T.C devleti 101 yaşında!
Osmanlı devletinin yıkıntıları üzerinde bir devlet kuruldu ve bu devletin şekli “Cumhuriyet” olarak belirlendi.
Hâkim sınıflar devletlerinin kuruluşunun 101. yılını kutluyor.
29 Ekim’de kutlama törenleri yapıldı, cumhuriyetin faziletlerinden bol bol bahsedildi.
İşçiler, emekçiler, ezilenler için kutlanacak bir şey yok!
Zira T.C devleti işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin devleti değildir.
T.C devleti burjuvazinin, egemenlerin, sermayenin devletidir.
101 yıllık cumhuriyetin işçilere, emekçilere reva gördüğü; sömürü, işsizlik, açlık, devlet terörü, faşizm, ulusal baskı, zulüm ve baskı, katliam vb’dir.
İşçiler, emekçiler T.C devletinin kendi devletleri olmadığını gördüklerinde/kavradıklarında çanlar egemenler için çalıyor demektir…
Bize burjuva cumhuriyeti değil, işçilerin, emekçilerin cumhuriyeti gerekli!
İşçilerin, emekçilerin cumhuriyetinde sömürüye son verilecek, insanın insana kulluğu, köleliği son bulacak. Sömürücü sınıflar, asalaklar ortadan kaldırılacak. Herkes toplumda üretime gücü ve yeteneği oranında katılacak, katkısı olduğu oranda kazanacak.
İşsizlik son bulacak emekçilerin cumhuriyetinde.
Konut sorunu, sağlık sorunu, eğitim sorunu gibi sorunlar ortadan kaldırılacak emekçilerin cumhuriyetinde.
101 yıl ulusal boyunduruk altında yaşamak yeter!
T.C devleti, çok uluslu, çok milliyetli, halklar hapishanesi bir devlettir.
Halklar hapishanesine son vermenin, ulusal sorunu çözmenin tek yolu demokratik halk devrimidir.
Emekçilerin cumhuriyetinde ulusal baskıya, zoraki birliğe, ulusal eşitsizliklere son verilecektir.
Kürt ulusu özgür iradesi ile kendi kaderini kendisi belirleyecektir. Ulusal sorunda temel ilke, ülkenin tam demokratikleştirilmesidir. Demokratikleşme, ulusal sorunda hukuki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması, ulusların ayrılma haklarını özgürce kullanacakları şartların yaratılması için zorunludur.
Gerçek ve gönüllü birliğin ön şartı zoraki birliğin parçalanması, milliyetler arasında tam hak eşitliğinin sağlanmasıdır. Ulusların birlikte yaşaması, eşitlerin özgür birliği temelinde olacaktır. Hiçbir ulusa özel imtiyaz tanınmayacaktır. Hiçbir dile hiçbir imtiyaz verilmeyecektir. Hiçbir ulusal azınlığa karşı hiçbir sınırlama, hiçbir haksızlık yapılmayacaktır. Yaratılan özgür koşullarda uluslar ve tüm milliyetler nasıl yaşayacaklarına kendi özgür iradeleri ile karar verecektir.
Emekçilerin cumhuriyeti ırkçılığın, saldırganlığın değil; gerçek barışın koruyucusu ve güvencesi olacak.
Emekçilerin cumhuriyetinde gerçek demokrasi hüküm sürecek.
Bizim, emekçilerin cumhuriyet projesi kısaca böyle bir proje.
Böyle bir cumhuriyeti yaratmak mümkün. İşçiler, emekçiler böyle bir cumhuriyeti kurabilir, yaşatabilir.
Sadece böyle bir cumhuriyetin oluşmasını istemek ve bu uğurda mücadele etmek gerek.
Böyle bir cumhuriyetin kurulması için bu sömürücü devletten kurtulmak gerek. Bunun için devrim gerek.
Yüz bir yıl daha bekleme!
Kendi cumhuriyetini, işçilerin-emekçilerin cumhuriyetini kur!
Çağrımız devrim mücadelesine!
Çağrımız işçilerin-emekçilerin cumhuriyetini kurmaya!
Çağrımız sosyalizme!
29 Ekim 2024