9 Mayıs’ta PKK 12. Kongre Divanı, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında PKK 12. Kongresinin yapıldığını, kongre kararlarının çok yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını duyurmuştu.
PKK 12. Kongre Divanı’nın 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamaya “PKK’den “Tarihi Kongre” başlıklı yazı ile tavır takınmıştık. (https://ydicagri.org/pkkden-tarihi-kongre/)
Bugün de PKK 12. Kongre’nin sonuç bildirgesini açıkladı.
Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yayınlanan PKK sonuç bildirgesinde, “Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi açıklamasıyla başlayan süreç, yaptığı çok yönlü çalışmalar, değişik tarzlarda sunduğu perspektifler ışığında 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı” denildi.
Bildirgede, “PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” ifadelerine yer verildi.
PKK’nin uzun yıllardır geri düzeyde demokratik taleplerle, kimi kültürel haklarla sınırlı hale gelen, yasal düzlemde yürütülecek mücadele ile elde edilecek haklar için sürdürdüğü, bir mantığı kalmayan savaşı sonlandırma kararını olumlu buluyoruz.
Sürecin Kürt kimliğinin tanınması, anayasal güvenceye kavuşturulması, ana dilde eğitim, yerel yönetimlerin yetkilinin arttırılması, tutsakların serbest bırakılması, kimi yasal değişikliklerin yapılması gibi önemli kazanımlarla sonuçlanması, bir mantığı kalmayan savaşa göre olumludur.
Ancak yeni sürecin barışla sonuçlanacak olması, Kürt sorununda önemli kazanımların kazanılması, Kürt ulusal sorununun çözüldüğü anlamına gelmeyecektir.
Kürt ulusal sorunun çözümü zoraki birliğin kaldırılması, ulusal baskının son bulması, Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin edeceği şartların yaratılmasını gerektirir. Bu olmadığı sürece ne ulusal baskı son bulur, ne de eşit ve özgür birlik olur.
Biz silahların susmasından, bu savaşın sonlandırılmasından yanayız. Bu tavrımız “Barış ve Demokratik Toplum süreci” anlayışının gerekçelerini doğru bulduğumuz anlamına gelmiyor. Tam tersine “Barış ve Demokratik Toplum süreci”nin içeriğini, gerekçelerini doğru bulmuyor ve eleştiriyoruz.
Örneğin:
“Yoksul ve emekçi halklarımız, tüm inanç grupları, kadınlar ve gençler, işçiler, köylüler ve iktidar dışında kalmış tüm kesimler barış ve demokratik toplum sürecinde haklarını savunarak demokratik adil bir ortamda ortak yaşamı geliştireceklerdir.”
Demokrasi bir devlet biçimidir. Kapitalizmde sınıflardan bağımsız, sınıflar üstü bir demokrasi yoktur.
Her sınıfın bir demokrasi anlayışı, demokrasisi vardır.
Burjuvazi ile işçi sınıfının ortak devlet yönetimi, biçimi olamaz. Burjuvazi ile işçi sınıfının ortak cumhuriyeti olamaz. Cumhuriyetin, toplumun demokratik olması için sermaye devletinin yıkılması, yerine işçilerin, emekçilerin devletinin kurulması gerekir.
”Demokratik toplum”un, “demokrasi”nin, “barış”ın, “ortak yaşam”ın, “demokratik siyaset”in burjuvazinin egemen olduğu kapitalist sistemde gerçekleşmesi mümkün değildir. Gerçek barış, halk demokrasisi, demokratik toplum ancak halk devletinde, halk kendi iktidarında mümkündür.
Örneğin:
“Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır.”
Abdullah Öcalan İmralı’da tecrit altında sosyalizmi geliştirme adına Wallerstein, Bookchin gibi troçkizm, revizyonizm, anarşizm, liberalizm, feminizm, çevrecilik, sivil toplumculuk karışımı eklektik teorileri yeni sosyalizm olarak savunan teorisyenlerden devraldığı bir çizgiyi savunmaya geliştirmeye başladı.
Bu çizgide ezilen ulusların kendi ulusal devletlerini kurma mücadelesine yer yoktur.
Çözüm ne idüğü belirsiz, sınıflar üzeri bir “demokratik toplum”dur. Onu da “gerçekleştirmek için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz.” Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
“Barış ve Demokratik Toplum süreci” çağrısı PKK’de kırıntıları kalmış devrimcilikten bütünüyle kopuş, sivil toplumculuk reformizmine demir atma çağrısıdır.
PKK kendisini feshetme, silahlı mücadeleye son verme tarihi kararı almıştır.
Sıra devlettedir.
Türk devleti Kuzey Kürdistan’da, Kürdistan’ın diğer alanlarında savaşa derhâl son vermeli, Güney Kürdistan ve Rojava’daki üslerini, askerlerini geri çekmelidir.
12 Mayıs 2025