HDP kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya. Anayasa Mahkemesi’nde hakkında kapatma davası yürütülüyor.
HDP 11 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’nde sözlü savunma yapacak.
HDP üzerinde yoğun baskı var. Sürekli yoğun faşist saldırı altında. Bu saldırıların andaki siyasi sorumlusu Erdoğan/AKP/MHP yönetimidir.
HDP’nin yoğun faşist baskılar altında olmasının temel nedeni Kürt sorunundaki, öncelikle de PKK konusundaki tavrıdır. Faşist devlet HDP’ni PKK’nin legal uzantısı, onun meclisteki sesi vb. olarak değerlendirmekte ve onun kendisini PKK’den kesin olarak ayırmasını, PKK’yi terörist olarak lanetlemesini istemektedir.
31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde, 65 yerel yönetimi kazanan HDP’nin seçilmiş 59 belediye başkanı görevden alındı. Yerlerine kayyum atandı. HDP Eş Genel Başkanları yıllardır tutsak. Binlerce HDP yöneticisi ve üyesi hapislerde tutuluyor.
Kuruluş ve gelişme
12 Haziran 2011 seçimleri arifesinde, 17 siyasi parti ve örgütün içerisinde yer aldığı “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” oluşturulmuştu.12 Haziran 2011’de Türkiye’de genel seçimler yapıldı. “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” oylarını –daha önceki seçimlerde BDP’nin onunla birlikte hareket edenlerin oyuyla karşılaştırıldığında– oran olarak az da olsa artırdı. Milletvekili sayısı 22 den 36’ya yükseldi. 12 Haziran 2011 seçimleri arifesinde oluşturulan bloğun kalıcı hale getirilmesi için Kongre Girişimi adı altında çalışmalara başlandı.
Kongre Girişimi, 15-16 Ekim 2011‘de 820 delegenin katılımı ile Ankara‘da toplandı. İki gün süren ve Büyük Kongre olarak adlandırılan bu kongrede, Halkların Demokratik Kongresi’nin kuruluşu ilan edildi. Büyük Kongre’de birçok kararlar alındı. Kongrenin amaçları ve hedefleri maddeler halinde sıralandı. HDK programı kabul edildi. Kongre’de partileşme kararı da alındı.
HDK kongresinde seçilen Genel Meclis, HDP’nin kuruluş hazırlıklarını yürüttü. Genel Meclis Yürütme Kurulu, 9 Ekim 2012’de yaptığı toplantıda partinin isminin Halkların Demokratik Partisi olmasına karar verdi. Halkların Demokratik Partisi’nin kurucu eş başkanları olarak Fatma Gök ve Yavuz Önen belirlendi.
Ekim 2012’de HDP’nin kuruluş başvurusu Ankara’da yapıldı. HDK, 10-11 Kasım 2012‘de Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde, 2. Genel Kurulu’nu yaptı. HDK Genel Kurulu, yerel seçimlere tüm halk güçlerinin birliğinin sağlandığı Halkların Demokratik Partisi ile girmeyi hedeflediğini ilan etti.
Seçimlere katılma konusunda Barış ve Demokrasi Partisi’nde mi HDP’de mi tartışmaları yürütüldü.
9 Eylül 2013’te HDK bileşenleri, İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında, 30 Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlere Türkiye’de HDP, Kuzey Kürdistan’da ise BDP ile gireceklerini duyurdu.
31 Ekim 2013’te BDP Grubu Başkanvekili İdris Baluken yaptığı açıklamada, yerel seçimlerden sonra BDP grubunun partiden istifa ederek HDP’ye geçeceğini açıkladı.
27 Ekim 2013‘te HDP’nin “Büyük Kongre” olarak nitelediği 1. Olağanüstü Kongresi Ankara’da yapıldı. HDP kongresine davet edilen RecepTayyip Erdoğan, kongreye telgrafla mesaj gönderdi. Kongreye mesaj gönderen diğer bir isim de Abdullah Öcalan’dı.
HDP 1. Olağanüstü Kongresi’nde parti eş genel başkanlığına Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü seçildi.
HDP 7 Haziran 2015 seçimlerine katıldı. Yüzde 13,12 6 milyon 57 bin 506 oy alarak 80 vekil çıkardı.
Yenilenen 1 Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 10,76 5 milyon 145 bin 688 oy alarak 59 vekil çıkardı.
2018 seçimlerinde ise yüzde 11,7 5 milyon 866 bin 309 oy ile 67 vekil çıkardı.
Bağımsız siyasetten ehven-i şere
Biz 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP’ye oy verme çağrısı yaptık, HDP için de çalıştık.
HDP 2015’te burjuva demokrasisi için, diğer burjuva düzen partilerden ayrı bağımsız bir güç olarak mücadele ediyordu. Öncelikle Kürt meselesinde ve Kürdistan’da yürüyen savaşın sonlandırılması meselesinde doğru tavrı takınıyordu. HDP’nin barajı aşarak parlamentoda bağımsız burjuva demokrat bir güç olarak yer almasını iyi olacağını düşünerek eleştirilerimizle birlikte oy verme çağrısı yaptık.
Ayrıca 2015 yılında HDP’ye destek vermemizin önemli bir nedeni de şuydu: Henüz “barış süreci“ tam olarak sonlanmamıştı. Hâlâ bir umut vardı. HDP barışı savunan parti olarak ortaya çıkmıştı. Kürdistan’da savaşın bitmesi, sorunun belli oranda çözülmesinde HDP’nin önemli bir fonksiyonu olacağı için de oy verme çağrısı yaptık.
1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra HDP düzen partilerinden ayrı bağımsız güç olarak mücadele etme konumunu yitirdi. Süreç içerisinde burjuva klikler arasındaki iktidar dalaşında bir kanadın kuyruğu olarak hareket etmeye, ehven-i şer siyaset izlemeye başladı.
HDP burjuvazinin kendi içindeki iktidar mücadelesinde, iktidardaki kanata karşı muhalefetin kuyruğu olarak hareket ediyor. Bağımsız siyaset izlemiyor, iki kanada karşı eşit mesafede durmuyor, aynı anda iki kanada karşı da mücadele etmiyor. Baş düşman olarak gördüğü AKP/MHP iktidarının ne olursa olsun devrilmesi onun andaki öncelikli hedefi. Burjuva muhalefetin “Saray İktidarı” söylemini aynen sahipleniyor. Saray iktidarına karşı olan her gücü, bu arada “Saray iktidarının” burjuvazi içindeki alternatifi olan burjuva muhalefeti de demokrasi gücü olarak görüyor. Burjuva muhalefet partilerinin esas kesiminin kurduğu 6’lı masada resmen de yer almak istiyor, bunun için mücadele ediyor. Bu masada 7. ortak olarak resmen yer alması, İYİ Parti’ tarafından engellendiğinden, bu masanın adayını masaya resmen katılmadan Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklemek için şartı: Adayın kendi seçebileceği bir aday olması ve HDP ile resmen görüşmesi.
HDP için esas hedef Türkiye’deki faşist burjuva düzeni, devleti değil, anda bu devleti yöneten burjuva kesimi. Yalnızca AKP/MHP iktidarını faşist olarak görüp değerlendiriyor. Ona karşı olanları “demokrasi cephesi”nin unsurları olarak görüyor. Bu hesapta, anda AKP/MHP’ye karşı demokrasiyi savunur görünen düzen partilerinin demokrasi savunusunu ciddiye alma noktasında yanılıyor.
Bu yaklaşımın bir nedeni de şu: HDP tek başına iktidar olup düzeni reforme edecek güce sahip değil. Bu yüzden umudunu düzen partilerinin “muhalif kesimi”ne bağlıyor. Egemen düzenin partileri arasındaki kavgada ehven-i şeri destekleme noktasında konaklıyor.
Yer yer “üçüncü yol”, “demokrasi güçlerinin birliği”, “demokrasi cephesi” konusunda konuşulsa ve kendi dışındaki sol güçlerle bir birlik oluşturup ve iki bloktan bağımsız bir güç olarak ortaya çıkma konusunda girişimlerde bulunulsa da, son çözümlemede Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesi noktasında konaklanıyor. Reformist sol egemen sınıfın kendi arasındaki iktidar mücadelesinde ehven-i şere yamanıyor.
Bu “3. yol” sonuç itibariyle “Millet İttifakı”nı desteklemeye çıkıyor.
Parlamentonun konumu ve HDP
Hem HDP’nin, hem de parlamentonun bugünkü konumu 2015’deki konum değil. 2015’de olan koşullar ile bugün olanlar arasında köklü farklılık var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde bugün parlamentonun yasa yapma dışında hiçbir işlevi yok. Burjuva düzende esas olarak lak lak alanı olan parlamentonun bu niteliği, Türk Tipi Başkanlık sisteminde iyice belirgin hale gelmiştir. Vekiller bol miktarda hararetli tartışmalar yürütüyor, küfürlü kavgalar yapıyor. Fakat sonuçta başkanın dediği oluyor.
Yürütmenin başında başkan var. Önemli yetkileri tek elde toplamış durumda.
Şimdi burjuva muhalefet “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geçileceğini ilan ediyor. HDP de bunu destekliyor. Bunun için gerekli Anayasa değişikliğinin ön şartının Mecliste en az 3/5 çoğunluk (360 Milletvekili) ve referandum gerekli olduğunun bilindiği yerde bunun, eğer AKP başkanlık sisteminde ısrar ederse havanda su dövmek olduğu belli.
HDP’nin 14 Mayıs 2023 seçimlerindeki siyaseti çıkış noktasında, bütün burjuva muhalefetin siyaseti ile örtüşmektedir. Bu seçimlerde temel amaç Erdoğan’ın başkanlığının engellenmesi, AKP/MHP iktidarına son verilmesidir. Soruna böyle yaklaşıldığında, HDP sonuçta kendi tabanını burjuva muhalefetin kuyruğuna takmaktadır.
Bu öncelikle bu seçimlerde belirleyici olan başkanlık seçiminde böyledir. HDP başından itibaren bütün “demokrasi güçlerinin” ortak tek adayla cumhurbaşkanlığı seçimine girmesini, bunun seçimi birinci turda kazanmak için gerekli olduğunu savundu. Millet ittifakının HDP’nin de seçebileceği bir aday göstermesi halinde kendilerinin onu destekleyebileceğini açıkladı. Kılıçdaroğlu’nu destekleyebilecekleri sinyalleri verdi. 6’lı masada adaylar konusunda yürütülen tartışmaların uzadığı ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığının tehlikede olduğu bir durumda, bu kez HDP’nin kendi adayını çıkarabileceğini duyurdu.
Maraş merkezli depremler nedeniyle HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararını yeniden gözden geçireceğini açıklayarak bekleyişini sürdürdü.
Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterdikten sonra Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyaret etmesi beklendi. Sonuçta Kılıçdaroğlu mecliste HDP’yi ziyaret etti ve iki gün sonra Emek ve Özgürlük İttifakı Ankara’da düzenlediği basın toplantısında kararını açıkladı. “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.” Aday çıkarmama kararı Millet İttifakı adayı Kılıçdaoğlu’nun desteklenmesi kararıdır.
Bizim Millet İttifakı kuyrukçusu bu siyasete destek vermemiz söz konusu değildir.
Parlamento seçimlerinde HDP’nin kapatılma tehdidi altında olduğu için Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile girmesi meselenin özünü değiştirmiyor. Başkanlık seçiminde kendi tabanını egemenlerin bir bölümünün kuyruğuna takan bir partinin adaylarına oy vermek, verme çağrısı yapmak komünistlerin işi değildir.
HDP’nin niteliği
HDP sosyalist, devrimci bir parti değil. HDP reformist, küçük burjuva, burjuva demokrasisine en yakın olan, burjuva demokrasisi için mücadele eden bir partidir. HDP’yi faşist düzen partilerinden ayıran temel özellik, Kürt ulusal sorunundaki demokrat tavrıdır.
HDP kapitalizme karşı olmadığı, kapitalizmi yıkma hedefi olmadığı için reformist düzen partisidir.
HDP faşizmi andaki hükümetin işi olarak görüyor. Faşizme karşı mücadeleyi AKP/MHP faşizmine karşı, onun da ötesinde “saray rejimine karşı”, Erdoğan’ın “tek adam diktatörlüğüne karşı” mücadeleye indirgiyor.
Düzenin kabul etmediği, ama kendisi gelinen yerde ısrarla düzen partisi olmak isteyen, iktidar olacağını, iktidar ortağı olduğunu ve olacağını söyleyen bir HDP var. Kendisinin iktidar olma şansı olmayan ve fakat bugünkü şartlarda Millet İttifakı’nın iktidar olmasını sağlayacak konumda olan HDP var.
Biz HDP’ye yönelik bütün baskılarda, onun yanındayız. HDP’ye destek veriyoruz, veririz. HDP’nin seçimlerdeki yanlış tavrını desteklemek ise başka bir şeydir.
22 Mart 2023