Seçim dönemlerinde her burjuva partisi en fazla oyu almak için bol bol vaatlerde bulunur. Cem Karaca’nın ünlü bir şarkısında dediği gibi, “toplasanız o öğütleri buradan köye yol olur.” Önce vaatlerin bulunulacağı hedef kitlesi belirlenir. Daha sonra bu hedef kitlesinin en önemli sorunları ile ilgili çoğu zaman somut olmayan, en geç seçim ertesinde bir sonraki seçimlere kadar unutulan vaatler sıralanır.
Geniş işçi ve emekçi kadınlar da burjuvazi açısından önemli bir oy potansiyelidir. O yüzden seçim dönemlerinde partilerin en önemli hedef kitlelerinden birisini de kadınlar oluşturur.
“Normal zamanlarda” işçi ve emekçi kadınların işsizlik, yoksulluk, şiddet, erkek egemenliği altında ezilmeleri, çifte baskı ve daha birçok sorunu sorun olarak bile görülmezken, seçimlerde kadınlar yeniden keşfedilip yalan vaatlerle kandırılmaya, oy alınmaya çalışılır.
Bu seçimlerde de böyle oldu. Tüm partiler birden bire kadın hakkı savunucusu kesildiler!
Örneğin; CHP, DEVA, DP, Gelecek Partisi, İyi Parti ve Saadet Partisinin oluşturduğu Millet İttifakının 30 Ocak 2023’de yayınladığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metninde” neler yok ki!
Millet İttifakı iktidara geldiğinde her alanda eşitlikçi dil kullanılacağını, yazılı ve görsel basında ve konuşma dilinde cinsiyetçi söylemlerin ortadan kalkacağını, cinsiyet eşitliğine duyarlı aktif işgücü politikaları yaratılacağını nitelikli ve kayıtlı iş imkanı ve eşit işe eşit ücret ilkesini getireceklerini vaat ediyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı “Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı” şeklinde yeniden yapılandıracaklarmış. Kâğıt üzerinde bile olsa bir “kadın bakanlığı” vaadi çok gelmiş olacak ki yanına Aile ve Çocuğu da ekliyorlar Oysa biz dizi ülkede kadın bakanlıkları kadınların ve kız çocuklarının yasalarla güvence altına alınmış haklarını, aile içinde de koruyacaklarını ve ailede sorumlulukların her iki cins tarafından paylaşımını destekleyecek çalışmaları yapacaklarını söylüyorlar. Yasalarla güvence altına alınmış haklar büyük bir yalandan ibarettir. Yasal olarak bile kadın haklarında biz dizi eksiklik varken kadınların mücadele sonucunda elde ettikleri yasal haklara da göz dikilmiş durumda. Birçok yasa zaten pratiğe uygulanmıyor.
Şimdi Millet İttifakı içerisinde bir araya gelen ve bu vaatleri sıralayan partilerin hangisi bu yasalara sahip çıkıyor? En önemlisi de bu yasaların gerçekten pratiğe uygulanması için ne tür bir çaba sarf ediyor? Hangisi şimdiye kadar gerçekten kadın haklarına sahip çıkan bir siyaset izledi?
Cinsiyet eşitliğini esas alarak parlamento, yerel yönetimler, siyasi partiler ve kamu kurumlarında kadınların karar ve yönetim süreçlerine katılımı desteklenecek, kadın temsilini artıracak bir politika izlenecekmiş. Bu da en büyük yalanlardan bir tanesidir. Partilerin kadın oranına, parlamentodaki sayılarına, milletvekili adaylıklarında kadınlara verilen yere, partideki kadın temsiliyetine vs. bakmak bu vaatlerin ne kadar boş olduğunu görmeye yeter.. Tüm burjuva partiler erkek egemendir, bu partilerde kadınlara gerçek anlamda yer yoktur. Kadınlara reva görülen en fazla seçim dönemlerinde erkeklere oy toplamaktır.
Örneğin bir kadın başkana sahip olmakla övünen İyi Parti, seçimlerde yüz bin kadını sahada harekete geçireceğini ilan ederek, bunu bizlere büyük kadın atağı olarak yutturmaya çalışıyor.
Mutabakat metninin devamında kadınlara sunulan vaatler arasında yaşlı ve engelli bakımı, kreş, tam gün okul öncesi eğitim vs. de var. Bu konularda da Türkiye’nin durumu içler acısı. Tüm bu bakım hizmetleri kadının sırtına yüklenmiş durumda. Seçimden sonra kazanmaları durumunda bu yüklerin kadınların sırtından alınacağının söylenmesi seçime yönelik kandırmacadan ibarettir.
En gelişmiş emperyalist ülkelerde bile bu tür bakım hizmetinin esas olarak kadınların sırtında olduğu bilindiğinde, burjuva partilerin bunu çözmesi mümkün değildir. Bu kapitalizmin sermaye sisteminin sorunudur. O var olduğu sürece de bu sorunlar var olmaya devam edecektir.
Kadın istihdamından tutun da işe alımlarda yaşanan ayrımcılığa kadar, kadın sağlığından, kadın yoksulluğuna, kadına yönelik şiddete kadar pek çok konuda vaatler var. Hepsini burada sıralamaya kalksak sayfalarımız yetmez. Fakat şunu da söylemeden geçmeyelim; kadına yönelik şiddete kesinlikle karşı olduklarını söyleyenler, iktidara geldiklerinde bu sorunu ortadan kaldıracaklarına dair yeminler edenler, iş pratiğe gelince, örneğin kadın hareketinin en önemli talebi olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin ortadan kaldırılmasına gelince tek bir şey demiyorlar. Kadınlara sunulan 4 sayfalık vaatler listesinde nedense İstanbul Sözleşmesi yok! İstanbul Sözleşmesi konusunda sergilenen bu tavır, vaatler konusunda ne kadar samimi olduklarını gösteriyor.
Cumhur İttifakı’nın da buna benzer vaatleri var. Onlar da mümkün olan en fazla kadın oyu alabilmek için türlü yalanlar, boş vaatler sıralıyorlar. Şu anda hükümet olan AKP’nin izlediği kadın düşmanı erkek egemen siyaseti anlatmaya gerek yok sanırız. Bu siyasetin ne olduğunu günlük hayatımızın her alanında görüyoruz, yaşıyoruz.
Elbette kâğıt sabırlıdır. Fakat bizim bu yalanlara sabrımız kalmadı! İster iktidar, ister muhalefette olsun, burjuvazinin tüm partilerinin izleyeceği siyaset beş aşağı beş yukarı aynıdır. Aynı olmak zorundadır. Çünkü kadın sorunu da tıpkı tüm diğer sorunlarda olduğu gibi kapitalist sistem sorunudur. Burjuvazinin seçim oyununda karar verilecek şey, bu siyasetin burjuvazinin hangi parti ya da partileri tarafından uygulanacağı olacaktır.
Çok defa söyledik, tekrar söyleyelim. Biz kadınlar bu oyunun, bu sahtekârlığın bir parçası olmayacağız. Kendi bağımsız devrimci mücadelemizi büyütmek için çalışacağız!
4 Nisan 2023