6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremler ve ardından gelen artçı depremler 10 ilde büyük bir yıkıma, can ve mal kaybına neden oldu.
Aradan 19 gün geçmesine rağmen, deprem bölgelerinde hala çadır sorunu var, hala uğranılmayan yerleşim yerleri, hala koordinasyonsuzluk var.
Depremden kısa bir süre sonra deprem bölgesinde OHAL ilan eden Cumhurbaşkanı RT Erdoğan, işçilerin haklarını kısıtlayan kararnameden sonra, “OHAL kapsamında yerleşme ve yapılaşma” kararnamesi yayımladı.
Kararnameye göre, genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, afetten etkilenenlerin geçici veya kesin iskân alanları; fay hattına mesafesi, zeminin elverişliliği, yerleşim merkezine yakınlığı gibi kriterler gözetilerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek ilgili kurumlara bildirilecek. İhtiyaç olması halinde, mera alanları ve orman alanları da kullanılabilecek. Bu durumda, orman vasfı dışına çıkarılan alanların iki katından az olmamak üzere hazine taşınmazı, orman tesis edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilecek. Köy yerleşme alanları dâhil belirlenen kesin iskân alanlarında ve mevcut kentsel alanlarda, bakanlıkça onaylanacak plan ve imar uygulamaları beklenmeksizin, jeolojik etüt raporu ve zemin etüt raporu doğrultusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onaylanacak vaziyet planına ve düzenlenecek yapı ruhsatına göre uygulama yapılacak.
Plan ve parselasyon ile ilgili işlemlerindeki askı, ilan, itirazlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu alanlarda taşınmaz mülkiyeti veya imar hakları kısmen veya tamamen başka bir alana aktarılabilecek. Bu haklar takas ve trampa işlemlerine konu edilebilecek.
Depremin ardından “Sıfırdan inşa edeceğiz ama bize 1 yıl izin” verin diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “OHAL kapsamında yerleşme ve yapılaşma” kararnamesi yayımladıktan sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı harekete geçti.
Deprem bölgesinin bir yıl içinde sıfırdan inşa edilmesi bizce mümkün değil. 10 ilde büyük yıkıma neden olan deprem bölgesinin yeniden inşa edilmesi bir yıl içinde yapılabilecek bir iş değildir. Bu iş uzun yıllar alacaktır.
Kapitalizmin temel dürtüsü hep daha fazla kâr olduğu için kapitalizmde inşaat, konut, emlak, arsa vb. önemli rant aracıdır. İnşaat yapımında rant var, depremin enkazlarının kaldırılmasında da rant var.
Kapitalizm ücretli emek sömürüsüne, üretim araçları üzerinde özel mülkiyete dayanan, çıkarın, rantın, kârın ön planda geldiği, her şeyin çıkara göre belirlendiği toplumun adıdır.
Şimdi yapılacak deprem konutlarında da rant olacaktır. Rantsız, kârsız bir kapitalizm mümkün değildir.
Maraş merkezli depremlerden çıkarılması gereken en önemli ders, bir doğa olayı olan depremin değil, hep daha fazla kâr odaklı kapitalizmin öldürdüğü gerçeğidir.
Deprem ülkesi olan Kuzey Kürdistan Türkiye’de, alınacak önlemlerle depremlerin insanlara zarar vermesi en aza indirilebilir. Bu mümkündür.
Rant, kâr üzerine kurulu kapitalizm olduğu sürece, doğal afetlerin felaketli sonuçlara yol açması kaçınılmazdır. Doğal afetlerin öncelikle işçileri, emekçileri, ezilenleri vurması kaçınılmazdır!
Bu gidişe son vermenin tek yolu kapitalizmi yıkıp doğa ile uyumlu, insan odaklı sosyalizmi kurmaktır.
- 02. 2023