Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile işçi sendikaları arasında 12 Ekim’de başlayan ve 2021-2023 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sonuçsuz kaldı.
Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinden bir sonuç alınamamasının ardından Aralık ayı ortasında arabulucu devreye girdi. Arabulucu görüşmelerinden de bir sonuç çıkmayınca Türk Metal Sendikası 24 Aralık itibariyle grev kararı alırken Birleşik Metal İş Sendikasından henüz bir açıklama gelmedi.
Türk Metal İşçileri Sendikası, Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Bursa Şubesi Genel Kurulunda yaptığı açıklamada, 24 Aralık itibariyle grev kararı aldıklarını duyurdu.
Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerinde işçiler 10 Aralık’taki son görüşmeden bu yana vardiya giriş çıkışlarında okunan bildiriler ve alkışlı protesto eylemliklerin yanı sıra belirli kent meydanlarında mitingler gerçekleştiriyor.
Türk Metal bu eylemleri organize ederken patronu mağdur etmemek için vardiyalar ona göre ayarlandı!
20 Aralık’ta Evrensel gazetesinin haberine göre Türk Metal Sendikası İzmir Şubesi, vardiyaları, 21 Aralık’ta yapacağı eylemin saatine göre belirledi. Patronun da duyurduğu değişikliğe göre 16/24 vardiyasına giden işçiler bir saat erken işe başladılar.
HABAŞ’ta ise fabrika müdürü Haşim Ayten imzalı duyuruda vardiya düzenlemesi değişikliği onayı panoya asıldı.
Sendika temsilciliği de işçilere gönderdiği mesajda, “21 Aralık 2021 (yarın) Salı günü saat 16.30’da İzmir Gündoğdu meydanında bölgesel büyük olarak miting düzenlenecektir. Bu nedenle gündüz vardiyası 08.00 ve 15.00 saatleri arasında çalışma olacaktır. 16/24 vardiyası ise 15.00’da işbaşı yapacaklardır. Sadece bir güne mahsus olmak üzere bu şekilde çalışma saati düzenlenmiştir.”
Böyle bir sendikal anlayışa sahip olan bir sendika yönetiminin grev kararı almış olması fazla bir şey ifade etmediği gibi, bu grev kararını pratiğe uygulaması da pek inandırıcı gelmiyor.
Nitekim Bursa Şube Kongresinde Genel Başkan Pevrul Kavlak patronlara 2017 ve 2019 yılında gösterdikleri ‘duyarlılık ve işbirliği’ için teşekkür ederken, bu yıl da aynı yaklaşımı beklediğini dile getiriyor. Kısacası Pevrul Kavlak işçilerin gücüne değil patronların duyarlılığına güveniyor!
Kavlak, grev kararını açıkladığı uzunca konuşmasında diğer şeylerin yanında patronlara yaptığı çağrıda şunları dile getiriyor; “Gelin masaya bu işi bitirelim. Gelin masaya iyi bir sözleşme yapalım. Gelin masaya nereye varacağı belli olmayan bu koşullarda siz de, biz de önümüzü görelim. Bizi bekletmeyin. Oyalamayın. Hakkımızı verin elimizi havada bırakmayın, el sıkışalım, işimizin başına dönelim. Bakın, son iki sözleşme sürecimizde bizim taleplerimize karşı gösterdiğiniz duyarlılık ve sergilediğiniz işbirliği için sizlere teşekkür ediyorum. Ama asıl olan bugündür. Bugün MESS bugün önemli bir sınavın eşiğindedir. O sınav dostluk sınavıdır. O sınav vefa sınavıdır. Biz bugüne kadar sosyal ortağımıza karşı yalnızca iyi gün dostu olmadığımızı kötü günde de onların yanında olduğumuzu her fırsatta gösterdik. Ne emeğimizi, ne mesaimizi, ne de canımızı esirgedik. Şimdi sıra onlarda… Ne demişler… Yiğit bin yaşar fırsat bir düşer. Ne kadar yiğit olduklarını şimdi göreceğiz. Gösterin iyi niyetinizi. Gösterin dostluğunuzu. Gösterin yiğitliğinizi. Biz de görelim. Biz de görelim.”
Böylesi bir sendikal anlayışın alınan bir grev kararını gerçekten pratikte uygulaması, metal işçilerini gerçekten bir greve hazırlaması, patronlardan medet umarak değil kendi örgütlü gücüne dayanarak mücadele etmesi mümkün değildir.
Grev kararı almakla bunu pratiğe geçirmek arasında önemli farklar vardır. Grev kararının uygulanması üretimin durdurulması, şalterin indirilmesi ve patronun işçilerin taleplerini kabul etmeye zorlanması demektir. Fakat Türk Metal’in aldığı grev kararı, en iyi ihtimalle ne kadar mücadeleci olduğunu gösterme, en önemlisi de metal işçilerinin gelişebilecek herhangi bir mücadelesini kontrol altına alma çabasıdır. Aslında çok radikal laflar arkasına gizlenmiş işçi düşmanlığıdır.
Türk Metal grev kararı aldığını açıkladıktan hemen sonra web sitesinde verilen bilgiye göre MESS yeni bir görüşme yapma talebinde bulundu.
Bu görüşme 27 Aralık’ta saat 10.00 da MESS İstanbul merkez ofisinde gerçekleşecek.
Bu görüşmeden ne çıkacağını hep birlikte göreceğiz.
Fakat şunu şimdiden söyleyebiliriz ki Türk Metal Sendikası mümkün olduğu kadar patronları zorlamayacak bir sözleşmeye imza atmak için uğraşacaktır.
Bu nedenle de sözleşmenin nasıl sonuçlanacağını metal işçilerinin bu süreçte geliştireceği mücadele ve sendika yönetimi üzerinde oluşturacağı baskı belirleyecektir. Metal işçileri bir yandan metal patronlarına karşı hakları için mücadele ederken, diğer yandan da sarı sendika bürokrasisine karşı da mücadele etme, onun işçi düşmanı yüzünü teşhir etme göreviyle karşı karşıyadır.
Meta İşçileri hangi sendikaya üye olursa olsunlar bir bütün olarak yozlaşmış sendika yönetimlerine karşı kendi bağımsız mücadelelerini örgütlemeli, sendika bürokrasisinin kapalı kapılar ardında yürüttüğü pazarlıklara izin vermemeli ve bu sürecin her aşamasında aktif bir şekilde yer almak için çaba sarf etmelidir.
Kahrolsun Sendika Bürokrasisi!
Yaşasın Metal İşçilerinin Mücadelesi!
26 Aralık 2021