Gezi Direnişi’ne ilişkin beraat kararlarının bozulmasının ardından yeniden görülmeye başlanan Gezi Davası’nda karar açıklandı.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde cuma günü görülmeye başlanan Gezi Davası’nın karar duruşması bugün tamamlandı.
Mahkeme, 4,5 yıldır tutuklu Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası veren mahkeme, tutuklanmalarına karar verdi. 7 kişi tutuklandı.
Gezi Davası’nda verilen beraat kararlarının bozulması, sonrasında davanın yeniden görülmeye başlanmasının hukuk ile bir ilgisi yoktu/yoktur. Çünkü Gezi Davası siyasi bir davadır.
Bugün verilen kararlar da davanın siyasi bir dava olduğunun kanıtıdır.
Bu ülkede hukuk değil guguk vardır!
Yürütmenin emrinde, yürütmenin istemlerine göre hareket eden, adına “bağımsız yargı” denilen hukuk aslında guguktur!
Siyasi iklim değişti. Konjonktür değişti. Gezi Davası ile siyasi iktidar Gezi Direnişinden intikam almıştır.
Zira Gezi Direnişi çıkış noktasında, Gezi’nin park olarak kalması, bir çevre duyarlılığı ile başlayan hareket AKP hükümetine karşı öfke patlamasına dönüşmüştü.
Gezi eylemleri, başlangıçtaki haklı ve doğru taleplerden uzaklaşmış, egemenler arasındaki iktidar dalaşının çatışmasına dönüştürülmüştü.
Gezi Davası aynı zamanda hak almaya kalkışanlara verilen gözdağıdır.
Gezi Davası kitle eylemlerinden duyulan korkunun da ifadesidir.
Biliyoruz ki “korkunun ecele faydası yoktur!”
Ne yaparsanız yapın, yaratmaya çalıştığınız korku duvarları, uyguladığınız koyu faşizm; bir gün sel olup akacak olan işçiler, emekçiler, ezilenler tarafından fırlatılıp atılacaktır!
Kahrolsun faşizm!
25 Nisan 2022