Türkiye İstatistik Kurumu, TUİK’e göre enflasyon düşüyor. Ekim ayında aylık bazda enflasyon yüzde 2,88 yükseldi. Yıllık enflasyon ise %48,58 oldu.
Enflasyon düşüyor! Ancak çarşı, pazarda, yaşamımızda bu düşüşün etkilerini göremiyoruz.
Kira, fatura, gıda, çocukların okul masrafları… belimizi büküyor.
Düşen enflasyonun etkilerini yaşamımızda bir türlü göremiyoruz.
Sürekli yeni zamlar geliyor. Üstelik vergi soygunu da cabası!
Çalışma ve yaşama şartlarımız giderek kötüye gidiyor.
Ücretler erimeye, alım gücümüz düşmeye devam ediyor.
Cebimize giren para miktar olarak artsa bile, hayat pahalılığı kısa süre içinde artışı alıp götürüyor.
Yoksullaşıyoruz! Geçinemiyoruz!
AKP, MHP iktidarının izlediği sermaye yanlısı ekonomi politikalarının neden olduğu krizin yükünü biz işçilerin, emekçilerin sırtına yıkıyorlar.
Kriz gerçekte sadece bizim için var. Tekeller, holdingler, bankalar, sermaye için kriz yok. Onlar kârlarını sürekli bizim sırtımızdan katlıyorlar.
Bu soygun düzenine, ücretli kölelik düzenine artık yeter diyelim!
Ayağa kalkalım! Sokağa çıkalım! Direnelim! Mücadele edelim! Örgütlenelim!
Bizi bizden başka kurtaracak güç yok! Gücümüzün farkına varalım!
Türk İş’in her ay yaptığı araştırmaya göre ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 20.431 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 66.553 TL’ye yükseldi.
Bekar bir işçinin aylık yaşam maliyeti 26.527 TL oldu.
Mevcut asgari ücret ise açlık sınırının altında.
Sermayenin çıkarlarının savunucusu AKP, MHP iktidarı, yandaş şirketlerin trilyonluk vergi borçlarının silinmesine, yandaş holdinglere devlet bankalarından yüz milyonlarca dolarlık kredi akıtılmasına, teşvik vermeye, silahlanmaya, savaşa gelince kaynak buluyor, asgari ücrete zam yapmaya gelince nispeten yüksek zammın enflasyonu artıracağını söylüyorlar.
Aralık ayında yeni asgari ücret tespit edilecek. Şimdiden asgari ücret zammının ne kadar olacağı konuşulmaya, asgari ücret karşılığında çalışan kesim %25 ücret zammına alıştırılmaya çalışılıyor.
Üreten biz, yöneten de biz olmalıyız!
Yaratan ve üreten biziz! Biziz hayatı yaratan!
Biz çalışmazsak, biz üretmezsek hayat durur!
Ezilmek, sömürülmek, yoksul olmak alın yazısı değil!
Ücretli köle olmak kader değil!
Eziliyorsak, sömürülüyorsak, emeğimizin karşılığını alamıyorsak, yoksullaşıyorsak, bunun temel nedeni kapitalizmdir.
Ücretli emek sömürüsüne dayalı kapitalizmde modern köleleriz.
Bu durumu değiştirebiliriz.
Mücadele ederek, örgütlenerek, birleşerek, kapitalist sistemde çalışma ve yaşama şartlarımızı daha da iyileştirebiliriz.
Fakat yetmez!
Ücret köleliğine son vermek için kapitalizmi yıkmak gerekir.
Ücretli kölelik düzeni sürdüğü sürece, ücretli köle olarak kalmaya devam edeceğiz.
Bu nedenle çalışma ve yaşama koşullarının daha iyi olması uğruna verdiğimiz mücadeleyi, sömürü sistemini, kapitalizmi yıkma mücadelesi ile birleştirmeli, devrim mücadelesinin bir parçası olarak kavramalı, ona tabi kılmalıyız.
Kurtuluş işçilerin emekçilerin kendi iktidarındadır!
Kurtuluşumuz için, işçilerin, emekçilerin iktidarı için, üretenlerin iktidarı için mücadele edelim! Örgütlenelim!
Kapitalizmi yıkalım!
Ücretli kölelik düzenine son verelim!
Sömürüsüz, sömürücüsüz yeni bir dünya düzeni kuralım!
Kasım 2024
Bildirimiz: