Bol vaatli, bol küfürlü, curcunalı harala gürele geçen bir hazırlık ve propaganda sürecinin ardından yerel seçimler 31 Mart Pazar günü yapıldı.
Toplam seçmen: 61.430.934
Katılım oranı: %78,55
Toplam sandık: 206.806
Kullanılan oy: 48.256.117
Geçerli oy: 46.046.101
Geçersiz oy: 2.210.016
Kesin olmayan Anadolu Ajansı verilerine göre partilerin İl Genel Meclisi seçiminde aldıkları oy oranları şöyle:
CHP: % 37,75
AKP: 35,48
YRP: % 6,19
DEM: 5,7
MHP: % 4,98
İyi Parti: % 3,77
Zafer Partisi: % 1,73
Saadet Partisi: %1,09
Partilerin kazandığı belediye sayısı:
CHP: 14 büyükşehir, 21 il, 337 ilçe, 61 belde olmak üzere 433 belediye kazandı.
AKP: 12 büyükşehir, 12 il, 356 ilçe, 169 belde olmak üzere 549 belediye kazandı.
YRP: 1 büyükşehir, 1 il, 39 ilçe, 24 belde olmak üzere 65 belediye kazandı.
DEM: 3 büyükşehir, 7 il, 65 ilçe, 10 belde olmak üzere 85 belediye kazandı.
MHP: 8 il, 122 ilçe, 98 belde olmak üzere 1228 belediye kazandı.
İyi Parti: 1 il, 24 ilçe, 7 belde olmak üzere 32 belediye kazandı.
Saadet Partisi: 1 ilçe, 3 belde olmak üzere 4 belediye kazandı.
BBP: 1 il, 14 ilçe, 5 belde olmak üzere 20 belediye kazandı.
DSP: 1 ilçe, 2 belde olmak üzere 3 belediye kazandı.
TİP: 1 ilçe belediyesi kazandı.
Deva: 1 ilçe, 3 belde belediyesi olmak üzere 4 belediye kazandı.
DP: 2 ilçe, 3 belde olmak üzere 5 belediye kazandı.
Memleket Partisi: 1 belde belediyesi kazandı.
Sol parti: 1 ilçe, 1 belde olmak üzere 2 belediye kazandı.
Sonuçlardan ilk sonuçlar:
*CHP 47 yıl sonra ilk defa bir seçimden birinci parti olarak çıktı. Yüzde 25/26 bandını kırdı!
CHP’nin yerel seçimlerde aldığı % 37,75 oy, yalnızca CHP oyu değildir. Buna rağmen 50 yıla yakındır ilk kez seçimlerde birinci parti olması büyük başarıdır. Görünen odur ki CHP kendi seçmenini mobilize etme yanında “orta sağ”dan ve tabii soldan, “devrimci” iddiasında olanlardan da oy almayı başarmıştır. Yerel seçimlerin kazananı tartışmasız CHP’dir.
Bu sonuç ile Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasının önü açıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel yerini sağlamlaştırdı.
*AKP 2019 yerel seçimlerinde % 44,33 oranında oy almıştı. 2024 yerel seçimler bazında % 10’un üzerinde kayıptır bu. Kaldı ki AKP’nin oyları içinde -oranını tam bilmesek te- MHP’nin oyları da vardır. AKP gerileme eğilimindedir. Yenilgisi kendi açısından büyüktür. En önemlisi bir nevi “yenilmezlik” mitinin yıkılması, CHP seçmeninin de bir nevi kanıksanmış, kabullenilmiş çaresizlik hissinin aşılmış olunmasıdır.
AKP 14 Mayıs 2023 milletvekili seçiminde aldığı oy oranını (%35,62) hemen hemen korusa da seçimin kaybedenidir.
Kitlelerin yaşam şartlarının kötüleşmesi, hayat pahalılığı, ücretlerin erimesi, alım gücünün düşmesi, artan enflasyon, kriz vb. kitlelerin yerel seçimlerde tercihini belirleyen en önemli etken olmuştur. Görünen odur ki bizzat AKP seçmeninin bir bölümü de seçime gitmeyerek, ya da geçersiz oy kullanarak cezalandırmış, “uyarmış”tır AKP’ni.
*Yeniden Refah Partisi seçimin kazananları arasındadır. Milli Görüş geleneğini temsil etme iddiasında olan YRP AKP’den hoşnutsuz olan seçmenlerin yöneldiği esas parti olmuş, AKP’den küçümsenmeyecek ölçüde oy kapmıştır. Kaybettiren YRP değil, esasta “tencere”dir.
SP’nin “Erbakan geleneğinin esas temsilisi olma idiası bu seçimle sonlanmıştır. SP/YRP birleşmesi, SP’nin YRP içinde çözülmesi gündeme gelebilir. Başkanlık seçimleri açısından bu gelişme, AKP adayının YRP/SP’nin kabulleneceği bir aday olmaması halinde seçilme şansı olmayacaktır.
*İyi Parti kaybedenler arasındadır. Alınan sonuç ile İyi Parti karışacak, Olağanüstü Kurultay ve Meral Akşener’in istifası gündeme gelecektir. İyi Parti, merkez sağın esas partisi olma iddiasını artık sürdüremez. Dağılması kaçınılmaz gibi görünüyor. Bir bölümü MHP’ne dönebilir.
*İktidar ortağı, Cumhur İttifakı bileşeni MHP’de seçimin kaybedenidir. MHP ittifak bileşeni olarak kaybetmiştir. Fakat bu yenilginin gerçek boyutunu bilmek için kesin sonuçlara detaylı bakmamız gerekiyor. Bir önceki yerel seçim sonuçları ile karşılaştırmamız gerekiyor. Şoven milliyetçilik ve ırkçılık aslında “yükselen değer”ler arasında.
*‘Kent Uzlaşısı’ adı altında Batıda CHP ile işbirliği yapan, CHP ile anlaşan, CHP adaylarını destekleyen DEM Parti burjuva muhalefete eklemlenme siyasetini bu seçimlerde de sürdürdü.
Dem Parti, parti olarak alabileceği oy ve oranın altında oy aldı. Batıda DEM seçmeninin büyük bir çoğunluğu CHP adaylarına oy verdi.
DEM kuyrukçulukla CHP’yi büyütme işlevini gören bir konumdadır bu yerel seçimlerde.
*14 Mayıs 2023 seçim sonuçları ile demoralize olan, dağılan burjuva muhalefetin, bu seçimlerde bulduğu moral ile toparlanması, gelişmelere göre erken seçimi gündeme getirmesi olasılık dahilindedir.
*Parlamento, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yerel seçimler elbette aynılaştırılamaz. Yerel seçimler adı üzerinde yerel yönetimler seçimidir. Parlamento ve başkanlık için meşruiyet mercii değildir. Yerel seçimlerin öneminin iki taraf açısından da çok abartılmış olduğu, beka seçimi olarak görüldüğü, öyle propaganda edildiği de olgudur. Yerel seçimdir yapılan ama aynı zamanda andaki genel siyasi eğilim açısından anlamı olan bir yerel seçimdir. Başkan ve hükümete ağır bir ihtar, bir cezalandırmadır bu seçim sonuçları. Bu sonuçları küçümseyen bir siyaset AKP/MHP itifakının iktidarının sonu olur. RTE balkon konuşmasında bu sonuçların ne anlama geldiğini gördüğünün işaretini veren bir konuşma yaptı.
Propagandası yapıldığı gibi yerel seçimler “demokrasi şöleni” değildir. Fakat “demokrasi şöleni” olarak adlandırma fınsatını sunan, gayet şeffaf, katılımı yüksek, 14 Mayıs 2023 Milletvekili seçimlerine göre (%87) katılımda gerileme olsa bile % 78’lik katılım yine de yüksektir.
13 milyon insanın sandığa gitmemesi, 2 milyonun üzerinde geçersiz oy kullanılması sevindiricidir. Devrimcilerin görevi bu oranı/sayıyı yükseltmektir.
Gerçekte ortada ne demokrasi ne demokratik seçim vardır ne de demokrasinin şöleni… Olan, yoksul kitlelerin seçim aldatmacası ile kandırılmasından başka bir şey değildir. Bu da yoksullar için şölen değil, andaki “çaresizlik” durumunun başka bir şekilde yansımasıdır.
Kazanan emekçiler değil kapitalist sistemdir!
Seçimlere katılım oranı %78,39’dur! Bunun anlamı şudur: Seçmenin ezici çoğunluğu seçimlerle bir şeylerin değişeceği, iyi hizmet alabileceklerini, demokrasinin en azından yerel düzeyde uygulanabileceği, haksızlığın,
hırsızlığın, rantın, halk için çalışılacağının… umudunu taşımaktadır. Kitleler boş bir umut peşinde koşmaya “ikna edilmiştir”.
31 Mart Yerel Seçimleri önceki seçimler gibi; işçilerin, emekçilerin her geçen gün daha da kötüleşen ekonomik koşullarda yükselen öfkesinin boşalmasına hizmet etmiştir. Sistem bu yönlü de kazançlıdır. Kitlelerin ekonomik zorluklara, devlet terörüne, hak gasplarına… karşı biriken öfkesi seçim potasında eritilmiş, kitlelerin düzene, sisteme, devlete yönelebilecek olası bir patlaması anda en aza indirilmiştir. Sistem ve onun koruyucusu faşist devlet bunun rahatlığı içindedir.
Sermayenin çıkarları üzerine kurulu olan bu düzende, hırsızlık, rant, çalma, çırpmanın… geçer akçe olduğu, “su akarken testini doldur!”un geçerli olduğu bu sistemde bu tür beklentilerin boşa çıkacağı açıktır.
Ama anda kitlelerin bilinç ve örgütlenme düzeyi bu gerçeği kavramaktan uzaktır.
İşçiler, emekçiler üzerlerindeki sömürü ve baskı çarkının devamından yana olan, bunu uygulayan, uygulamaya aday olanlar arasında birisini seçmek, tercih etmek zorunda değildir.
İşçiler, emekçiler kötülerden birisini seçmek ve seçtiklerinin yönetimi altında sömürü ve baskıya uğramaya mahkum değildir.
Çare var!
Çare “kötülerin içinde iyiyi seçmekte” değil, işçilerin, köylülerin, emekçilerin, bütün ezilenlerin kendi iktidarında, halk iktidarındadır. Çare devrimdedir!
Devrim ve sosyalizm mücadelesine dört elle sarılalım.
(Yerel seçimler üzerine ayrıntılı değerlendirmememizi önümüzdeki günlerde yapacağız.)
1 Nisan 2024