Deprem bölgesinde Suriyeli ve Afgan mültecilere yönelik inanılmaz bir nefret söylemi yaygınlaştırılıyor. Sosyal medyada mültecilerin tırları yağmaladıkları, hırsızlık yaptıkları söylemleri yaygınlaştırılıyor, göçmen karşıtlığı deprem vesilesiyle körükleniyor.
Bir örnek verelim: “Fenerbahçe Spor Kulübünün yardım tırının Suriyeliler tarafından yağmalandığı, yağmacıların yakalandığı” haberi sosyal medyada dolaşıma sokuldu. İddia hızla yayıldı.
Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri, başkanı asılsız iddiayı yalandı. Buna rağmen söz konusu iddia sosyal medyada paylaşılmaya devam ediliyor.
Depremzedelere yardım için kitlelerin seferber olduğu, yardımlaşmanın/duygusallığın ön planda olduğu bir ortamda, duygusal ortamda kullanılarak göçmen karşıtlığı körükleniyor.
Deprem bölgesine günlerce yiyecek gitmedi. Elektrik, su, yiyecek, ekmek, bebek maması, ilaç vb. yoktu. Marketler kapalıydı.
Enkaz altında kalmayan insanlar ihtiyaçlarını karşılamak, yaşamak için eczaneden ilaç aldı, marketten ihtiyaçlarını aldı. Başka ne yapabilirlerdi?
Bunu “marketler yağmalandı” şeklinde lanse etmek/duyurmak doğru değil.
Elbette hırsızlık yapanlar da var. Hırsızlık yapanlar içinde göçmenler de var. Fakat hırsızın ulusal kökenine bakarak, bir bütün olarak göçmenleri Suriyeliler, Afganlılar “hırsızlık yapıyor” şeklinde lanse etmek/düşmanlaştırmak yanlıştır.
Nasıl ki hırsızlık yapanlar içinde Türklerin olması, bir bütün olarak Türklerin hırsız olduğu anlamına gelmiyorsa, hırsızlık yapanlar içinde Suriyelilerin olması bir bütün olarak Suriyelilerin hırsız olduğu anlamına gelmez.
Hırsızlık hırsızlıktır. Hırsızlığı yapanın ulusal kökenine göre ayırmak ve tartışmak doğru bir tutum değildir.
Kolay para kazanma yolunu seçenler, hırsızlığı meslek olarak yapanlar, hayatını hırsızlık yaparak sürdürenler işçi sınıfının en alt kesimini oluşturan tabaka içinde yer alan lümpenlerdir.
Deprem Suriye’de, Rojava’da da büyük yıkıma neden oldu. Orada da binlerce insan öldü, yaralandı.
Suriye bu açıdan medyada yer almıyor. Depremin etkileri hiç gündeme getirilmiyor.
Deprem bölgesinde ayrımcılık yapıldığı iddiaları var. Depremden etkilenen Suriyelilerin çadır ve temel ihtiyaçlarının giderilmediği yönünde iddialar var.
Depremden etkilenen insanlara ulusal köken, dini inanışlarına göre davranmak/hizmet etmek insanlık suçudur.
Sömürü düzeninin bizi yerli-göçmen, ulusal-dinsel kökenlerine göre ayırmasına, bölmesine, düşman etmesine izin vermeyelim!
Asıl suçlu ve sorumlu olanlar, on binlerce insanın ölmesine, yaralanmasına neden olan kâr odaklı kapitalist sistem ve onun devletidir.
Bizi bizden başka kurtaracak güç yok!
Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır!
10 Şubat 2023
YDİ Çağrı okuru/Adana