Cumartesi Anneleri 700. haftadan sonra ilk defa Galatasaray Meydanında 1000. haftada oturma eylemi yaptı. Eyleme yüzlerce kişi katıldı.
1995 yılından bu yana, Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soruyor, sorumluların yargılanmasını, adalet talep ediyor, her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapıyor.
28 Ağustos 2018’de 700. Hafta oturma eylemi polis saldırısıyla yasaklandı. Galatasaray Meydanı ablukaya alındı. Meydanda uygulanan abluka ve yasak 300 hafta sonra bugün kaldırıldı.
Devletin baskılarına, gözaltılara, yargılamalara rağmen adalet talebinden, Galatasaray Meydanında oturma eyleminden vaz geçmeyen Cumartesi Anneleri 1000. Haftada Galatasaray Meydanındaydı.
Sessiz oturma eyleminde gözaltında kaybedilenlerin resimleri açıldı, konuşmalar yapıldı.
“1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede? 1000 haftadır, soruyoruz: Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor? 1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, unutmuyoruz, asla unutmayacağız. 1000 haftadır haykırıyoruz: Vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz. 27 Mayıs 1995’ten beri, her hafta saat 12:00’de Galatasaray Meydanı’nda toplandık. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi.”
“1000. haftamızda kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıkıyoruz; kayıplarımızı istiyoruz. Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz. Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz. 1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”
Gözaltında kaybedilen ve daha sonra cansız bedeni bulunan Rıdvan Karakoç’un yakını, “Benim abimin cenazesini yok etmek istediler. Biz çabalarımızla buna izin vermedik. 1000 haftadır bu alanda talebimizi dile getiriyoruz. Sorumlular yargılansın. Sorumlular, suçlular yargılanana kadar burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Gözaltında kaybedilen Murat Aslan’ın kardeşi “Fail belli. Mehmet Ağar’ın, Meral Akşener’in yargılanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Özgür Gündem muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe, “Özgür Gündem’in 25 muhabiri 1990’dan 1995’e kadar faili meçhul cinayetlerle öldürüldü. Biz 30 yıldır buradayız. 1000 haftadır buradayız. Hiçbir zaman buradan vazgeçmedik. Çocuklarımız için adalet istiyoruz. Faili meçhul değil, failleri belli. Çocuklarımızın katilleri Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Süleyman Demirel, Korkmaz Tağma. Faili meçhul cinayetlerin katili onlar” diye konuştu.
Gözaltında 42 yıl önce kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “Biz hukukun üstünlüğünün bu ülkede hakim kılınması için 1000 haftadır bu alanda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kaybedilen, mezarı olmayan yakınlarımızın katillerini soruyoruz. Bu alanda yıllardır haykıran, kardeşinin mezarını arayıp, bulup onu kucaklamak isteyen ailemizin en küçüğü Fatma Kırbayır’ı geçen hafta defnettik. Eminim ki Fatma Cemil’ine sarılmak için avucunu açmış, kolunu açmış ama mezarı boş” sözlerini kullandı.
Yapılan bütün konuşmalarda “kayıpların bulunması, sorumluların yargılanması, adalet” talep edildi.
Gözaltında devlet tarafından kaydedilen insanların akıbetini öğrenmek, sorumluların yargılanmasını isteyen, adalet talep eden annelerin mücadelesini destekleyelim, yanlarında olalım.
Unutmayalım! Unutturmayalım!
Failler belli! Kayıplar nerede?
25 Mayıs 2024