Filistin’de Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının, 7 Ekim sabah saatlerinde İsrail’e karşı “Aksa Tufanı” adını verdiği operasyon ile başlayan savaş şiddetlenerek sürüyor.
Siyonist İsrail devleti Hamas’ın operasyonuna Gazze’yi sürekli bombalayarak, Gazze’yi tam abluka altına alarak cevap verdi. Bir kez daha Filistin Arap ulusunun başına bombalar yağıyor.
Bir kez daha Filistin’de İsrail devletinin Filistin Arap ulusuna karşı yürüttüğü barbar bir savaş yaşanıyor.
Siyonist İsrail devleti yurtlarından ettiği, yurtlarını işgal ettiği, yurtlarını açık hava hapishanesine dönüştürdüğü Filistinlilere yönelik olarak sürdürdüğü barbarlıkta kural, sınır tanımıyor.
Filistin açık hava hapishanesi!
1948, 1967, 1973 savaşlarında Siyonist İsrail devleti Filistin devleti için öngörülen toprakların tamamını işgal etti.
Filistinliler Batı Şeria’da, Gazze’de etrafı İsrail devleti tarafından kuşatılmış, açık hava hapishanesinde yaşamak zorunda bırakıldılar. Milyonlarca Filistinli diasporada mülteci kamplarında yaşam savaşı veriyor.
Siyonist İsrail devleti aynı zamanda işgal ettiği Filistin topraklarında, Filistinlileri kovmak için her türlü baskıyı yapıyor.
Gazze ve Batı Şeria’yaya sıkıştırılmış olan Filistinlilerin etrafı duvarlarla çevrildi.
Örülen duvarlara, Filistin topraklarında Arap nüfusun yaşadığı alanlara kama gibi sokulan yeni Yahudi yerleşim bölgeleri ile yeni duvarlar eklendi.
Filistin ulusal sorunun çözülmemesinin, sorunun bu noktaya gelmesinin sorumluları emperyalistler, Siyonistler, Arap milliyetçileridir.
İsrail’in baş destekçisi ABD emperyalizmi, batılı emperyalist ülkeler “İsrail’in kendini savunma hakkı” olduğunu söyleyerek İsrail’e destek veriyor.
İsrail ile bozulan ilişkilerini düzelten Türkiye savaşan taraflara “itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya” çağırdı. “Sivil can kayıplarını kınayan” tavır ise faşist devletin “terörizme karşı mücadele”si bilindiğinde tam bir ikiyüzlülüktür. Sahtekârlıktır.
Türk devleti de İsrail devleti gibi Ortadoğu’da yayılmacı, işgalci bir güçtür. İkisinin de ulusal sorunda siyasetleri benzerdir. İsrail’in Filistin siyaseti ile Türk devletinin Kürt siyaseti arasında özsel bir farklılık yoktur.
Siyonist işgale karşı mücadele haklıdır!
Filistin Arap ulusunun 1948’den bu yana kanı canı pahasına Siyonist işgale karşı verdiği mücadele haklı bir mücadeledir. Bu mücadeleyi destekliyoruz.
Hamas, Hizbullah gibi dinci, gerici örgütlerin siyonist işgale karşı verdikleri mücadelenin haklı yanı olmasına rağmen, bu örgütler niteliklerinden (gerici, dinci olmaları, faşist İran devletinin uzantıları olmaları, antiemperyalist olmamaları vb.) dolayı desteklenemez!
Bizim desteğimiz Filistin Arap halkınadır. Bizim tarafımız Filistin halkının yanıdır.
Siyonistlerin Filistin’de Filistinlilere yaptıklarından yola çıkılarak Yahudi düşmanlığı, antisemitizm yoğun olarak körükleniyor.
Siyonizme karşı olduğumuz gibi antisemitizme de karşıyız.
Düşman Yahudiler, İsrailli işçiler, emekçiler değildir. Düşman, İsrail devletinin egemen sınıflarıdır. Düşman, Yahudi şovenizmi olan Siyonizmdir. Düşman, İsrail devletindeki kapitalist sistemdir.
Filistin ulusal sorununu yaratanlar sorunu çözemez!
Kapitalizm/ emperyalizm şartlarındaki her çözüm gerçekte ulusal düşmanlıkların sürdüğü, yalnızca bunun devletlerarası düşmanlık biçimine büründüğü çözümlerdir.
Filistin’de yaşanılan gelişmeler bir kez daha, Filistin ulusal sorununun burjuvazi ve emperyalistler tarafından çözülemeyeceğini gösteriyor.
Filistin’de gerçek çözüm!
Gerçek çözüm Filistin’de Filistin, Arap ve Yahudi halkının barış içinde birlikte yaşadığı demokratik, birleşik bir Filistin devletidir. Fakat emperyalizmin manevraları ve halkları birbirlerine kırdırma siyasetleri sonucu, siyonist İsrail devletinin Filistin halkına on yıllardır çektirdiği zulüm sonucu, kısa vadede bu çözüm gündemde değildir.
Gerçek çözüme giden yolda geçici bir çözüm iki devlet, yani İsrail’in yanında bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için de İsrail’in 1948 sonrasında işgal ettiği bütün topraklardan geri çekilmesi bir ön şarttır. Ancak böyle bir durumda kurulacak bir Filistin Arap devletinin İsrail’den bağımsız yaşama şansı vardır.
Emperyalizm şartlarında böyle bir çözüm geçici bir çözümdür.
Gerçek çözüm ırkçı/milliyetçi zihniyetin hem Yahudiler hem de Araplar içinde etkinliğini yitirmesiyle mümkündür.
Bunun yolu ise, burjuvazinin her iki ulus içinde de iktidarının yıkılması, her iki ulus içinde de işçilerin emekçilerin egemenliğinin kurulması, sömürü imparatorluğunun yıkılması, ulusların kendi özgür iradeleri ile birleşme taleplerini gündeme getirmesidir.
Yaşasın Filistin halkının haklı mücadelesi!
Kahrolsun Siyonizm ve antisemitizm!
Kahrolsun emperyalizm!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
9 Ekim 2023