Bileşeni olduğumuz Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 13. Genel Kurulu “Umutla, direnişle, hep birlikte özgürlüğe” şiarıyla 3 Kasım’da Sancaktepe Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.
Genel kurula, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra HDK bileşenleri ve delegeler katıldı.
Genel Kurul, divan belirlendikten sonra saygı duruşuyla başladı.
HDK’nin tarihi ve mücadelesine dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı.
HDK Eş Sözcüleri Cengiz Çiçek ve Esengül Demir’den sonra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan kürsüye çıktı.
Konuşmasında “yeni bir süreç” tartışmalarına değinen Bakırhan; “Yeni bir süreç başlamış gibi gösteriliyor. Ama süreçler taraflar arasında olur. Sürecin diğer tarafları da ne öneriyor, bunu halkın bilmesi lazım. Ama her şey Türk tipi olduğu için bu da öyle . Türkiye kendince bir şeyler söylüyor. Bu yüzden bur tartışmalar bir süreç değil, ama biz bir sürece evirilmesini istiyoruz. En önemli mesele olan Kürt meselesini çözmek istiyoruz. HDK ve biz bunun için varız. Bu tartışmalar o sürece evrilir mi, bilmiyorum. Ama hükümetler hiçbir zamanlar alın teri döken taraflarla tartışmalara girmiyor. Bu tartışmaların sürece dönüşmesi bizim en temel görevlerimizden biridir.” Dedi.
Bileşen temsilcileri yaptıkları konuşmalarda siyasal sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Dünya İçin Çağrı adına yapılan konuşmada şu noktalara vurgu yapıldı:
“Bugün dünyada emperyalistler arasında paylaşım dalaşı yaşanıyor. Savaşlar, vekalet savaşları, yükselen faşizm paylaşım savaşının parçaları. Bu dalaşın sonunda 3.emperyalist paylaşım savaşı var ve bu tehlike giderek yakınlaşıyor.
Bütün ülkelerin burjuvazisi savaşa hazırlanıyor, silahlanıyor. Paylaşım dalaşında iki blok şekillenmiş durumda. Bir yanda ABD önderliğinde Batı bloğu, diğer yanda Çin, Rusya önderliğinde Doğu bloğu.
Türk devleti de, burjuvazi de bu gelişmelerin dışında değil. Türk devleti de gücü ölçüsünde bu dalaşın içinde yer alıyor ve savaşa hazırlanıyor. Son dönemde yapılan iç cephe vurguları bu gelişmelerden bağımsız değil. Burjuvazi savaşa hazırlanıyor ve cephe gerisini sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Filistin savaşının, Lübnan savaşının bölgeye yayılma tehlikesi var. Türk devleti bunu öngörüp kendisine gör tedbir almaya çalışıyor. Bölgesel savaşın genişlemesi, Kürtlerin savaş içinde kendilerine yer bulmaları, statü kazanmaları Türk devletinin istediği bir şey değildir. Türk devleti bunu öngörerek pozisyon almaya çalışıyor.
Burjuvazi olası gelişmeleri öngörerek kendisine göre tedbir almaya çalışıyor. Biz de, HDK’de gelecekte olabilecek gelişmeleri öngörmeli, değerlendirme yapmalı, çalışmalarımızı buna göre düzenlemeliyiz.
Bu kürsüden 13 yıl sonra geldiğimiz yerin başarısızlık olduğu söylendi.
HDK fikriyatı doğru, ama bugün bu fikriyatın pratik karşılığı, toplumsal karşılığı yok. Pratik karşılığı yoksa o zaman teorimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Teorimiz doğru olabilir, ancak pratikte yer bulmuyorsa, pratik karşılığı yoksa, o zaman pratik gelişmelere göre teorimizde değişiklikler yapmalıyız. Eğer yapmazsak gelecek Genel Kurul’da da aynı şeyleri söyler, yine başarılı olmadığımızı belirtir özeleştiri veririz.
HDK konusunda, çalışmaları ve fikriyatı konusunda geçmiş genel kurullarda, konferanslarda, bileşen toplantılarında, çalıştaylarda görüşlerimizi, önerilerimizi açıkladık. Aynı şeyleri burada yinelemek istemiyorum.
Genel Kurul’dan sonra, uygun bir zamanda bu konu üzerine çalıştay, konferans yapılmasını, konunun detaylı tartışılmasını öneriyoruz.”
Konuşmalardan sonra faaliyet raporu okundu.
“Barış Konferansı, Yeni bir toplumsal sözleşme demokrasiyle mümkündür, Yoksulluğa, yıkıma, geleceğin çalınmasına karşı insanca yaşam, Göç” başlıklarından oluşan 4 adet karar tasarısı okundu ve değişikliklerle onaylandı.
Sosyalistler Partisi (SOLDEP) Genel Kurul kararı ile HDK bileşeni oldu.
HDK’nin yeni Eş Sözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu.
HDK 13. Genel Kurulu, sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erdi.
3 Kasım 2024