İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından çalışma arkadaşları ile birlikte gözaltına alınmasını protesto eden eylemlerde çok sayıda kişi gözaltına alındı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 9 kentte düzenlenen eylemlerde 343 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
AKP/MHP iktidarı yeni bir gezi direnişinden korkuyor. O kadar korkuyorlar ki protestolar başlayınca yaptıkları ilk iş İstanbul’da Taksim Meydanı ve Gezi Parkını demir bariyerlerle kapatmak oldu.
Sosyal medya üzerinden eylemler ile ilgili paylaşım yapanlara yönelik operasyonlar yapılıyor.
19-20 Mart’ta sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan kişilere yönelik 94 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Kolluk kuvvetlerinin gerçekleştirdiği eş zamanlı operasyonlarda 56 kişi gözaltına alındı.
Pek çok sosyal medya hesabına erişim engeli getirildi.
Diğer yandan kolluk güçleri eylemleri şiddet kullanarak bastırmaya/engellemeye çalışıyor.
CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’na yönelik AKP/MHP iktidarının saldırısını CHP içinde kendi yönetimini/egemenliğini sağlamlaştırmak, bütün muhalefeti kendi etrafında toplamak, AKP’yi Erdoğan’ı en kısa süre içinde erken seçime zorlamak için fırsata dönüştürmeye çalışıyor.
Bunun için AKP ve Erdoğan’a karşı kitlelerde birikmiş öfkeyi kullanıyor. Bütün muhalefet DEM Parti, solun, devrimci grupların kahir çoğunluğu CHP’nin bugünkü yönetimi önderliğinde ve kuyruğunda “hak, hukuk, adalet,” “Tek adam rejimi, saray rejimine karşı demokrasi” mücadelesi yürütüyor.
Yüksekokul gençliğinin isteği demokrasi, objektif olarak CHP’nin, CHP İmamoğlu kesiminin işine yarıyor. İmamoğlu’nun değirmenine su taşıyor. Yüksekokul gençliğinin mücadelesi yararlı aparat konumunda.
Eylemlerin, hareketin bu kez İmamoğlu, CHP önderliğinde bir Gezi direnişine doğru gelişmesi mümkündür.
Böyle bir gelişme AKP/MHP’nin “Terörsüz Türkiye” adını verdiği süreci de etkileyecektir. Nitekim şimdiden süreç ikinci plana atılmış durumdadır. DEM Parti AKP/MHP yerine CHP’ye yeniden eklemlenebilir.
Olup olmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Yaşanılan dalaş egemenler arasında iktidar dalaşıdır. CHP’nin kendi içinde de iktidar dalaşı vardır.
CHP’de üç kesim var. İmamoğlu, Yavaş ve Kılıçdaroğlu kesimi. Yarışa Özel de katılabilir.
Kamuoyu yoklamalarında Yavaş önde gözüküyor. Her kesimin partide belli bir gücü var. Parti içinde en az güce sahip Mansur Yavaş kesimi. Kılıçdaroğlu kendisi aday olabileceği gibi adaylardan birini de destekleyebilir.
Erdoğan açısından karşısında en zor aday aslında kendisine çok benzeyen İmamoğlu’dur. Erdoğan sürekli Kılıçdaroğlu üzerinden Özel’e yüklenmektedir.
Aslında İmamoğlu ikinci Erdoğan’dır! Erdoğan’ın kötü bir kopyasıdır. “Mağdur” ve “demokrasi havarisi”dir.
Biz İmamoğlu/CHP destekçisi değiliz, olmayacağız. Bizim için AKP/MHP ile CHP arasında nitelik farkı yoktur. AKP/MHP ne ise CHP’de özünde odur. Bunlar arasında yürüyen iktidar dalaşının demokrasi ile faşizme karşı mücadele ile bir ilgisi yoktur. İktidar dalaşını, iktidarın nimetlerinden yararlanma mücadelesini, demokrasi mücadelesi olarak yutturmaya çalışıyorlar.
Biz işçi sınıfının bağımsız sınıf mücadelesi için örgütlenmesi, bu mücadeleyi bağımsız temelde vermesinden yanayız.
Biz işçileri, emekçileri İmamoğlu’na destek vermek için değil, burjuvaziye karşı sınıf mücadelesi için sokağa çağırırız.
22 Mart 2025