15 Mayıs 1948 Filistin Arap ulusu için Nakba (Büyük Felaket) günüdür.
14 Mayıs 1948’de Filistin’de İsrail devleti kuruldu.
Filistin halkı 76 yıldır kendi yurdunda, kendi topraklarında her türlü acıyı, zulmü yaşadı, yaşıyor.
Zorla yerinden yurdundan edilme, göç yollarına düşme, mülteci kamplarında yaşamak zorunda bırakılma, açık hava hapishanelerinde yaşamak zorunda bırakılma, katledilme, sürgün, hapishane vb. vb. Siyonist İsrail devletinin Filistin Arap halkına reva gördüğü zulüm uygulamalarıdır.
Siyonistler için 14 Mayıs bayram günü iken, 15 Mayıs Filistinliler için Büyük Felaket günüdür.
BM’nin Filistin’i bölme kararı
1947’ye gelindiğinde Filistin’de iki ayrı ulusun yaşadığı (Arap ve Yahudi) olgudur. Neden, nasıl olduğundan bağımsız olarak 1947’de Filistin Arap ve Yahudi yurdu/toprağı haline gelmişti. Bu nedenle iki ulusun haklarını içeren/gözeten bir çözümü savunmak yanlış değildi. Sosyalist Sovyetler Birliği de bunu yaptı.
Sosyalist Sovyetler Birliği önce Arap ve Yahudilerin eşit haklara sahip olduğu demokratik, bağımsız bir Arap-Yahudi devleti önerdi. SSCB’nin tek devlet önerisini emperyalistler, Arap milliyetçileri, Yahudi milliyetçileri kabul etmedi. Sovyetler Birliği tek devlet önerisinin uygulama imkanın olmadığının görüldüğü durumda, iki ayrı bağımsız devlet önerisi sundu. Sovyetler Birliği’in bu konuda takındığı tavır, çözüm önerileri, BM’nin aldığı karar doğrudur, yanlış değildir.
29 Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda içinde SSCB’nin de bulunduğu 33 devletin onayı, 13 devletin karşı oyu (bu devletler içinde 6 Arap devleti yanında Afganistan, Küba, Yunanistan, Hindistan, İran, Pakistan ve Türkiye de vardır) ve 10 devletin çekimser oyuna rağmen Filistin’de bir Arap devleti, bir Yahudi devleti, Filistin topraklarının iki devlet arasında bölünmesi kararı alındı.
BM’nin aldığı kararı Yahudilerin temsilcileri onay verirken, o dönemde Filistinli Araplar adına konuşan Arap devletleri karşı çıktılar.
Tartışma konusu olan Kudüs’ün konumu, BM’in 29 Kasım 1947’de aldığı kararda ortaya konulmuştur. Kudüs’e BM denetiminde özel Statü tanınmıştır. BM Kudüs’ün konumu hakkında birçok karar almıştır. BM’in İsrail-Filistin konusunda aldığı kararların hiçbiri İsrail devleti tarafından uygulanmamıştır.
İsrail devletinin kuruluşu
14 Mayıs 1948’de Yahudi temsilciler BM’nin bölme planında öngördüğü sınırlar içinde İsrail devletinin kuruluşunu ilan ettiler. Arap devletleri –Mısır, Trans Ürdün, Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Suudi Arabistan- İsrail devletinin kuruluşunu savaş ilanı kabul ederek saldırıya geçtiler. Böylece İsrail devletinin kuruluşunun ilanıyla ilk Arap-İsrail savaşı başladı.
Savaş sonucunda İsrail, Filistin devleti için öngörülen toprakların bir bölümünü işgal etti. Filistin Arap devleti sınırı içinde yer alan Batı Şeria Ürdün’ün, Gazze Şeridi de Mısır’ın işgali altına girdi.
İsrail devletinde yaşaması öngörülen Filistinli Arapların çok büyük bir bölümü bu savaş içinde topraklarını terk etmek, göç yollarına düşmek zorunda bırakıldı.
1967, 1973 savaşında İsrail devleti Filistin devleti için öngörülen toprakların tamamını işgal etti.
Barbarlıkta kural, sınır yok!
Siyonist İsrail devleti, 1948’ten bu yana yurtlarından ettiği, yurtlarını işgal ettiği, yurtlarını açık hava hapishanesine dönüştürdüğü Filistinlilere yönelik olarak sürdürdüğü barbarlıkta kural, sınır tanımıyor.
1948, 1967, 1973 savaşlarında Siyonist İsrail devleti Filistin devleti için öngörülen toprakların tamamını işgal etti.
Filistinliler Batı Şeria’da, Gazze’de etrafı İsrail devleti tarafından kuşatılmış, açık hava hapishanesinde yaşamak zorunda bırakıldılar. Milyonlarca Filistinli diasporada mülteci kamplarında yaşamak zorunda bırakıldı.
Siyonist İsrail devleti aynı zamanda işgal ettiği Filistin topraklarında, Filistinlileri kovmak için her türlü baskıyı yaptı/yapıyor.
Gazze ve Batı Şeria’yaya sıkıştırılmış olan Filistinlilerin etrafı duvarlarla çevrildi.
Örülen duvarlara, Filistin topraklarında Arap nüfusun yaşadığı alanlara kama gibi sokulan yeni Yahudi yerleşim bölgeleri ile yeni duvarlar eklendi.
Siyonist İsrail devleti 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik barbar, sömürgeci, emperyalist kuralı, sınırı olmayan savaş yürütüyor. Gazze kan gölüne çevrildi. Neredeyse taş üstünde taş bırakılmadı. Binlerce insan öldürüldü. On binlercesi yaralandı.
Siyonistler, Batı Şeria’da da Filistinlilere karşı sürdürdükleri savaşı daha da yoğunlaştırdılar.
Siyonist İsrail devleti Filistin halkına karşı Gazze’de, dünyanın gözü önünde soykırım uyguluyor.
Filistin’de gerçek çözüm!
Kapitalizmde ulusal sorunun çözümü yoktur!
Gerçek çözüm Filistin’de Arap ve Yahudi halkının barış içinde birlikte yaşadığı demokratik, birleşik bir Filistin devletidir.
Gerçek çözümün yolu Filistin’de işçi sınıfı önderliğinde devrimden geçmektedir.
Gerçek çözüme giden yolda geçici bir çözüm iki devlet, yani İsrail’in yanında bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için de İsrail’in 1948 sonrasında işgal ettiği bütün topraklardan geri çekilmesi bir ön şarttır. Ancak böyle bir durumda kurulacak bir Filistin Arap devletinin İsrail’den bağımsız yaşama şansı vardır.
Emperyalizm şartlarında böyle bir çözüm geçici bir çözümdür. Her hâlükârda halklar için iki devletli çözüm bugünkü durumdan daha iyidir.
Yaşasın Filistin halkının haklı mücadelesi!
Kahrolsun Siyonizm ve antisemitizm!
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
14 Mayıs 2024
Tarihsel süreç ile birlikte Filistin meselesinin daha iyi anlaşılması için “Antisemitizm ve Siyonizm üzerine” broşürümüzü okurlarımıza tavsiye ediyoruz: