Tunus’un başkentinde 4-10 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. Dünya Kadın Konferansı mücadele ve dayanışma çağrılarıyla sona erdi.
40 ülkeden 90 delegenin ve 52 kadın örgütünün katıldığı konferansın ikinci gününde de atölye çalışmalarına devam edildi. Diğer atölye konularının yanı sıra ikinci gün gerçekleştirilen; “Rojava’da kadın devrimi” , “özsavunma ve kadının beyanı esastır ne demektir?” ve “Fransa ve diğer ülkelerde kadının durumu” konulu atölyelere biz de katılarak görüşlerimizi dile getirdik. Değişik ülkelerden mücadeleci kadınlarla tanışma fırsatı elde ettik.
Konferansın üçüncü gününde kıta koordinatörleri kıta raporlarını sundular. Bu sunumların ardından delegelere söz verildi. Biz bu bölümde yaptığımız konuşmada, işçi kadınlar arasında çalışmanın önemi, işçi emekçi kadınların sorunları, örgütlenme araçları ve komünist kadın hareketinin yaratılması konularında görüşlerimizi ifade ettik.
Dördüncü günde ise hazırladığımız atölye sonuçları genel kurula aktarıldı. Atölye raporunu bizden bir yoldaş ve bir alman arkadaş sundu. Aynı gün Konferansın genel sonuçları oylamaya sunuldu. Sonuç bildirgesi belli değişikliklerle kabul edildi.
Konferansa sunduğumuz ve destek verdiğimiz karar tasarıları oldu. 8 Mart’ın tüm dünyada ücretli izin günü olması için kampanya, eşit işe eşit ücret ve kadın ücretlerinin arttırılması talebi, emperyalist işgallerin sona ermesi, iki taraflı gerici, emperyalist bir savaş olan Ukrayna – Rusya savaşının derhal son bulması, çeşitli ülkelerdeki kadın mücadelelerinin desteklenmesi, göçmen kadınlarla dayanışma vb. konularda verilen karar tasarıları genel kurulda çoğunluk tarafından kabul edildi.
Ayrıca 2024/25 yılında yapılacak teorik kongrenin Nepal’de yapılması karar altına alındı.
Oybirliği ile kabul edilen konferansın sonuç bildirgesinde emperyalizmin ve dünya gericiliğinin yol açtığı ekonomik, siyasi, çevre, gıda, mülteci ve sağlık krizlerine karşı emperyalizme ve gericiliğe karşı küresel mücadelenin önemine vurgu yapıldı. Her iki yanı da haksız olan Ukrayna savaşının emperyalist bir savaş olduğu ve derhal sona ermesi talep edildi.
İsrail’in Filistin işgali, TC’nin Rojava’ya yönelik saldırganlığı, Taliban’ın Afganistan’da kitlelere uyguladığı terör ve Afrika ülkelerinin kolonyal sömürülmesi teşhir edilerek halkların kendi kaderini tayin hakkı savunuldu.
Kadın cinayetleri, cinsiyetçi şiddet, kadın sünneti, çocuk yaşta evlilikler, savaş aygıtı olarak kadın tecavüzleri, LGBTİ+ bireylere yönelik baskı ve cinayetler, düşük ücretler, ücret eşitsizliği, kadın yoksulluğu ve işsizliği, yaşlılıkta yoksulluk, enflasyon, kuraklık ve seller, kadın direnişçilere ve devrimcilere karşı hapis terör ve işkence, devlet terörü… tüm bunların sadece geri kalmış ülkelerde değil emperyalist ülkelerde de mevcut olduğu, kadınların ikili ve üçlü sömürüsünün kaynağının ataerkil feodal, kapitalist ve emperyalist devletler ve sistemler olduğu dile getirildi.
Tüm bunlara karşı dünyanın devrimci ve cesur kadınlarının verdiği mücadelelere yer verildi. Yeni bir toplum için kadınların örgütlü mücadelesine vurgu yapıldı.
Faşizme, maçoluğa, cinsiyetçiliğe, sömürgeciliğe, ırkçılık ve milliyetçiliğe, şovenizme, oportünizme, anti-komünizme, post modernizme ve Siyonizm’e karşı mücadele çağrısının yapıldığı sonuç bildirgesinde 8 Mart, 1 Mayıs ve 25 Kasımlarda küresel ve kitlesel kadın eylemlerinin gerçekleştirilmesi, zamanı geldiğinde kadın grevi, her kıtada iki kıta konferansı, alınan kararlar arasındaydı.
Yoğun teorik tartışmalar ve alınan kararların yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinden kendi renkleriyle konferansa katılan kadınlar konferansı görsel bir şölene çevirdiler.
Her akşam düzenlenen kültür programlarında her ülke kendi dilinde mücadele ve direniş şarkıları söyledi.
Tunus 3. Kadın Konferansı, çoğunluğu devrimci görüşlere sahip kadın gruplarının bir araya geldiği, mücadele deneyimlerini paylaştığı, acılarına ve sevinçlerine ortak olduğu dolu dolu bir konferans oldu.
Bu konferans bizlere dünyanın her yerinde mücadele eden kadınları görmemiz, hissetmiş olmamız, kadın mücadelemize olan inancımızı, azmimizi ve umudumuzu daha da büyüttü!
Yaşasın kadınların devrimci mücadelesi!
Yaşasın devrimci dayanışma!
Eylül 2022