Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e karşı bu sabah “Aksa Tufanı” isimli bir operasyon başlattıklarını duyurdu.
Medyaya yansıyan haberlere göre;
Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplar birçok noktadan İsrail’e binlerce roket ve havan attı.
Roketlerden bazıları, İsrail ordusuna ait “Demir Kubbe” hava savunma sistemi tarafından imha edilirken, bazıları Askalan (Aşkelon), Usdud (Aşdod) kentlerine isabet etti.
Gazze Şeridi’nden silahlı gruplar İsrail’e sızdı.
Filistinli bir grup Sderot kentinde bir polis merkezini ele geçirdi.
Filistinlilere ait sosyal medya hesaplarında, İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları tarafından öldürülen ve yaralı olarak ele geçirilen bazı İsrail askerlerinin görüntüleri paylaşıldı.
Sosyal medyada esir alınan İsrail askerlerinin, sivil insanların linç edilmelerinin görüntüleri paylaşılıyor.
Savaşta önce gerçekler ölür!
Bu savaşta İsrail ve Hamas karşılıklı savaş suçları işliyor.
İki tarafta sivilleri hedef alıyor, sivilleri katlediyor.
İsrail Gazze’yi sivil/asker ayrımı yapmadan sürekli bombalıyor. Yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Binlerce kişi yaralandı.
Gazze tam abluka altına alındı. Gazze’ye elektrik, su, yiyecek, yakıt verilmiyor.
Hamas Negev çölünde düzenlenen Süpernova Müzik Festivalini bastı. Bölgeden 260 ceset toplandı.
Kadınların önce tecavüz edilip öldürüldüğü, öldürülenler yanında tecavüze uğradığı iddiaları var.
Shani louk isimli genç kadın öldürüldükten sonra cesedi çıplak teşhir edildi.
Bunlar savaşın “normal barbarlığı”nın ötesinde bir barbarlık!
Barbarlık barbarlığı doğuruyor!
Siyonizm ve antisemitizm karşılıklı savaş suçları işliyor!
FHKC de tüm silahlı Filistinlileri savaşa katılmaya çağırdı.
FHKC askeri kanadı Ebu Ali Mustafa Tugayları, “düşman yerleşim birimlerinde birçok eksende ilerlemeye devam ederek Siyonistleri vurduklarını, çok sayıda ölü ve yaralı işgalci olduğunu duyurdu.”
Siyonist İsrail devleti “Aksa Tufanı” operasyonuna karşı savaş durumuna geçti. Abluka altındaki Gazze’yi bombalamaya başladı.
Filistin’de yeniden savaş yaşanıyor.
Siyonist İsrail devleti kuruluşundan bu yana Filistin’de haksız, barbar, sömürgeci, emperyalist savaş yürütüyor.
Filistin halkının kanı canı pahasına Siyonist işgale karşı verdiği mücadele haklı bir mücadeledir. Bu mücadeleyi destekliyoruz.
Hamas, Hizbullah gibi dinci, gerici örgütlerin siyonist işgale karşı verdikleri mücadelenin haklı yanı olmasına rağmen, bu örgütlerin tarafında, yanında değiliz. Bu örgütler niteliklerinden (gerici, dinci olmaları, faşist İran devletinin uzantıları olmaları vb.) dolayı desteklenemez!
1948, 1967, 1973 savaşında Siyonist İsrail devleti Filistin devleti için öngörülen toprakların tamamını işgal etti.
Filistinliler Batı Şeria’da, Gazze’de etrafı İsrail devleti tarafından kuşatılmış, açık hava hapishanesinde yaşamak zorunda bırakıldılar. Milyonlarca Filistinli diasporada mülteci kamplarında yaşam savaşı veriyor.
Siyonist İsrail devleti aynı zamanda işgal ettiği Filistin topraklarında, Filistinlileri kovmak için her türlü baskıyı yapıyor. Kuşatılan, abluka altına alınan Gazze’nin etrafına, Batı Şeria’ya Yahudi yerleşimciler yerleştirildi. Gazze ve Batı Şeria’ya sıkıştırılan Filistinlilerin etrafı duvarlarla çevriliyor.
Siyonistlerin Filistin’de Filistinlilere yaptıkları çıkış noktası alınarak Yahudi düşmanlığı, antisemitizm yoğun olarak körükleniyor. İslami dini, gericilik antisemitizmi körükleyerek, Yahudileri düşman olarak gösteriyor! Düşman Yahudiler, İsrailli işçiler, emekçiler değildir. Düşman, İsrail devletinin egemen sınıflarıdır. Düşman, Yahudi şovenizmi olan Siyonizmdir. Düşman, İsrail devletindeki kapitalist sistemdir. Düşman, Siyonist İsrail’in emperyalist destekçileridir, emperyalizmdir, ABD emperyalizmidir. Düşman, ırkçılıktır, gericiliktir.
İsrail toplumu her toplum gibi sınıflı bir toplumdur. Emek sermaye çelişkisi, ezen ezilen çelişkisi, sınıf mücadelesi her ülkede olduğu gibi İsrail’de de vardır. İsrail’de, siyonist devletin politikalarını onaylamayan, iki devletli çözümü savunan onbinlerce insanın olduğu unutulmamalıdır. Ayrımsız Yahudi toplumunu düşman olarak göstermek yanlıştır. Yahudi emekçiler, bütün uluslardan, dinlerden, mezheplerden emekçilerin düşmanı değil dostudur.
Siyonist İsrail devletine karşı mücadelede devrimciler “Bütün Yahudiler bölgeden def olsun” vb. Yahudi düşmanı pozisyonlara düşmekten kaçınmalıdır. Hamas, Hizbullah gibi dinci örgütlerin, bu arada İran’ın da tavrı açık (Yahudi düşmanı) antisemittir.
Filistin ulusal sorunun bu noktaya gelmesinin sorumluları emperyalistler, Siyonistler, Arap milliyetçileridir.
Gerçek çözüm kuşkusuz Filistin’de Filistin, Arap ve Yahudi halkının barış içinde birlikte yaşadığı demokratik bir Filistin devletidir. Fakat emperyalizmin manevraları ve halkları birbirlerine kırdırma siyasetleri sonucu, siyonist İsrail devletinin Filistin halkına on yıllardır çektirdiği zulüm sonucu, kısa vadede bu çözüm gündemde değildir. Buraya giden yolda geçici bir çözüm iki devlet, yani İsrail’in yanında bir Filistin devletinin kurulması olabilir. Bunun için de İsrail’in 1947 sonrasında işgal ettiği bütün topraklardan geri çekilmesi bir ön şarttır. Ancak böyle bir durumda kurulacak bir Filistin Arap devletinin İsrail’den bağımsız yaşama şansı vardır.
Emperyalizm şartlarında böyle bir çözüm geçici bir çözümdür. Gerçek çözüm ırkçı/milliyetçi zihniyetin hem Yahudiler hem de Araplar içinde etkinliğini yitirmesiyle gündeme gelebilir. Bunun yolu ise, burjuvazinin her iki ulus içinde de iktidarının yıkılması, her iki ulus içinde de işçilerin emekçilerin egemenliğinin kurulması, sömürü imparatorluğunun yıkılması, ulusların kendi özgür iradeleri ile birleşme talepleri temelinde olabilir.
Kapitalizm/ emperyalizm şartlarındaki her çözüm gerçekte ulusal düşmanlıkların sürdüğü, yalnızca bunun devletlerarası düşmanlık biçimine büründüğü çözümlerdir.
Çözüm; Yahudi işçi ve emekçilerin İsrail’in barbar politikalarına karşı, Filistinlilerle barış ve birlik içinde seslerini yükseltmeleri, devrim için mücadele etmeleridir.
Filistin halkı, İsrail devletine karşı mücadele ederken Yahudi işçi ve emekçilerle birliği ve ortak mücadeleyi temel almalıdır. Halkların birlikte yaşaması için bir devrim gereklidir. Yetmiş beş yıllık süreç, emperyalizm koşullarında burjuvazi ve emperyalistlerin Filistin ulusal sorununu çözemediklerini, çözemeyeceklerini göstermiştir. Birçok kez adına “barış” denilen sürecin gerçek barış olmadığını, ulusal kurtuluş mücadelesinin, özgürlük mücadelesinin, sınıfsal kurtuluş mücadelesinin bir parçası olduğunu, ona bağlı olarak yürütülmek zorunda olduğunu gösterdi, gösteriyor.
Filistin’de uzun vadede tek gerçek çözüm, içinde tüm milliyetlerin eşit haklarla birlikte yaşadıkları çok uluslu birleşik bir Filistin devletidir.
Bütün ulus ve milliyetlerden halkların eşit haklarla yan yana yaşaması, herhangi bir milliyete dâhil olmanın üstünlük veya aşağılık nedeni olarak görülmediği bir toplum, ancak sömürünün ortadan kaldırıldığı, emekçilerin egemen olduğu sosyalizmle mümkündür.
Filistin’de de gerçek çözüm halk iktidarındadır ve sosyalizmdedir.
Yaşasın Filistin halkının haklı mücadelesi!
Kahrolsun Siyonizm ve antisemitizm!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
7 Ekim 2023
Antisemitizm ve Siyonizm üzerine broşürümüz: