Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi’ni 3 Haziran’da açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2025 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,53, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,09, bir önceki yılın aynı ayına göre %35,41 ve on iki aylık ortalamalara göre %45,80 olarak gerçekleşti.
TUİK’e göre 2025 yıllık enflasyonu yüzde 35,41.
Akademisyenlerin ve ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG), mayıs ayı enflasyon araştırmaları verilerine göre, TÜFE mayıs ayında yüzde 3,66 arttı, yıllık enflasyon ise yüzde 71,23 olarak gerçekleşti.
İster TUİK, ister ENAG verileri temel alınsın Türkiye, enflasyon oranları bakımından dünyanın en yüksek oranlarına sahip ülkelerden biridir. Yüksek enflasyon reel ücretlerde düşüşü, artan fiyatlar en temel ihtiyaç maddelerine ulaşmada zorluğu beraberinde getiriyor.
Emekçilerin yaşamını doğrudan etkileyen temel ihtiyaç maddeleri, kira, gıda, giyecek ve sağlık giderlerindeki enflasyon oranı, genel ekonomi enflasyonunun çok üzerindedir.
İşçiler, emekçiler açısından ekonomik durum oldukça kötüdür. Yüksek enflasyon oranları, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı işçileri, emekçileri, yoksulları ciddi bir şekilde etkiliyor, yaşamı çekilmez hale getiriyor.
Beş aylık enflasyon verilerine göre SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin alacağı zam oranı yüzde 15.09, memur ve memur emeklilerin zam oranı yüzde 14. Temmuz ayında açıklanacak haziran enflasyon verileri zam oranlarını 1,2 puan etkileyecek.
Emekli aylıklarına yapılacak zam yeterli değildir.
Türk İş’in her ay yaptığı araştırmaya göre mayıs ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 25.092 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 81.734 TL’ye yükseldi.
Bekar bir işçinin aylık yaşam maliyeti 32.463 TL oldu.
Mevcut asgari ücret, emekli aylıklarının büyük bir bölümü çoktan açlık sınırının altında kalmış durumdadır.
Hayat pahalılığı altında ücretler erimeye, alım gücü düşmeye devam ediyor. Bu nedenle Temmuz ayında asgari ücrete, emekli aylıklarına 6 aylık enflasyon farkı dışında mutlaka seyyanen zam yapılmalıdır.
İşçilerin, emekçilerin, özellikle de asgari ücretle geçinmeye çalışanların ücretlerine temmuzda zam yapmayacağını açıklayan hükümet sermayenin çıkarlarını savunan, işçi-emekçi düşmanı bir hükümet olduğunu bir kez tescilledi.
Sermayenin çıkarlarının savunucusu AKP, MHP iktidarı, söz konusu örneğin yandaş şirketlerin trilyonluk vergi borçlarının silinmesine, yine yandaş holdinglere devlet bankalarından yüz milyonlarca dolarlık kredi akıtılmasına, teşvik vermeye, silahlanmaya, savaşa gelince kaynak bulurken, asgari ücrete gelince kaynak olmadığını söylüyor.
Ücret konusunda temel taleplerimiz şunlardır:
*En düşük ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır!
*Ücretlere her ay enflasyon oranında zam yapılmalıdır!
*En düşük emekli maaşı, asgari ücret (yoksulluk sınırının üzerinde) düzeyinde olmalı, her ay enflasyon oranında arttırılmalıdır!
*Eşit işe eşit ücret, kadın ücretleri derhal artırılsın!
*Kadın işçilerin ücretleri, eşdeğer iş yapan erkek işçilerin ücretleri seviyesine yükseltilsin!
*Taşeron sistemi kaldırılsın! Taşeron işçiler kadrolu işçiler statüsüne geçirilsin!
Bizi bizden başka kurtaracak güç yok!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılması için sendika konfederasyonları ile görüşmeler yaptı.
Aynı zamanda asgari ücrete ara zam yapılması için CHP eylemler yapmaya hazırlanıyor. İşçileri, emekçileri düşündüğü için değil! İşçilerin, emekçilerin alım gücünün düşmesini, yoksullaşmasını, CHP iktidar yürüyüşünde siyasi çıkarları için kullanmak istiyor. AKP/MHP iktidarı ile sürdürdüğü iktidar dalaşında işçilerin, emekçilerin kötüleşen ekonomik durumlarını oya tahvil etmek, kullanmak istiyor.
Düzen partisi CHP’de iktidara gelse işçilerin, emekçilerin durumunda özsel bir değişiklik olmayacaktır. Zira CHP AKP gibi sermayenin çıkarlarını korumayı temel alacaktır.
CHP’nin de diğer düzen partileri gibi işçi, emekçi düşmanı olduğunu görmek için İzmir’de belediye işçilerinin grevine bakmak yeterlidir.
Tek yol devrim!
Mücadele ederek, örgütlenerek kapitalizmde çalışma, yaşama koşullarının daha iyi olmasını sağlayabiliriz. Daha fazla ücret alabiliriz. Bu mümkündür.
Fakat yetmez!
Çünkü kapitalizm ücretli emek sömürüsüne dayanır.
Kapitalizmde ücretli köleleriz.
Ücret köleliğine son vermek için kapitalizmi yıkmak gerekir.
Ücretli kölelik düzeni sürdüğü sürece, ücretli köle olarak kalmaya devam edeceğiz.
Bu nedenle çalışma ve yaşama koşullarının daha iyi olması uğruna verdiğimiz mücadeleyi, sömürü sistemini, kapitalizmi yıkma mücadelesi ile birleştirmeli, devrim mücadelesinin bir parçası olarak kavramalı, ona tabi kılmalıyız.
Kurtuluş işçilerin emekçilerin iktidarındadır!
Kurtuluşumuz için, işçilerin, emekçilerin iktidarı için, üretenlerin iktidarı için mücadele edelim! Örgütlenelim!
Kapitalizmi yıkalım!
5 Haziran 2025