Erkek egemen dünyada yaşıyoruz! Ve ezelden beri erkek egemen dünyanın kanunu bu.
Erkekler, toplumsal egemenliklerinden kaynaklanan güçleriyle kızları, kadınları “kandırır”… fırsatı buldukları anda onlara tecavüz eder… onları cinsel ilişkiye ve fuhuşa zorlar…
Erkekler ne kadar zenginse, ne kadar iktidar sahibi ve o anlamda “saygınlığa” sahipse… her istedikleri kıza, kadına sahip olma, onları cinsel istekleri için kullanma hakkını kendilerinde görür.
Hizmetçilerine tecavüz eden lordlar, sörler… yoksul köylülerin kızlarını “oyuncak eden” ağalar… işçi kadınlara “sarkan” patronlar, ustabaşılar…
Hatta “kimsesiz”, yoksul genç erkekler dahi bu zengin ve iktidar sahibi erkeklerin pençelerinden kurtaramıyor kendilerini!!! Örneğin genç rahipleri, öğrencileri, kimsesizler yurtlarındaki erkek çocukları cinsel istekleri için kullanan “saygın” rahipler, papazlarda olduğu gibi son yıllarda Katolik kilisesinin pisliklerinin iyice ortaya dökülmesiyle bunları da artık duymayan kalmadı.
Zengin erkeklerin hangi iğrençliklere muktedir olduğunun son örneği “Epstein skandalı”yla yeniden gündemde. Esasen bu da eski bir hikâye:
Multi milyoner Jeffrey Epstein on yıllarca yaşı küçük kız çocuklarına ve genç kadınlara cinsel istismarda bulunuyor ve bunları yine çevresindeki zengin erkeklere “sunuyor”, pazarlıyor, fuhuş yapmaya “yönlendiriyor”! Cinsel istismara uğrayanların bir bölümünün suç duyurusunda bulunmasıyla ilk kez 2008 yılında Epstein hakkında dava açılıyor ve kendisi cinsel suçlardan hüküm giyiyor ve ama büyük ihtimalle işin içine para karışıyor ve bir anlaşmaya varılıyor. “Savcılıkla yaptığı tartışmalı bir anlaşma” diye kayıtlara geçiyor bu! Neticede Jeffrey Epstein sadece 13 ay hapis yattıktan sonra özgür kalıyor ve küçük kızların istismarına kaldığı yerden devam ediyor! Ta ki 2019 Ağustos’una kadar. Kendisinin suç işbirlikçisi de bir kadın! Bir zamanlar gönül ilişkisi olmuş olan Maxwell arkadaşı ve iş ortağı olarak anılıyor. Maxwell on yıllarca birçoğu 14-15 yaşında yaşı küçük kızın güvenini kazandıktan sonra onları cinsel istismar ağına teslim ediyor.
Epstein’in New York, Florida, Santa Fe ve Virgin Adaları’ndaki malikânelerinde onlarca yıl boyunca çok sayıda reşit olmayan kızı istismar ettiği iddiasıyla 2019 yılında yeniden dava açılıyor ve Jeffrey Epstein tutuklanıyor. Dünyanın zenginleri, prensleri ve tanınan siyasetçileri Epstein’le partilerde vb. poz vermiş boy göstermiş… Bu nedenle yine olayın üstünü kapatmanın ve zengin erkekleri korumanın yollarını arıyorlar. Ve New York’taki mahkeme davanın gizlilik çerçevesinde yürütülmesine karar veriyor ve davada adı geçenleri anonimleştiriyor. Ne var ki, dava daha sonuçlanmadan 66 yaşındaki Jeffrey Epstein hücresinde ölü bulunuyor. Resmi açıklamalara göre ölüm sebebi intihar. Fakat Jeffrey Epstein’in ölümünün ardından üretilen komplo teorileri de bitmiyor.
2022 yılında milyarderin suç ortağı Ghislaine Maxwell onlarca yıl boyunca Jeffrey Epstein’e yaşı küçük taciz mağdurları tedarik etmesi dolayısıyla suçlu bulunuyor ve 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Maxwell temyize gideceğini açıklıyor. Epstein’in yeniden gündeme gelmesinin sebebi de Maxwell davasıyla bağlantılı. Maxwell’in davasının görüldüğü mahkeme daha önceki “gizlilik” tedbirini kaldırdı. Bununla 900 sayfayı aşkın mahkeme belgeleri arasında yaklaşık 170 kişinin gerçek isimleri yayınlandı. Aralarında Veliaht Prens Muhammed bin Salman, Donald Trump, Bill Clinton, İngiltere Prensi Andrew ve İsrail’in eski Başbakanı Ehud Barak gibi güçlü kişiler de yer alıyor. Hatırlanırsa, İngiltere Prensi Andrew, 2022 yılında Epstein’in cinsel suç ağıyla bağlantılı olarak açılan hukuk davasını milyonlar değerinde bir anlaşmayla durdurmayı başardı, ancak kamuoyunda büyük tepki yaratan skandalla büyük zarar gören kraliyet ailesi Andrew’u cezalandırmak zorunda kaldı. Askeri nişanı iptal edildi. “Majesteleri” unvanını da artık kullanamıyor. İtibarı sarsıldı belki ama o yine dünya zengin çevrelerinin adamı olarak yoluna devam eder, ediyor…
Epstein-Maxwell seks skandalının gündemde yer alması ve çok konuşulmasının nedenlerinden biri böylesi zengin ünlü erkeklerin adının geçmesiyle ilgili… “Seks sattırır”, içinde prensler, önde gelen politikacılar vb. Varsa daha da sattırır. Toplumsal ilginin yüksek olduğu böylesi skandallara dünyanın her yanında medya hemen atlıyor tabii ki! Gündemi biraz meşgul ediyor, sonra da bir sonraki skandala kadar unutulup gidiyor.
Hatırlayacaksınız, son zengin ve itibarlı erkek “yoksul kadın” seks skandalı 2011 yılında IMF başkanı Strauss-Kahn’ın otelde çalışan bir kadını taciz etmesi nedeniyle yaşanmıştı! O zaman da çok konuşuldu. “Aaaa!” diye hayretler içinde kalındı, parmak ısırıldı. Sonra ne oldu? Strauss-Kahn beraat etti ve özgür kaldı!!! IMF başkanı değil şimdi, ama kim bilir hangi şirketin yönetim kurulunda mis gibi zengin hayatına devam ediyor. O çevrelerdeki erkeklerin cinsel suç işlemede birbirinden farkı olmadıklarından kimsenin kimseyi hor görmesi söz konusu değil elbette! Hatta gördüğümüz gibi, çıkarlar örtüşünce kadınlar da alet olmaktan geri kalmıyor erkek egemenliğinin bu en iğrenç eylemine.
Bu anlamda bu davadan medet ummaya gerek yok! İçinde yaşamak zorunda bırakıldığımız ve ama bir gün mutlaka kurtulmak zorunda olduğumuz bu erkek egemen kapitalist dünyada duyduğumuz duyacağımız son seks skandalı olmayacak bu şüphesiz! “Zenginin serveti züğürttün çenesini yorar” misali, medya ve sosyal medyadaki dedikodu ve komplo teorileri hareketliliği de aynı iğrençlikle mide bulandırıyor! Kimileri buradan Trump vb. gibi bazı istenmeyen tipleri ya da “iktidar sahipleri”nin önünü kesmeye, ya da iktidardan indirmeye hevesleniyor. Kimileri “fake” haberlerle muhalefet yaptığını sanıyor.
Sosyal medya dedikodusundan ülkelerimiz toplumu da nasibini almış durumda. Epstein cinsel suç skandalı dedikodusuna Türkiye’den de kız çocuklarının kaçırıldığı iddialarıyla dâhil olunuyor. Hatta 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kimsesiz kalan, sözde “kayıp” kız çocuklarının da bu suç ağının pençesine düştüğü/düşürüldüğü iddiaları servis edildi. Resmi açıklamalar, bu iddiaları yalanlıyor. Fakat sosyal medya dedikoduları elbette bitmiyor.
Biz bu iddiaların yalan mı, yanlış mı olduğunu çözemeyeceğimize göre, bunlarla oyalanmaya gerek görmüyoruz. Biliyoruz ki, bu erkek egemen kapitalist dünyada her türden iğrençlik, canilik ve barbarlık mümkün. O nedenle yine unutulup gidecek skandallarla çenemizi yoracağımıza enerjimizi sorunun kökten çözümüne yoğunlaştırmalıyız. Erkek egemen kapitalist düzen bertaraf edilmeli. Bunun için kadın ve erkek eşit hak ve yükümlülüklerle örgütlenmeliyiz. Çevremize dikkat etmeli, çevremizdeki kız çocuklarının ve kadınların (ve tabii erkeklerin de) ne kendi saflarımızdaki erkekler ne de herhangi bir şekilde nüfuzunu kullanan başka çevrelerden erkekler tarafından istismar edilmesine izin vermemeliyiz.
Bizim ihtiyacımız olan şey örgütlülük ve dayanışmadır!
19.01.2024