Yükselen enflasyon, zamlar ücretleri eritti.
Zaten kıt kanaat geçinen, ücret zamları sürekli resmi enflasyon altında kalan, 2021 yılının son çeyreğinde mali kriz ile tetiklenen enflasyon, zamlar nedeniyle ücretleri iyice eriyen işçiler kendiliğinden harekete geçtiler.
Patronların düşük zam dayatmasına, sendikal örgütlenmeye yönelen baskılarına karşı; işçiler grev ve direnişlerle yanıt verdiler.
Emek Çalışmaları Topluluğu ve Evrensel Gazetesi Ocak-Şubat 2022 ayında gerçekleşen grev ve direnişleri raporlaştırdı. (https://emekcalisma.org/)
Emek Çalışmaları Topluluğu ve Evrensel Gazetesinin birlikte hazırladığı rapora göre Ocak ve Şubat ayında 108 adet grev gerçekleşti.
Tespit edilen 108 grevin 96’sında (yüzde 88.8), işçiler düşük ücret zammına karşı iş bırakırken, eylemlere en az 17 bin işçi katıldı.
108 grevin en az 49’unda işçiler (Yüzde 45.3) kazanım elde ederken, 8 grevde kazanım sözü elde ettiler. 4 grev devam ederken, 9’unda grevlerin sonucuna dair bilgi edinilemedi.
Raporda öne çıkan noktalar şöyle:
*108 grevin 107’si fiili grev, 1’i yasal grev şeklinde gerçekleşti.
*Grevlerin 104’ü özel sektörde, 4’ü kamu işyerlerinde yapıldı.
*108 grev ortalama 3.1 gün sürdü.
*Grevlerin 54’ü yarısı hiçbir sendikanın dahli olmadan yapıldı.
*Grevlerin 12’sinde DİSK’e bağlı sendikalar (Yüzde 11,1), 18’inde ise Türk-İş’e bağlı sendikalar (Yüzde 16,6) örgütleyici ya da katkı sunarak yer aldı.
*108 grevde bağımsız sendikalar öne çıktı. Grevlerin 26’sında bağımsız sendikalar örgütleyici ya da katkı sunarak yer aldı.
*En çok grev sırasıyla İstanbul 33, Gaziantep 32 ve İzmir’de 25 yapıldı.
İşçiler anlatıyor:
Raporda çeşitli işkollarından işçilerin anlatımlarına da yer verildi.
Çorap İşçisi: “Ben ocak ayında 150 saat fazla mesai yapmışım. Akşam 16.00’da gelip sabah 08.00’de çıkmışım fabrikadan, bir hafta boyunca. 8 saat çalışıp evimde yatmayı bilmiyor muyum? Verdiği ücret yetmiyor ki 150 saat fazla mesaiye katlanmışım.”
Yemeksepeti İşçisi: “İki yıldır ne bir sinema ne bir tiyatro ne de konsere gittim. Uzun zamandır sevgilim yok, kadınlarla nasıl konuşulacağını unuttum. Para kazanıp borç ödemekten başka bir hayatımız yok. Evli olan arkadaşlarımız eşini, çocuğunu göremiyor.”
Tekstil İşçisi: “İşçilerin amacı elindeki paranın bitmemesi, birikim yapabilmek, çocuklarına gelecek sağlayabilmek. Bugün çocuğumuzu dershaneye göndersek 6 aylığımızı vermemiz gerek.”
Metal işçisi: “Mesaiye kalma, bayramda çalışma savaşı veriyor herkes. ‘Ben mesaiye kalırım, bayramda memlekete gitmiyorum, buradayım’ diye yöneticilere söyleniyor işçiler. Eskiden mesaiye kalmayan işçi, şimdi yeni kazanımın ardından kredi borcu var, kira ödüyor, çocuğu okula gidiyor diye mesaiye kalmak için can atıyor.”
Migros işçisi Sevda: “Sonuçta ezilen biziz, zengin olan taraf her şeyi yapabilecek potansiyelde. O adamı, bir kişiyi korumak için 250-300 kişiyi koymuşlar bizim önümüze. Türkiye için bence utanç kaynağı o tablo. İşçilere bunu reva gören herkes utanmalı.”
Fiili grev ve direnişlerin gösterdiği gerçek şudur:
İşçi sınıfı örgütsüzdür. Bıçak kemiğe dayandığında kendiliğinden hareket geçmektedir.
İşçi sınıfı hareketini politikleştirmek, kendisi için sınıf hareketine dönüştürmek, sınıfın en ileri, en kararlı, en bilinçli unsurlarını kazanarak sınıfın partisini inşa etmek, komünistlerin önünde duran en temel görevdir.
3 Mart 2022