KÜRDİSTAN’DA BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU
7 Haziran’da Erbil’de, Federal Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani başkanlığında, Kürdistan Parlamentosu’nda temsil edilen siyasi parti temsilcilerinin bir araya geldiği bir toplantı yapıldı. Toplantıda, Güney Kürdistan’da 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapılması kararı alındı.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklama ile karar kamuoyuna duyuruldu.
“25 Eylül 2017 tarihinde Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan idaresi dışında kalan tartışmalı bölgelerde referandum yapılmasına karar verildi.”
Toplantıya katılan partiler:
“Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgırtu), Kürdistan İslami Hareket Partisi (Bızutnewe), Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KDSP) Emekçiler Partisi (Zehmetkeşan) Kürdistan İşçi ve Emekçiler Partisi, Kürdistan Kalkınma ve Reform Partisi, Erbil Türkmen Listesi, Irak Türkmen Cephesi (ITC), Türkmen Kalkınma Partisi, Kürdistan Parlamentosu Ermeni Listesi, Aşuri Demokratik Hareketi ve Aşuri ve Kildani Meclisi.”
Toplantıya, Değişim hareketi (Goran) ve Kürdistan İslami Topluluk (Komel) katılmadı.
KARARA TEPKİLER
Güney Kürdistan’da bağımsızlık için referandum yapılması kararına tepkiler gecikmedi. Bu tepkilerden birkaç örnek:
TÜRKİYE
Kürdistan ülkesinin bölünmesi, parçalanmasının sorumlularından olan, Kürdistan’ın Kuzeyini ilhak eden Türkiye “bağımsızlık referandumu” yapılmasına karşı.
Yazılı açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı’nın tavrı şöyle:
“IKBY’nin bir süredir planlamakta olduğu bağımsızlık referandumu hakkındaki görüş ve endişelerimizi Irak Hükümeti ve IKBY ile uluslararası toplumun önde gelen üyeleriyle paylaşmıştık. Bu çerçevede, bağımsızlık konusundaki referandumun IKBY başta olmak üzere Irak’ın çıkarına olmayacağını, bölgede kritik gelişmelerin meydana geldiği mevcut dönemde söz konusu tasarrufun istikrarsızlığı artıracak olumsuz sonuçlar doğuracağını vurgulamıştık. …
IKBY liderliğinin bu yöndeki tavsiye ve uyarılarımız hilafına, 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsızlık konusunda referandum düzenleyeceği yönünde açıkladığı kararını da yukarıda belirtilen çerçevede değerlendiriyor ve bunun vahim bir hata teşkil edeceğini düşünüyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesi Türkiye’nin Irak politikasının temel ilkelerinden biridir. Bu ilke bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refahın önkoşulları arasındadır.”
Türkiye’nin Federal Kürdistan bölgesi ile iyi ilişkileri var. Bu iyi ilişkilere rağmen Türkiye “bağımsızlık referandumu” yapılmasına karşı.
Açıklamada belirtilen “Irak’ın toprak bütünlüğü, siyasi birliği” gerçekte yok. Gerçekte üç ayrı Irak var. Kuzeyde Güney Kürdistan, orta Irak Sunni bölgesi, Güney Irak Şii bölgesi. Irak gerçekte federal bir devlettir. Durumun bu olduğu yerde toprak bütünlüğünden bahsetmek boş iştir.
IRAK
Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin Sözcüsü Said Hadisi, “bağımsızlık referandumu”na ilişkin, “Irak’ın geleceğine yönelik verilen her kararın, anayasa çerçevesinde alınması gerekir” dedi.
Rudaw’ın haberine göre Hadisi, “Irak’ın geleceğine yönelik konularda, tüm Iraklıların birlikte karar vermesi gerekiyor. Hiçbir taraf, başka tarafları gözardı ederek karar veremez” dedi.
Merkezi Irak Hükümeti’nin federal Kürdistan bölgesi üzerinde bir hükmü gerçekte yok.
ALMANYA
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Libya ziyareti sırasında konuya ilişkin açıklama yaptı:
“Irak’ın bütünlüğünü tehlikeye atmak, sınırları yeniden çizmeye kalkmak doğru bir yol değil ve bu Bağdat ile Erbil’de zaten var olan istikrarsız durumu daha da zorlaştırır.”
Almanya da hayır kervanına katılmış durumda.
ABD
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, “bağımsızlık referandumu” ile ilgili olarak, “ABD olarak biz birleşik, istikrarlı, demokratik ve federal bir Irak’ı destekliyoruz” dedi.
Nauert, “Biz daha önce de bu konuyu konuştuk. Birleşik, istikrarlı, demokratik ve federal bir Irak’ı destekliyoruz. Irak Kürdistan’ının meşru özlemlerini anlıyor ve takdir ediyoruz. Kürdistan bölgesindeki yetkililere şu an için bağlayıcı olan bir karar olmasa bile referanduma gitmenin, önceliklerden kaçınılacağına yol açacağı endişelerimizi aktardık. Bu öncelikler, IŞİD’in yenilgiye uğratılması, istikrar sağlanması, yerinden olmuş kişilerin geri dönüşü, bölgedeki ekonomik krizden kurtulmak ve bölgenin iç siyasi uyuşmazlıklarını gidermek. Bölgesel otoriteleri, Bağdat ve Erbil arasındaki ilişkilerin geleceği arasındaki kapsamlı konularda Irak Hükümeti ile etkileşime girmeye teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Bölge gerici devletleri, açıklama yapan emperyalistler; “bağımsızlık referandumu” yapılmasına karşı.
KENDİ KADERİNİ TAYİN HER ULUSUN HAKKIDIR
Ulusların devlet biçiminde örgütlenmesi tarihe karışmış bir olgu değil, günümüzde hala devam eden bir gerçekliktir. Ulus devlet olgusu geride kalmış bir olgu değil, günümüzün olgusudur.
Kürt ulusu çok uzun yıllardır bağımsızlık mücadelesi veriyor. Kürdistan ülkesi Türkiye, Irak, İran, Suriye devletleri arasında paylaştırıldı. Kürdistan bölündü, parçalandı, sömürgeleştirildi.
“Ulus, kendi kaderine özgürce karar verme hakkına sahiptir. Ulus, diğer ulusların haklarına zarar vermeksizin, kendi istediği gibi örgütlenebilir.” (Stalin, Marksizm Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu, İnter Yayınları, Sayfa 29)
Kürdistan’ı sömürgeleştiren, paylaşan devletler; Kürdistan’ın bir parçasının “bağımsız” olmasına karşı. Karşı oldukları bağımsızlık, emperyalistlerden bağımsızlık anlamına gelmese de karşılar. Emperyalistlerin kendileri de, kendilerine bağımlı bir devlet olsa da bağımsız Kürdistan’a karşı. Gerçekte Federal Kürdistan Bölgesi adı konulmamış devlet konumundadır. Buna rağmen emperyalistler adının konulmasına karşı. Adının konulmasının yeni sorunları, karışıklıkları beraberinde getireceğini düşünüyorlar.
Her ulusun istediği biçimde yaşama hakkı olduğu gibi Kürt ulusunun da istediği biçiminde yaşama hakkı vardır. Özerklik, federasyon, bağımsızlık bu hakkın kullanma biçimleridir. Bu hakka karşı çıkılması, zorla engellenmesi kabul edilemez.
Biz komünistler 25 Eylül’de Güney Kürdistan’da “bağımsızlık referandumu” yapılmasına karşı değiliz. Güney Kürdistan’da Kürt ulusu gelecekte nasıl yaşayacağına bizzat kendisi karar vermelidir.
Yaşasın Kürt ulusunun ayrılıp ayrı devlet kurma hakkı!
09.06.2017