BİR-KAR ve Yeni Dünya için ÇAĞRI dergisinin “71 Devrimci Hareketinin mirası ışığında güncel devrimci sorumluluklar” konulu ortak toplantısı 11 Mayıs pazar günü Berlin’de “Cemaate Dersimi” salonunda yapıldı.
Toplantının moderatörlüğünü Almanya’da Bolşevik Parti inşasını hedefleyen Bolşevik İnisiyatifin Yayın Organı “Trotz Alledem” (“Herşeye Rağmen”) temsilcisi olan bir arkadaş yaptı.
Toplantıya katılan arkadaşları salonda bir perdede yansıtılan Mahir Çayan/İbrahim Kaypakkaya/Deniz Gezmiş ve Mazlum Doğan’ın fotoğraflarının yan yana yer aldığı bir resim karşılıyordu.
Toplantı, Kuzey Kürdistan-Türkiye’de ve bütün dünyada devrimci mücadelede yitirdiğimiz bütün devrimciler adına yapılan bir saygı duruşu ile başladı.
Moderatörün toplantının gidişatı hakkında verdiği bilgiler ertesinde, devrimci sanatçılar Pınar ve İmam Özgül saz ve söz aldılar. Onlarla birlikte toplantıya katılanlar Kızıldere, İbrahim Yoldaş ve Nurhak şarkılarını birlikte söyleyerek 1971’in öne çıkan bu üç önderi şahsında bir kez daha devrim yolunda kaybettiklerimizi andılar, sanatçılar devrimcileri anma programlarını kırmanci bir şarkı ile tamamladılar.
Daha sonra Devrimci Gençlik Birliği ve Devrimci Liseliler Birliği tarafından hazırlanmış olan bir sinevizyon sunuldu ve izlendi.
Öncelikle 1971 devrimci hareketinin bugünkü gençlik hareketi açısından önemi ve dersleri üzerine yoğunlaşın bu sinevizyon gösterisinin ardından Bir-Kar temsilcisi arkadaş sunumunu yaptı. 1971 Hareketi’nin sistemden devrimci bir kopuş olarak önemi üzerine yoğunlaşan konuşmasında arkadaş, bugün açısından söz konusu hareketten çıkarılması gereken en önemli dersin tam da bu hareketin bu devrimci kopuşun özüne sahip çıkılmasının gerekli olduğunu vurguladı. 1971 Hareketi’nin örgüt ve önderleri arasında bir ayrım yapmadıklarını, onların eksik ve hataları ile özel olarak ilgilenmenin bugünkü hareket açısından çok önemli olmadığını, önemli olanın onların devrimci görüşlerine sahip çıkmak olduğunu belirtti. Kendine devrimci, sosyalist vb. diyen birçok sol gurubun bugün çözümü sistem içinde, parlamenter hayaller peşinde koşarak aradığını bunun yanlış olduğunu vurguladı. İşçi sınıfı içinde çalışmanın esas alınması gerektiğini, kendilerinin bunu ısrarla yaptığını, bunu yaptıklarında, bütünlük içinde alındığında yetersiz olsa da, yine de başarılar elde edilebilineceğini gördüklerini açıkladı. İçinde yer aldıkları işçi mücadelelerinden örnekler verdi.
Bir-Kar’dan arkadaşın konuşmasının ardından Güney Dergisi ve Özer Film’in ortak yapımı olan “1968, Devrimci Ol, İmkânsızı İste” başlıklı belgesel sinevizyon gösterildi. Bütün dünyada 68 Hareketi üzerine, bu hareketin enternasyonal devrimci özü üzerine yoğunlaşan, 1971 kuşağı devrimciliğini bu enternasyonal hareketin Kuzey Kürdistan-Türkiye’de yansıması olarak gösteren bu sinevizyon ertesi Yeni Dünya İçin Çağrı Dergisi adına konuşan kadın arkadaş sunumunu yaptı.
Sunumunda arkadaş, 1971 Hareketi’nin bütün devrimci unsurlarının ortaklaştığı ve bugün de sahiplenilmesi, öğrenilmesi gereken sistemden devrimci kopuş yanında, o dönemin devrimci örgüt ve önderleri arasındaki farklılıkların değerlendirilmesinin de önemli olduğunu vurguladı. Bu bağlamda İbrahim Kaypakkaya’nın Kuzey Kürdistan-Türkiye devrimci hareketi açısından komünist çizgisi ile ayrıldığını ve özel önemi olduğunu açıkladı. İbrahim’in milli mesele, Kemalizm gibi konularda döneminin diğer devrimci önderlerinden ayrı olduğunu ortaya koydu. Bugün Kuzey Kürdistan-Türkiye Komünist Hareketinin ancak İbrahim Kaypakkaya’nın çizgisindeki hataların aşılması, doğrularına sahip çıkıp bunların geliştirilmesi temelinde ilerleyebileceğini, Kuzey Kürdistan-Türkiyeli Bolşeviklerin tam da bunu yaptığını açıkladı.
Toplantının birinci bölümü bu konuşmayla kapandı.
Verilen bir aradan sonra toplantı sunumlara getirilen sorular ve sunucuların verdiği cevaplarla yeniden başladı. Sunum yapan arkadaşlar, sunumlarına gelen sorulara cevaplarda görüşlerini biraz daha açımlama imkânı buldular.
Ardından dinleyici katılımcılara söz hakkı verildi. Bir dizi katılımcı söz alıp konuştu.
Canlı ve verimli tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmalarda, tartışmacıların en önemli sorusu ve sorununun komünist faaliyetin bugün neden kitle kazanımı bağlamında yeterli ölçüde başarılı olamadığı üzerine yoğunlaştığı görüldü. Sorunu işçi sınıfının giderek ortadan kalktığı biçiminde “teori”lerle, yeni dijital imkânların, yapay zekânın yeterince kullanılmaması vb. ile açıklamaya çalışanlar oldu.
Tartışmalarda Kuzey Kürdistan-Türkiye’de ve dünya genelinde de kitleleri peşinden sürükleyecek “devrimci önder”lerin eksikliği konusunda gelen bir görüş bağlamında bir tartışma yürüdü. Bu bağlamda önder olarak öne çıkan insanların tabii ki önemli olduğu ve fakat önderlik bağlamında esas meselenin öne çıkan kişilerden bağımsız olarak kolektif önderliğin yaratılması ve bunun öne çıkarılması olduğu görüşü savunuldu. Kişi değil, kolektif kurum, parti önderliği!
Toplantı, sunum yapan arkadaşların tartışmaya katılanların getirdiği kimi görüşler hakkında değerlendirmemelerini yaptığı konuşmaları ile kapandı.
Bu toparlama konuşmalarında bir iki konuşmacı da devlete ve kapitalizme karşı devrimci tavırda ve işçi sınıfı içinde çalışmayı merkeze koyma konusunda ısrarın önemini vurguladılar.
Bu lanetli ortamdan çıkışın devrimci/komünist çizgide ısrar olduğunun altını çizdiler. Parti inşasının günün en önemli görevi olduğunu açıkladılar.
Toplantıya katılım yüksek değildi. Toplantıya en yoğun olduğu döneminde katılım 40 civarında idi. Aradan sonra bu sayı da düştü.
Bu gibi toplantılar, katılımcı sayısının ne olduğundan bağımsız olarak devrimcilerin eylem birliğini ve dayanışmacı proleter tartışma kültürünü geliştiren araçlar olarak gerekli ve önemli.
15 Mayıs 2025