Bir süreden beri kamuoyunda Ayhan Bora Kaplan’ın lideri olduğu mafya/çetenin üyesi gizli tanık Serdar Sertçelik’in açıklamaları üzerine tartışılıyor.
Serdar Sertçelik’in ayağına elektronik kelepçe takılı olduğu halde ortalıkta serbestçe dolaşması, gittiği bir işkembecide bacağından vurulması, ardından yurtdışına çıkması/çıkarılması, Ankara Emniyetinde polis şeflerinin gözaltına alınması, yapılan açıklamalar vb. vb. devlet, mafya, siyaset kirli ilişkisinin yeni bir örneğini teşkil ediyor.
Kim kime kumpas kuruyor? Emniyet içinde hükümete kumpas kurmak isteyen bir örgütlenme mi var? Mafya mı emniyete kumpas kuruyor? Mafyaya operasyon mu, mafyanın siyasete kumpası mı? Vb. vb. soruları üzerine tartışma yürütülüyor.
Bu tartışmada bizim tavrımız şudur:
Mafya devletleşmiş, devlet mafyalaşmış durumdadır.
Devlet mafya ilişkisi AKP ile başlayan yeni bir ilişki değil. Her dönem şu veya bu şekilde var olan bir ilişkidir.
Serdar Sertçelik’in açıklamaları/iddiaları devletle mafyanın içiçe, kucak kucağa olduğunu, devletin nerede bitip, mafyanın nerede başladığının belli olmadığını gösteriyor.
Türkiye faşizm ile yönetiliyor.
Faşizmde, devlet, mafya, siyaset ilişkisi derin ve olağan bir durumdur.
Bu düzen baştan ayağa çürümüştür.
Devlet, mafya ilişkisinin yanında, sömürü üzerine, zulüm üzerine, baskı üzerine kurulu, köşe dönmeci, rüşvetçi, üçkâğıtçı, yiyici, namussuz bir düzen vardır. Emekçileri yoksulluğa mahkûm eden bu düzen ayakta duruyorsa, bunda bu düzenin pisliklerine bulaşan ve onunla uzlaşan emekçilerin de payı vardır. Bu anlamda toplum da temiz değildir. Kuşkusuz bunun sorumluları emekçiler değil, hakim sınıflardır.
Önemli olan, çürümenin ne yalnızca ne de esasta, mafya tipi örgütlenmelerin işi olmadığının, devlet/mafya ilişkisinin hiç de şaşılacak bir ilişki olmadığının, esas suçlunun ve suç örgütünün burjuva devleti olduğunun kavranmasıdır.
Burjuva devleti, burjuvazinin elinde işçileri, köylüleri, tüm emekçileri ezmek, sömürmek, baskı altına almak için kullandığı bir aygıttır. Burjuva devlet sömürücü sınıfın ortak çıkarlarını koruyan bir araçtır.
İşçilerin, emekçilerin ayağa kalkmasıyla, hakim sınıfların kirli düzenini yerle bir etmesiyle, ancak demokratik halk devrimiyle temiz toplumun yolu açılacaktır.
Kapitalizmde temiz toplum mümkün değildir.
Çözüm burjuva devletin bütün kurumlarıyla yıkılmasındadır.
17 Mayıs 2024