Taliban ve onun benzeri bir dizi İslamcı örgüt batılı emperyalist güçlerin Rus sosyalemperyalizminin Afganistan işgaline karşı savaşta desteklediği, silahlandırdığı, batılı emperyalist güçlerin Afganistan’daki uzantıları olarak gelişmiş olan güçlerdir.
Taliban sosyalemperyalizmin işgaline karşı savaşın son yıllarında Pakistan’daki mülteci kamplarında yaşayan Afganistanlılar arasında CIA ve onunla işbirliği içindeki ISI (Pakistan gizli polis teşkilatı) tarafından kurulan, desteklenen ve güçlenen örgüttür.
Afganistan’da emperyalist işgale karşı direnmek, işgale karşı savaşmak haktır. İşgale karşı savaş, kim tarafından yürütülürse yürütülsün haklı yönü olan bir savaştır.
Taliban antiemperyalist, genel olarak emperyalizme karşı olan bir güç değildir. Taliban’ın savaşı emperyalizme karşı bir savaş değildir. Emperyalist güçlerin Afganistan işgaline karşı yönelen bir savaştır.
Bu savaşın haklı yanı vardır. Bunu söylemek, Taliban’ı övmek, onu antiemperyalist, devrimci görmek olarak kavranmamalıdır.
Savaşın haklı yanı olduğunu tespit etmek, Taliban’ı destekleyelim anlamına da gelmez.
“Savaş siyasetin başka araçlarla (şiddet araçlarıyla) devamıdır.” (Carl von Clausewitz)
Taliban’ın siyaseti nedir? Ne için savaşıyor? Hangi siyasetin devamıdır bu savaş?
Taliban emperyalist işgale karşı savaştı, savaşıyor. Bu savaşta haklı bir yan, “ulusal bir öğe” var. Savaşın devamında ne var? Taliban’ın iktidar hedefi ne?
Taliban’ın iktidar hedefi faşist bir İslam devleti kurmaktır. İslam devleti Ortaçağ’a ait bir projedir. Ortaçağ karanlığıdır.
Taliban iktidarı ortaçağ gericiliğinin, dinci faşizmin iktidarıdır.
Hal böyle olduğu için genel değerlendirmede, savaşın Taliban yanının genelde “haklı savaş” olduğu değerlendirmesi yapmak yanlıştır.
Genel olarak değerlendirildiğinde Afganistan’daki savaş iki taraflı haksız, karşı devrimin kendi içindeki bir savaştır.
Taliban’ın niteliği, amacı, antiemperyalist ve emperyalizme karşı olmaması vb. dikkate alındığında, Taliban’ın savaşının haklı yanı olmasına rağmen Taliban desteklenemez.
Komünistler Taliban’ı değil, nüve halinde de olsa Afganistan’da devrimci antiemperyalist olan güçleri destekler.
Bu bağlamda Amanullah Han ile Taliban benzetmesi yapanlar olabilir. Bu benzetme yanlış bir benzetmedir. 1920’ler dünyası ile bugünün dünyası arasında iki nedenle büyük fark var.
Birincisi: Yeni kurulmuş Sovyetler Birliği var. Bütün emperyalistler Sovyet iktidarını yıkmak istiyor. Bütün ulusal hareketler, bunların iktidar hedefi ne olursa olsun, objektif olarak Sovyetler Birliği’ne karşı olan emperyalist cephede gedik açıyor, onu zayıflatıyor, objektif olarak antiemperyalist bir rol oynuyor.
İkincisi: Amanullah Han’ın hedefi şeriat devleti değil, “laik bir krallık”. Afganistan’ı ulus devlet haline getirmek.
Afganistan’da çözüm:
Ne emperyalist işgal, ne de şeriat devleti!
Ne kırk katır, ne de kırk satır!
Emperyalist işgale, Taliban’a karşı da savaş/mücadele tek doğru yoldur.
Afganistan’da tek gerçek çözüm halkların anti feodal, anti emperyalist demokratik halk devrimidir.
27 Ağustos 2021