İzmir Çiğli Belediyesi şirketi Çibel’de çalışan, Genel-İş Sendikası 8 No’lu Şube üyesi 836 işçi, Nisan 2022’de greve çıkmış, grevin 6. gününde, işçilerin iradesi hiçe sayılarak, işçilerin onayı alınmadan, işçilerden habersiz Genel İş Sendikası yönetimi 3 yıllık satış sözleşmesine imza atmıştı.
Çibel işçileri satılmalarını kabul etmedi.
Satış sözleşmesinde imzası olan temsilcileri olağanüstü seçime giderek değiştirdi, yeni temsilciler seçti.
Ayrıca “ek zam” talebiyle eylemler yapmaya başladı. İşçilerin “Ek zam” talebini ne Genel İş, ne de Çiğli Belediyesi görmezden geldi, işçilerin haklı talebine kulaklarını tıkadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir Bayraklı’da katıldığı bir temel atma töreninde işçiler ek zam talebiyle eylem yaptı. Tören bitiminde işçilerin Kılıçdaroğlu ile konuşmak istedikleri sırada korumalarla aralarında kısa süreli bir arbede yaşandı.
Genel İş yönetimi bu eylemi gerekçe göstererek işçilerin seçtiği üç temsilciyi görevden aldı.
Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Genel-İş Örgütlenme Daire Başkanı Ali Haydar Kara imzalı açıklamada; “İçinde bulunduğumuz sosyal, ekonomik ve siyasal kriz koşullarında üyelerimizin ekonomik, sosyal ve demokratik haklarını savunuyor, bu haklar için kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyoruz. Çiğli Belediyesi’nde çalışan üyelerimiz de yüksek enflasyon altında geçim mücadelesi veriyor ve haklı olarak ücretlerinde iyileştirme yapılmasını istiyor. Bu son derece haklı bir taleptir. Ancak Çiğli Belediyesi şirketinde çalışan çok az sayıdaki Genel-İş temsilcisi ve üyesi işçilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu temel atma töreninde gerçekleştirdikleri eylemi kabul etmediğimizi; yapılan eylemin ne usul ne de esas bakımından Genel-İş Sendikası’nın usullerine de esaslarına da uymadığının da altını çizmek isteriz. Bu eylem ne işçi sınıfı eylemidir ne de DİSK/Genel-İş’i temsil eden bir eylemdir. Yaşadığımız dönemin zorlu siyasal koşullarında gerçekleştirilen tutarsız ve sendikal disiplinden, işçi sınıfı bilincinden uzak bir eylemdir.
Sendikamızın demokratik ve kurumsal işleyişinde yeri olmayan bu eylemi gerçekleştiren temsilciler, tüzüğümüz ve kurumsal işleyişimiz gereği görevden alınmıştır. Ayrıca bu konunun tüm boyutlarıyla araştırılması, soruşturulması hususunda da tüm çalışmaları, eksiksiz bir şekilde yerine getireceğiz. Aynı zamanda Çiğli Belediyesi’nde çalışan üyelerimizin ücretlerde iyileştirme yapılmasına yönelik talepleri bizim de talebimiz olup bu konudaki haklı talebin savunuculuğunu da sürdüreceğiz” dendi.
Genel İş’in işçilerin seçtiği temsilcileri görevden alması anti demokratiktir. Aynı zamanda bu karar sendika içinde demokrasinin olmadığının da göstergesidir.
Sendikalı işçilerin kendi temsilcisini seçme ve gerekli gördüğünde görevden alma hak ve yetkisi vardır. Bu en basit demokratik haktır! Üyesine, kendi doğrudan temsilcisini seçme hakkı bile tanımak istemeyen bir sendikanın demokratik olma iddiası boş laftır.
İşçilerin üyesi oldukları sendikanın kendi haklarını savunmaması, işçilerden habersiz, işçilerin onayı olmadan sözleşme imzalaması, yanlış işler yapması durumunda, sendikasını uyaran eylem yapması hakkıdır.
Çiğli Belediyesi Çibel işçileri temsilcilerinin görevden alınmasını belediye önünde, Genel İş 8 No’lu şube önünde yaptıkları “irademe dokunma” şiarlı eylemlerle protesto etti.
“Sendikamız gerçekten demokrasiyi savunuyorsa kendi iç demokrasisini de tesis etmelidir. Genel İş Sendikası ne yazık ki, ilk defa temsilcileri görevden almıyor. Merkezden başlayarak şubelere kadar mevcut yönetim kurulları kendisine muhalif olan, farklı fikirlere sahip işçileri basit gerekçeler göstererek görevden alıyor. Şimdi İzmir’de yaşananlar da farklı değil! Şimdi bazı dinleyiciler, ‘Siz de sendikaya zarar verecek eylemler yaptınız. Sendikaya sormadınız’ diyecektir. Bu kesinlikle doğru değildir, kabul etmiyoruz. Biz günlerdir kendi aramızda tartıştık ve kararlarımızı da paylaştık.”
İşçilerin talepleri:
“1- Söz konusu eyleme katılanlar sendika tarafından çağrılarak, olayı başka mecralardan değil önce kendi üyesinden dinlemeli.
2- Hırsızlık gibi yüz kızartıcı suçlar işlenmişse, işçiler kendi sınıfına ihanet ederek patronlara işçi kardeşlerini satmışsa disipline götürülmelidir.
3- Eğer ortada ciddi bir durum varsa işçiye dönerek, kongreye götürmeli, işçinin tercihi yeniden tescillenmelidir.
4- Söz, yetki, karar ilkesi sadece eylem için değil, sendikanın tüm yapısını da kapsamalıdır. İhanet ve yüz kızartıcı suç dışında hiçbir işçi temsilcisi görevden alınmamalıdır.”
Sendikalar işçilerindir!
Sendikalardaki anti demokratik ve bürokratik yapı, sadece Genel İş Sendikasının sorunu değil, bugün bütün “büyük” sendikaların sorunudur.
Bunun kendi kendine aşılması, sendikaların içinde bulunduğu anti demokratik, bürokratik yapının kendiliğinden ortadan kalkması mümkün değildir.
İşçiler sendikaların bir avuç bürokratlaşmış kesimin değil kendi örgütü olduğunun bilincine varmalı, işçiler adına alınan bütün kararlarda söz sahibi olmak için mücadele etmeli, sendikal haklarına sahip çıkmalıdır.
İşyerlerinde ve sendika içinde, yönetimlerden bağımsız öz örgütlenme biçimleri yaratılmalı, bunlar sendika yönetimlerine de alttan baskıyı örgütlemelidir.
Sendikalarda söz, yetki, karar işçilere!
22 Ocak 2023