Ömrünü komünizm davasına adayan, komünizm davasına çok önemli katkılar sunan Yusuf yoldaşı yitireli bir yıl oldu.
Her ölüm erken ölümdür!
Yusuf yoldaşın ölümü çok daha erken, beklenmedik bir anda oldu.
Daha 57 yaşında, en verimli dönemindeydi.
Daha gidilecek çok yolumuz, daha yapılacak çok işimiz vardı.
Kısa sürede çok hızla gelişen hastalık Yusuf’umuzu çekip aldı aramızdan.
Ölüm adın kalleş olsun!
Yusuf bedenen aramızdan ayrıldı, fakat o komünizm mücadelemizde yaşıyor, yaşayacak!
Yusuf çocuk yaşlarda ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli işlerde çalıştı. İlkokul mezunuydu. Yoksulluk sonucu öğrenimine devam edemedi.
1980 yılında Almanya’ya gittikten sonra işçi olarak çeşitli işlerde çalıştı. Bir yandan da sürekli okudu, araştırdı, kendisini geliştirdi, Marksizmin Leninizmin bilgi hazinesiyle kendisini donattı.
O bir proleterdi. Bir proleterin de burjuva eğitimin yüksek basamaklarını tırmanmadan, işçilerin kendilerini geliştirebileceklerinin, bilimsel komünizmin teorisiyle kendilerini donatabileceklerinin, teori üreten bir kadroya kadar gelişebileceklerinin canlı bir örneğiydi.
O ömrünü yeni dünya için mücadeleye adayan, her yönü ile örnek bir alınması gereken bir sıra neferi, yapıcılardan biriydi.
Yusuf’suz bir yıl geçti ve O’nun hep eksikliğini hissettik.
Onsuz bir yıl geçmiş olsa da “sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!”
Seni unutmadık! Unutmayacağız!
Yeni dünya mücadelemizde yaşatacağız…
7 Mart 2021