulama için ortak komiteler oluşturulacak ve kararların etkin şekilde hayata geçirilmesi sağlanacak.
(rudaw.net)
Kürt sorununda yeni süreç ile ilgili olarak Kürdistan’ın parçalarından, bir bütün olarak Kürt hareketinden olumlu açıklamalar yapılırken/tepkiler gelirken; sürecin tarafı olan devlet, AKP/MHP siyasi iktidarı ne yapıyor?
Uyguladıkları faşizmin tonunda, Kürt hareketine, her türlü muhalif kesime yönelik gözaltı, operasyon, tutuklama, hapis cezaları, açık terör vb. tutumunda değişen hiç bir şey yok.
Son olarak HDK’ya yönelik yapılan operasyon kapsamında aralarında yoldaşlarımızın da olduğu 52 kişi gözaltına alındı.
Devletin, AKP/MHP iktidarının Kürt hareketi ile kimi kısmi tavizler karşılığında anlaşması, bu anlamda “barış” olması mümkündür. Kesintiye uğramazsa, işleyen yeni süreç sonucunda tarafların anlaşması ile “barış” sağlanacaktır.
Ancak bu “barış” gerçek ve kalıcı barış olmayacaktır!
Zira Kürt ulusal sorunu gerçek anlamda çözülmeyecektir.
Kürt ulusal sorunun çözümü zoraki birliğin kaldırılması, ulusal baskının son bulması, Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin edeceği şartların yaratılmasını gerektirir. Bu olmadığı sürece ne ulusal baskı son bulur, ne de eşit ve özgür birlik olur.
Devletin Kürt hareketi ile barışması, devletin niteliğinde, yapısında bir değişiklik yaratmayacaktır. Devletin faşist niteliğinde, uygulanan faşizmin tonunda değişmeler olsa da, faşizm esas yönetim biçimi olarak uygulanmaya devam edilecektir.
Bu yüzden hayallere kapılmamalı işimize bakmalıyız.
Devrimcilerin görevi devrim için mücadele etmektir.
19 Şubat 2025