AFAD’a göre Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 04.17’de, 7,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi’ne göre ise deprem Antep’in Şehitkamil ilçesinde 7,5 büyüklüğünde gerçekleşti.
Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC) de depremin Antep’te olduğunu, 7,8 büyüklüğünde meydana geldiğini kaydetti.
Deprem Maraş, Hatay, Osmaniye, Antep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana başta olmak üzere birçok ilde hissedildi.
Deprem sonrasında en büyüğü 6,6 olmak üzere 32 artçı sarsıntı meydana geldi.
Çok şiddetli yıkıcı depremin verdiği hasarın, can ve mal kaybının ne kadar olduğunu şimdiden söylemek mümkün değil.
Bu deprem göz göre göre gelen bir depremdir.
Maraş’ta 2022 Ağustos ayında bir hafta içinde en büyüğü 4.4 büyüklüğünde olan 38 deprem meydana geldi. Maraş’ın “Doğu Anadolu Fay Hattı’nın”, Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde yer aldığını, bu segmentte 509 yıldır büyük bir deprem yaşanmadığını belirten yer bilimciler, “Geçmişte de 7’den büyük veya 7 civarında deprem üretmiş olan bu segmentin her an 7 ve civarında bir deprem üretme olma olasılığı”nın olduğunu söyleyerek uyarılarda bulunmuştu.
Bu uyarılarda bulunan yer bilimcilerden biri olan Prof. Dr. Naci Görür depremin ardından “Bu depremin gelmekte olduğunu yerbilimciler olarak söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti. Hiç kimse ne diyorsunuz diye tepki bile vermedi” açıklaması yaptı.
Naci Görür haksız da değil. Fakat unuttuğu bir şey var: Kapitalist sistemde yaşıyoruz. Kapitalizm parayı, kârı, rantı insan sağlığının üzerinde görür. Kapitalizmde her şey paraya, kâra bağlı olarak ele alınır.
Türkiye’de neredeyse hergün şiddetinden bağımsız olarak depremler olmaktadır.
Çünkü Türkiye dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte, bugün birçok yıkıcı depremler olduğu gibi, gelecekte yıkıcı depremler olacaktır.
Türkiye deprem ülkesi olmasına rağmen, alınan tedbirler ve yapılan yatırımlar devede kulaktır. Deprem bilinci, depreme hazırlık, depreme uygun yapılaşma vb. yok denecek kadar azdır. Deprem ülkesi olduğumuzu deprem olduğu zaman hatırlıyoruz.
Deprem bir doğa olayı. İnsanlar doğa olaylarının olmasını engelleyemezler. Fakat alacakları tedbirler ile doğa olaylarının vereceği zararı en aza indirebilirler.
Peki, böyle olmasının sorumlusu kim? Deprem ülkesi olmamıza rağmen, gereken tedbirleri almayan, depreme hazırlık yapmayan kim?
Sorumlu ve suçlu kapitalist sömürü düzenidir. Sermayenin çıkarlarını koruyan ve kollayan devlettir. Azami kâr güdüsüyle hareket eden kapitalizmdir.
Sorun depremlerin olması değil, kapitalist sistemin ta kendisidir. Azami kâr hırsı ile kapitalizm demirden-betondan çalarak, sağlam ve sağlıklı olmayan yapılaşmayı yaratarak, depremlerin felaketli sonuçlara yol açmasına neden olmaktadır.
Kapitalist asalak sistem var oldukça emekçi milyonlar için her doğa tahribatı felakete dönüşecektir.
Felaketi önlemenin yolu belli: Kapitalizmi yıkmak!
Kapitalizmi yıkalım geleceğimizi kurtaralım!
6 Şubat 2023