AKP/MHP iktidarı dizginsiz faşizm uyguluyor!
Kendilerine muhalif olan herkese saldırıyor!
Açık ve sistemli terör AKP/MHP yönetiminin esas iktidar aracıdır.
Halkın seçimini beğenmiyor, seçmen iradesini hiçe sayıyor!
Kayyum uygulamasını sürdürüyor.
AKP/MHP iktidarı burjuva muhalefete, CHP’ye karşı giderek sertleşiyor.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun aday olmasını engellemek için yargı, devlet sopasını kullanıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı lisans diplomasının sahte olduğu ihbarları ve YÖK raporu tespitiyle “Resmi belgede sahtecilik” soruşturması başlatmış, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nden diplomanın iptal edilmesi dahil gerekli işlemlerin yapılarak bilgilerin ivedi olarak gönderilmesini talep etmişti.
İstanbul Üniversitesi 18 Mart’ta resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edildiğini duyurdu.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın “Araştırma Raporu”nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine…”
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi üzerine tartışma sürerken, 19 Mart günü sabah saatlerinde İmamoğlu gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Ekrem İmamoğlu ile birlikte Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız ile birlikte 100 şüpheli hakkında, suç örgütü yöneticisi olmak, suç örgütüne üye olmak, irtfikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından” gözaltı kararı verildiğini duyurdu.
İkinci bir açıklama yapan başsavcılık Ekrem İmamoğlu ve 6 kişi hakkında “terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri” iddiasıyla gözaltı kararı verdi.
Bu ülkede burjuva anlamda hukuk yok, guguk var.
Biz gugukun verdiği siyasi kararlara karşıyız.
Bir insana siyasi düşünceleri, açıklamaları nedeniyle ceza verilmesine karşıyız.
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek için eski defterlerin karıştırılmasına, baskı uygulanmasına, her türlü yöntemin kullanılmasına da karşıyız.
Bugün burjuva muhalefete de yönelen giderek dozu artan bir baskı söz konusudur.
Aralarındaki kavga/dalaş giderek sertleşiyor. Bu dalaşta iktidar erkini elinde tutanlar muhaliflerine gözaltı, tutuklama, hapis cezalarını da araç olarak kullanıyorlar.
Aralarındaki kavgada her şey mübah. Dini kullanmak mübah. Türkiye’nin öteki dini Atatürkçülüğü/Kemalizm’i kullanmak mübah. Her türlü yalan dolan, hakaret küfür mübah. Anda esasta Tayyipçi ve Anti-Tayyipçi olarak bölünmüş cemaatler topluluklarının sinir uçlarıyla oynamak, emekçileri birbirine karşı kışkırtmak, “kutuplaştırmak” mübah. Tabii bütün bunlar yapılırken bunları yapanların, karşılarındakileri “kutuplaştırma” işini yapmakla suçlamaları yalnızca mübah değil, adeta vacip!
Aralarındaki iktidar dalaşını demokrasi mücadelesi olarak yutturmaya çalışıyorlar.
AKP/MHP ile CHP arasındaki dalaş, kavga; ne demokrasi kavgasıdır, ne de faşizme karşı mücadeledir. Kavgaları devlete kimin hakim olacağı, devleti kimin yöneteceği, devlet nimetlerinden kimin yararlanacağı kavgasıdır.
Bu kavga bizim kavgamız değil!
Bu kavga işçilerin, emekçilerin kavgası değildir!
Bu kavgada taraf tutulacak, desteklenecek bir taraf yoktur!
İşçilerin, emekçilerin, halkların, ezilenlerin sınıf düşmanı yalnızca AKP/MHP iktidarı değil, adı ne olursa olsun, kimin önderliğinde olursa olsun, bir bütün olarak burjuvazinin iktidarı ve onun devletidir.
Mücadelemizin esas hedefi sermayenin devletini yıkma mücadelesi olmalıdır!
Bizim kavgamız hepsine karşı, sömürü düzenini yıkma kavgasıdır!
Egemenlerden bağımsız, egemenlerin bir kanadının kuyruğuna takılmadan, sınıf mücadelesini yürütmek tek doğru yoldur.
19 Mart 2025