Siyonist İsrail devleti ile İran Molla Rejimi arasında karşılıklı misilleme saldırıları sürüyor.
İsrail, 1 Nisan’da İran’ın Şam’daki konsolosluk binası ve büyükelçilik konutuna hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda 2 general dahil 7 İran devlet yetkilisi öldürülmüştü.
İran bu saldırıya 13 Nisan’da karşılık vermiş, 300’den fazla insansız hava aracı, seyir füzesi ve balistik füzenin kullanıldığı “Gerçek Vaat” ismini verdiği misilleme saldırısı düzenlemişti.
İsrail 19 Nisan’da sabaha karşı İran’ın İsfahan kentine üç insansız hava aracı ile saldırı düzenledi. Saldırıda İran Hava Kuvvetlerine ev sahipliği yapan havalimanı hedef alındı. Havalimanı ve çevresinde patlama sesleri duyuldu.
ABD ve İsrail medyası İsrail ordusunun saldırıyı gerçekleştirdiğini duyururken, İsrail resmi olarak saldırıyı üstlenmediği gibi reddetmedi de…
İranlı yetkililer ise patlamaların sebebinin İran hava savunma sistemleri olduğunu, İHA’ları imha etmesinden kaynaklandığını ifade etti. Medyaya yansıyan haberlere göre İran bu saldırıya karşı misillemede bulunmayı planlamıyor.
İsrail’in hedefi aldığı İsfahan büyük bir askeri hava üssüne ev sahipliği yapıyor. İran’ın uranyum zenginleştirme programının merkezi olan Natanz şehri de dahil olmak üzere İran’ın birçok nükleer tesisi bu eyalette bulunuyor.
Siyonist İsrail devleti Filistinlilere yönelik dünyanın gözü önünde sürdürdüğü haksız, gerici, sömürgeci, emperyalist savaşa İran’ı da çekmek, savaşı bölgesel savaşa dönüştürmek istiyor.
Bu nedenle Hizbullah’ın Lübnan, Suriye’de konuşlu güçlerine sık sık saldırılar düzenliyor.
İran’ın Suriye’de, Irak’ta bulunan vekalet güçlerine saldırılar düzenliyor. İran’ın vekalet güçlerine saldırılarla yetinmeyen Siyonist yönetim doğrudan İran’ı hedef alan saldırılar da bulunmaya başladı.
ABD emperyalizmi ve Batılı emperyalist güçler İran’ı doğrudan hedef alan saldırıları doğru bulmasa da, İsrail’e her türlü desteği vermeye, İsrail arkasında durmaya devam ediyorlar.
Bir savaşta önce kimin saldırdığı, kimin kendisini savunduğu önemli değildir. Önemli olan savaşın ne için yapıldığı, hangi sınıflar önderliğinde, hangi amaçlarla, hangi siyasetin ürünü olarak yürütüldüğüdür.
Siyonist İsrail devleti ile İran devleti arasındaki dalaş, çatışma, olası savaş; Ortadoğu’da yürüyen emperyalist paylaşım savaşının parçasıdır. Bu savaşta desteklenecek bir yan yoktur. Bu savaş iki yanlı haksız, gerici bir savaştır.
Bu dalaş, savaş emperyalist güçlerin dünyayı yeniden paylaşması uğruna sürdürdükleri mücadelenin parçasıdır.
İran, İsrail arasındaki savaşta, işçilerin, emekçilerin hiçbir çıkarı yoktur. Ortadoğu’da hazırlanan savaş işçilere, emekçilere karşı bir savaştır, emperyalist, gerici, haksız bir savaştır! Siyonistlerin, Mollaların kendi çıkarları için yürüttükleri gerici, karşı devrimci savaşa karşı çıkmalıyız.
İranlı, İsrailli işçiler, emekçiler hazırlanan savaşa karşı çıkmalı, ellerindeki silahı kendi burjuvazilerine çevirmelidirler. Savaşı devrim için iç savaşa dönüştürme ve savaştan devrimle çıkmak hedef olmalı, bunun için çalışılmalıdır.
Fiili olarak savaşa katılmayan ülkelerin komünistlerinin görevi emperyalist savaşın gerçek niteliğini teşhir etmek yanında, savaş tarafı ülkelerin devrimci komünist güçlerine mümkün olan en büyük desteği vermektir.
Kahrolsun gerici, haksız, emperyalist savaşlar!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
19 Nisan 2024