27 Kasım’da Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı grupların ve Türk devletinin desteklediği, eğittiği, silahlandırdığı Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı bazı grupların Esad rejim güçlerine karşı başlattığı harekât 8 Aralık’ta rejiminin yıkılması ile sonuçlandı. Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi, 54 yıllık Esad rejimi yıkıldı.
Sevinilecek bir şey yok!
Faşist Esad rejiminin 12 günde yıkılmasına sevinenler var. İsrail, ABD, İngiltere, AB, Türkiye rejimin yıkılmış olmasına seviniyorlar. Neredeyse zil takıp oynayacaklar!
Rusya, İran, İran’ın vekâlet güçleri kısa süre içinde, rejimin beklenmedik bir biçimde yıkılmasının şaşkınlığını yaşıyorlar.
Esad rejimi halkların celladı faşist bir rejimdi. Rejim emperyalist dünyanın ayrılmaz bir parçası idi. Esad/Baas rejiminin emperyalizm ile ilişkisi, onlardan kendisi için daha fazla pay isteyen, bu payı çoğaltmak için emperyalistler arası çelişmelerden de yararlanan bir işbirlikçinin ilişkisi idi. Bölgede gücünü artırmak amacıyla Esad rejimi, Rusya, Çin ve İran’ı arkasına alarak kendi varlığını korumak ve sürdürmek için savaş yürütüyordu.
Ne yazık ki Esad rejimi çeşitli ulus ve milliyetlerden işçilerin, emekçilerin mücadelesiyle yıkılmadı.
Onu yıkan HTŞ’nin önderlik ettiği İslamcı/cihatçı gruplar oldu. Rusya, İran rejimin yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu gördükleri noktada Esad’ı desteklemediler.
Batılı emperyalistler kendi “terör” listesinde yer alan HTŞ’yi alkışlıyorlar. Allayıp pulluyorlar. Fırsattan istifa eden İsrail devleti Golan tepelerinin Suriye’de kalan bölümünü de işgal etti. Suriye’ye yönelik hava saldırılarını ise sürdürüyor.
Suriye özgürleşti mi?
Esad rejimini yıkan cihatçı gruplar Suriye’yi özgürleştirdikleri masalını anlatıyorlar. Yalan söylüyorlar.
Suriye’de halkları bekleyen geleceksizliktir! Koyu karanlıktır!
İslamcı/cihatçıların halklara verecekleri tek şey İslam soslu gerici faşist diktatörlüktür!
Demokrasi, özgürlük, eşitlik emperyalistlerin, faşist bölge devletlerinin, cihatçı grupların eliyle gelmez!
Emperyalizme ve bölge devletlerine karşı devrim ile kazanılır! Faşist Esad rejiminin alternatifi, faşist dinci bir İslami devlet değil, emperyalizmin, gerici bölge devletlerinin egemenliğine son verildiği işçilerin, emekçilerin kendi iktidarıdır.
Türk devletinin ve Batılı emperyalist güçlerin “demokrasi”, “özgürlük” naraları, Suriye halkının diktatörlüğe karşı mücadelesinin yanında oldukları açıklamaları, sahtedir, yalandır! Suriye’de gerici-faşist Baas rejimini yıkan ve iktidarı ele geçiren sahadaki cihatçı güçleri destekleyen Batılı emperyalist güçler ve T.C. devleti halkların dostu değildir.
Onların düşündüğü tek şey kendi çıkarlarıdır. Suriye pastasından kendileri için pay kapmak için dalaşıyorlar. Onlar, demokrasi, insan hakları, ekonomik yardım götürme adına bağımlı ülkeleri talan etmekte, emperyalizmin çıkarları ile uyuşmayan yönetimleri devirmekte, yerlerine kendi çıkarlarına uygun yeni faşist diktatörlükler kurmaktadırlar. Suriye’de olan da budur.
T.C devleti ne istiyor?
Türk devleti Esad rejimin cihatçı faşist örgütler tarafından yıkılmasından dolayı oldukça memnundur.
Türk devleti ve devleti anda yöneten AKP/MHP iktidarı destekledikleri güçler üzerinden yeni oluşuma etkide bulunmak, en önemlisi de Rojava’daki yapılanmayı ortadan kaldırma konusunda dünden daha avantajlı bir konumdadır.
Türk devleti, Rojava’yı tamamen işgal etmek ve demografik yapıyı değiştirmek için Batılı emperyalistlerle, Rusya ile pazarlık yapıyor, onlardan destek istiyor. Emperyalistler arası yeniden paylaşımda Ortadoğu’da kurulan kurtlar sofrasında Türk büyük burjuvazisi oyun kurucuları arasında yer almak istiyor. Sömürgeci Türk devletinin esas derdi Suriyeli sığınmacılar için daha iyi bir hayat, onların Suriye’ye dönmesini sağlamak vs. değil. Rojava’da PYD/YPG/SDG önderliğinde kurulan özerk iktidara son vermek, Suriye’de kurulacak yeni yapılanmada maksimum söz sahibi olmaktır.
Tek yol devrim!
Çeşitli ulus ve milliyetlerden işçiler, emekçiler, ezilenler, halklar için tek çözüm, ulusların ayrılma hakkına sahip olduğu, özgür bir ortamda tüm milliyetlerin eşit koşullarda yan yana yaşadığı, demokratik federatif bir Suriye devletidir.
Demokratik federatif Suriye’ye işçilerin, köylülerin demokratik halk devrimiyle mutlaka varılacaktır.
Görev bunun için çalışmaktır!
Suriye’de ne faşist Baas diktatörlüğü, ne de İslam soslu gerici faşist diktatörlük çözüm değildir!
Suriye’de gerçek çözüm işçilerin emekçilerin kendi iktidarında, sosyalizmdedir!
10 Aralık 2024
Bildirimiz: