Seçimlere 9 gün kala, iktidar ve muhalefet arasındaki seçim yarışı giderek sertleşiyor.
Vaatler, hakaretler, küfürler, yalanlar, işkembe-i kübradan atmalar vs. vs havada uçuşuyor.
Diğer yandan provokasyonlar, saldırılar da yaşanıyor. Özellikle Yeşil Sol Parti seçim büroları, konvoyları, stantları saldırıya uğruyor.
İktidarıyla, muhalefetiyle burjuva siyaset, reformist sol siyaset seçimlere kilitlenmiş durumda, sandık, seçim çare olarak sunuluyor.
Keza kitlelerdeki değişim isteği, hoşnutsuzluk, hayat pahalılığı, yoksullaşmaya karşı biriken öfke sandığa havale ediliyor, böylelikle sandıkta eritme siyaseti izleniliyor.
Burjuva muhalefet ve reformist sol yaşadığımız bütün sorunların kaynağını/nedenini, Erdoğan ve AKP’nin izlediği siyaset olarak gösteriyor. Bunlar giderse her şey düzelecekmiş propagandası yapılıyor.
Böylelikle yaşadığımız bütün sorunların kaynağı olan sömürü düzeni hedef olmaktan çıkarılıyor.
Bataklığa karşı değil, bataklığın ürettiği sivrisineklerle mücadele çözüm olarak sunuluyor.
Elbette Erdoğan/AKP/MHP iktidarına karşı mücadele edeceğiz. Ancak bu mücadeleyi sömürü düzenine karşı mücadele ile birleştirmeliyiz.
14 Mayıs seçimlerinde iki kötü, veba ile kolera tercih olarak sunuluyor.
İki kötü arasında tercih yapmamız isteniyor.
Gelecek beş yıl Cumhur İttifakı tarafından mı, yoksa Millet İttifakı tarafından mı ezilmek, baskı altına alınmak istersiniz?
14 Mayıs seçimlerin özü budur!
Diğer yandan 14 Mayıs seçimleri burjuvazi açısından, her ikisi de Türkiye’yi emperyalistleştirme siyasetine sahip iki burjuva klik arasında geçecektir.
Burjuvazinin Türkiye’yi her iki emperyalist kamptan bağımsız, ayrı bir emperyalist güce doğru geliştirmek isteyen kesimi Cumhur İttifakı saflarında toplanmıştır.
Türkiye’nin emperyalistleşmesini ancak batılı emperyalist güçlerin “küçük ortağı” olarak mümkün gören kesimi Millet İttifakı içinde toplanmıştır.
Burjuvazi açısından 14 Mayıs seçiminde sandıktan çıkacak sonuç, “bağımsız emperyalist güce doğru gelişme mi?” Yoksa “batılı emperyalist kampın küçük emperyalist ortağı” olarak mı izlenilecek siyaseti/yönü belirleyecektir.
Burjuvazi seçim oyunu oynuyor. Amacı düzenine halkoyuna dayanarak demokratik meşruiyet kazandırmak!
Bu oyunda biz işçilere, emekçilere biçilen rol, sandıkta bize sunulan alternatifler arasında tercih yapma rolüdür.
Bu oyunda kazanan hep burjuvazi, kaybeden ise bizleriz!
Aynı hüsranı yaşamamak için seçim sahtekarlığı ile oyalanmamalıyız!
Bize sunulan kırk katır mı, kırk satır mı? Veba mı, kolera mı? Seçeneklerini tercih etmemeliyiz.
Bu düzenden, bu sistemden seçimler bizi kurtaramaz! Kurtuluşumuz işçi sınıfı önderliğinde, sosyalizmin yolunu açacak olan demokratik halk devrimindedir. Demokrasi, özgürlük, bağımsızlık için demokratik halk devrimi mücadelesini yükseltelim! Örgütlenelim!
Ne Cumhur, ne Millet İttifakı!
Ne Erdoğan, ne Kılıçdaroğlu!
Tek yol Devrim!
5 Mayıs 2023