Sosyal medyada İbrahim Kaypakkaya’nın öldürülüş biçimi, Muzaffer Oruçoğlu’nun çözülmesinin İbrahim’in katledilmesinde payının olup olmadığı, Oruçoğlu’nun çözülmesini gizlediği vb. üzerine yer yer bel altına inen, küfürleşme temelinde de yürüyen bir tartışma var.
Bu tartışma hakkında kısaca şöyle düşünüyoruz:
*Komünist önder İbrahim Kaypakkaya devlet tarafından katledilmiştir. Katili faşist devlettir.
O’nun nasıl, hangi biçimde katledildiği tartışması abes bir tartışmadır.
İbrahim Kaypakkaya kurucusu ve önderi olduğu örgüt hakkında, devlete hiçbir örgütsel bilgi vermemiş, sonuçta devlet tarafından katledilmiştir. Olgu budur.
*İbrahim’in katledilmesinde Muzaffer Oruçoğlu’nın çözülmesinin payının olup olmadığı bağlamında; Muzaffer Oruçoğlu çözülmüştür. Olgu budur. Bu olgu olduğu kadar Oruçoğlu’nun çözülmesi ile ilgili bugüne kadar hikaye anlattığı ve anlatmaya devam ettiği de olgudur.
Oruçoğlu’nun işkencede 13.günde mi, 54.günde mi çözüldüğü tartışması, O’nun çözüldüğü, neredeyse bildiği her şeyi devlete anlattığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
*Oruçoğlu’nun çözülmesi olgu olduğu kadar, İbrahim’in TKP/ML’nin kurucusu olduğu, başını çektiği, temel yazıların O’nun tarafından yazıldığı vb. devlet tarafından TİİKP yöneticilerinin, İbrahim’e karşı tavırları, ifadeleri vb. sayesinde bilindiği de olgudur.
*Devletin İbrahim’i öldürmesi için Oruçoğlu ve diğerlerinin ifadelerine ihtiyacı yoktur. Devletin elinde TİİKP yöneticilerinin İbrahim hakkında verdikleri yeter bilgiler vardır.
*Devletin İbrahim’i sağ yakalamasının nedeni aslında O’nu konuşturmak içindi. O’nun çözülmemesi, teslim olmaması, nedamet getirmemesi vb. sonuçta idam fermanının yerine getirilmesi için yetmiştir.
Bu nedenle “Oruçoğlu çözülmeseydi İbrahim öldürülmezdi” içerikli bir tartışma gereksiz bir tartışmadır.
*Biz bu tartışmanın devrimci harekete getireceği hiçbir yararının olmadığını düşünüyoruz.
28 Mayıs 2022
Yeni Dünya İçin Çağrı