2021 yılının başında Kazakistan’ın birçok kentlerinde egemenlere karşı kitlesel protestolar yaygınlaştı. Sıvı gaz (LPG) fiyatlarının iki misli zamlandırılması bunun patlak vericisiydi. Sanayi işçileri, özellikle de petrol, gaz ve çelik işçileri greve başladılar; caddeleri bloke ettiler ve mitingler organize ettiler. Bu mücadeleler ülkenin batısında başladı ve başkent Nur Sultan ve ekonominin metropolü Almatı’da de olmak üzere infilak edercesine ülkenin tümüne yayıldı.
Kazakistan, onlarca yıldır faşistçe hareket eden hükümdar Nursultan Nazarbayev tarafından yönetildi. 2019’da onun yerine geçen Başkan Kasım Cömert Tokayev yönetimi altında da Nazarbayev ailesi etki ve zenginleşme olanaklarını elinde tuttu. Bu protestolar ayaklanma niteliğindedir ve yiyici hükümet ve onun iktidarı kötüye kullanmasına karşı yönelmektedir.
Polis ve askeriye protestolara karşı acımasız faşist gaddarlıkla müdahale etti. Polis ve askeriyeye ateş açma emri verildi ve en az 225 gösterici vuruldu. Protestocular nefret edilen hükümet, belediye başkanları ve gizli servis binalarına kararlı bir şekilde saldırdı. Tüm emperyalist güçler kendi etkilerini güvence altına almaya çalışıyor ve bazıları kitlelerin bu haklı isyanını kendi leyhine kullanmaya çabalıyor. 5.1.2022’da Başkan Tokayev hükümeti azletti, gaz fiyat zammını geri çekti ve Nazarbayev’in çok etkili mevkilerine kendi insanlarını atadı. Kitleleri bu da yatıştıramadı. 6 Ocak’ta “Kolektif Güvenlik Üzerine Antlaşmanın Örgütü”nün (OVKS), askeri birlikleri Rus askerlerinin yönetiminde, Tokayev’in “daveti” üzerine Çin’in desteğiyle Kazakistan’a girdiler. Rus emperyalizmi bununla emperyalist rakipleri karşısında bir avantaj kazandı ve onlara, kendisi için jeostratejik, ekonomik ve askeri olarak önemli ülke üzerinde güç hakkının hiçbir yanlış anlamaya yer vermeyecek şekilde kendisinde olduğunu gösterdi. Batılı emperyalistler bunun karşısında sakin kalmayacaklardır ve bu ateş alanında da savaş tehlikesi keskinleşecektir.
Çeşitli eski Sovyet Cumhuriyetleri’ndeki insanlar 30 yıl sonra, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra başa geçen ve işçileri ve hammaddeleri en vahşi biçimde sömürme yoluyla haddi hesabı olmayan bir şekilde zenginleşen iktidar sahiplerine artık yeter diyorlar. Orada devlet erkinin keyfiliği ve gaddarlığı hüküm sürüyor; demokratik hak ve özgürlükler de fakto mevcut değil. Rus emperyalistleri ve Çin’in yanında şimdi NATO ve AB emperyalistleri de bu zenginliklere el atmak ve kendi etkilerini sağlamlaştırmak istiyorlar.
Faşist Baskı Yöntemlerini Durdurun!
Özellikle milyonluk metropol Almatı’da on binlerce gösterici sokaktadır. Devlet kanalı Kabar’ın haberlerine göre 3000’den fazla kişi tutuklanmıştır. Başkan Tokayev, “mücadelecilerin tümüyle olarak yok edilmesi”ne kadar sürmesi gereken “anti-terör müdahaleleri” emrini verdi. Gelinen yerde, haklı kitlesel protestolar artık salt korkunç enerji fiyat zamlarına karşı yönelmiyor. Daha 2011’de Şangaözen’de güvenlik güçleri grev hâlindeki petrol işçilerine ateş etmişlerdi ve onlardan 16’sı ölmüştü. Faşist hükümet hep yeniden bağımsız sendikalara saldırıyor.
Şiddetten vazgeçmeye çağrı yapan Batılı burjuva medya, kimin ezen ve kimin ezilen olduğunu hiç anlamıyor.
ICOR, protesto edici işçilere, kadınlara, gençlere kendisinin tam dayanışmasını dile getirmektedir. Haklı talepleri için sokağa dökülen insanların, onların protestolarını en gaddar bir tarzda bastırmak niyetiyle “terörist” olarak gösterilmesi tipik bir yöntemdir.
Tüm Anti-Faşist ve Demokrat Siyasi Tutuklulara Özgürlük!
Grev ve Kitlesel Yürüyüş Hakkı İçin!
Demokrasi, Özgürlük, Barış Sosyalizm İçin!
21 Ocak 2022
Devrimci Parti ve Örgütlerin Uluslararası Koordinasyonu
www.icor.info