YOKSULLUĞA, EZİLMEYE, SÖMÜRÜLMEYE KARŞI TEK YOL DİRENİŞ!
Ücretlerimiz artan enflasyon altında erimeye devam ediyor.
Ücretlere yapılan zamlar ise devede kulak kalıyor. Alım gücümüz düşüyor, yoksulluğumuz, sefaletimiz artıyor.
Patronların ise keyfi yerinde!
Bizim sırtımızdan kârlarına kâr katıyorlar!
Örneğin;
Bankacılık sektörü 2022’nin ilk 6 ayında 169 milyar 145 milyon lira net kâr elde etti. Sektörün toplam kârı geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 400.5 arttı.
2022 yılı ikinci çeyrek bilançosunu açıklayan Koç Holding, kârını geçen yıl aynı döneme göre beş kat artırdı. Koç’un ikinci çeyrekte konsolide net dönem kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 398 artışla 3,2 milyar TL’den 15,5 milyar TL’ye yükseldi.
Sabancı Holding’in, 2022 yılının ilk 6 aylık döneminde kombine satışları yüzde 162 artışla 165 milyar TL oldu. Sabancı Holding’in altı aylık konsolide net kârı ise 16,3 milyar TL.
Alarko Holding’in 2022 yılının ilk 3 ayında elde ettiği brüt kâr bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 323 artarak 1,5 milyar TL.
Mavi Giyim’in 2022’nin ilk çeyrekteki net dönem kârı 288,9 milyon TL. Şirketin geçen yılın aynı döneminde kârı 31 milyon TL idi.
Bu birkaç örnek bankaların, tekellerin, sermaye gruplarının giderek büyüdüğünü, kârlarına kâr kattığını, onlar için kriz olmadığını gösteriyor.
Sermaye ve ekonomi büyüyor!
İşçiler, emekçiler yoksullaşıyor.
Kapitalizmin doğal yasasıdır bu!
Sermaye büyür, işçiler, emekçiler yoksullaşır!
Tek yol direniş!
2022 yılının Ocak, Şubat ayında işçiler, emekçiler ücret temelli taleplerle harekete geçmiş, yoğun bir grev, direniş dalgası yaşanmıştı.
Dalganın en önemli özelliği, sendikal örgütlülüğün olmadığı fabrikalarda/işletmelerde işçilerin harekete geçmesiydi. Bu direnişlerin önemli bir bölümü de başarıya ulaşmıştı.
Temmuz, Ağustos ayında, Ocak, Şubat aylarında yaşanılan işçi direnişleri dalgası seviyesinde olmasa da grev ve direnişler yaşandı/yaşanıyor.
Bu direnişlerin en önemli özelliği bu defa örgütlü, sendikalı olan fabrikalarda/işletmelerde ücret temeli direnişlerin yaşanmasıydı.
Örneğin;
Petrol İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Standart Profil fabrikalarında, işçilerin ek zam talebiyle 5 gün süren direnişi başarıya ulaştı.
Keza Petrol İş Sendikası’nın örgütlü olduğu, İzmir Menemen ve Çiğli’de kurulu rüzgâr gülü kanadı üretimi yapan TPI Composite fabrikasında 17 gün süren düşük zamma ve işten atmalara karşı işçilerin iş bırakma eylemi kazanımla sonuçlandı.
Belediye işçileri ek zam talebiyle eylemler yapıyorlar.
Belediye şirketlerinde çalışan taşeron işçiler, kadrolu olma mücadelesi veriyor.
ETF Tekstil işçileri gasp edilmek istenen haklarını almak için direnişlerini sürdürüyor.
Çeşitli fabrikalarda/işletmelerde, Asen Metal, Mas-Daf, Termokar, Sunny Atmaca Bilgisayar, Pulver Kimya vb. işçilerin sendikalaşma mücadelesi, çeşitli fabrikalarda/işletmelerde işten atılan işçilerin işe geri dönme mücadeleleri sürüyor.
Bu örnekler, hak almanın tek yolunun direniş olduğunu gösteriyor.
Görev bu örnekleri çoğaltmaktır.
Çaresiz değiliz!
Yaratan ve üreten biziz! Hayatı yaratan biziz!
Biz çalışmazsak, biz üretmezsek hayat durur!
Ezilmek, sömürülmek, yoksul olmak kader değil!
Ücretli köle olmak kader değil!
Çaresiz değiliz!
Çare kendi iktidarımız için mücadele etmekte. Çare bunun için bilinçlenmek ve örgütlenmekte. Çare dişe diş sınıf mücadelesinde!
Çaresiz değiliz!
Çare üretenlerin, yaratanların işçilerin, emekçilerin mevcut sistemi değiştirmesi ve kendi iktidarımızı kurmamızdadır.
Bu bir hayal değildir, bu bir rüya değildir. Bu gerçekleşebilir bir şeydir.
Çaresiz değiliz!
Yeter ki enginleri fethetme ruhuyla ve coşkusu ile hareket edelim. Yeter ki kısa süreli başarı uğruna, gerçek kurtuluş yolundan sapmayalım.
Çaresiz değiliz!
Yeter ki, gücün bizde olduğunu kavrayalım, örgütlenelim, sınıf mücadelesini bütün kötülüklerin kaynağı sermaye düzenine karşı yürütelim.
Çare işçilerin, köylülerin, emekçilerin, bütün ezilenlerin kendi iktidarında, halk iktidarındadır.
Çare devrimdedir!
Devrim ve sosyalizm mücadelesine dört elle sarılalım!
26 Ağustos 2022
Okumak için: