Kadınların çalışma ve sosyal hayata katılmasının sağlanması umurlarında değil!
Kreş-anaokulu yetki tartışması üzerinden bir kez daha iktidar dalaşı yürüyor!
İçişleri Bakanlığının valiliklere “mevzuata aykırı şekilde okul öncesi eğitim” veren belediye kreşleri hakkında işlem yapılacağını bildiren bir yazı göndermesi üzerine muhalefet ile iktidar arasındaki “kreş tartışması” günlerdir kamuoyunu oyalıyor. Muhalefet, öncelikle İstanbul’da olmak üzere belediyelerin açmış olduğu kreşlerin kapatılacağı, bu şekilde CHP’li belediyelerin engellenmek istediğini ileri sürüyor! İktidar, “yok öyle bir şey!”, biz “kreşleri değil, anaokulları”nı kastettik, “kreş adı altında” belediyeler Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkisinde olması gereken “anaokulları” açamaz diyor ve sözüm ona “usulsüzlük” ile mücadele ettiğini iddia ediyor. Gerçek şu ki, bir kez daha öncelikle kadınların çalışma ve sosyal yaşamıyla yakından ilgili bir sorun üzerinden iktidar dalaşı sürüyor!
CHP zamanında (2007’de) kendi açtığı davanın bir sonucu olarak Anayasa Mahkemesinin “Belediyeler okul öncesi eğitim kurumları açabilir” hükmünü iptal ettirmişti. Şimdi o dava sonucu muhalefetin ayağına takılıyor, iktidar “o silahla” öncelikle muhalefetin elindeki belediyeleri “vurmaya” çalışıyor.
İktidar “benim yetkimde, size açtırmam!” diyor. Aynı iktidar partisi, bilindiği üzere İstanbul belediye seçimleri yarışında “her mahalleye kreş” vaadiyle seçim kampanyası yürütmüştü! Şimdi mevcut kreşleri kapatma ve yenilerinin açılmasını engelleme peşinde.
İstanbul Belediye Başkanı kendi dönemlerinde açılan 65 kreş ile övünüyor. Kreş dalaşmasından oy potansiyelini artırmaya çalışıyor.
İnkâr etseler de her iki tarafın da trolleri iş başında… birileri.. tarikatlara kreş açtırıyor, bebeklerin başını bağlıyorlar… diye gürültü koparıyor, diğeri “LGBTİ öğretiyorlar”, “ahlaki çöküşe” çanak tutuyorlar, diye propaganda yapıyor. Ve bu tartışma içinde huzuru kaçan yine kadınlar oluyor. İstanbul’da “823 kapasiteli 65” kreş açılmış. Yüzbinlerin kreş ihtiyacı olduğu bir metropolde övünülen sayıya bakın! Tabii ki, “hiç yoktan iyidir!” Bunların da kapatılma veya yenilerinin açılmasının engellenme hamlesinin ise nasıl bir kötülük olacağı düpedüz ortada… Fakat “Buna da şükür!” ve “Hiç yoktan iyidir!” ile hiçbir sorunun çözülemeyeceği ve bir adım dahi ilerlenemeyeceği aşikârdır! 101 yıllık burjuva iktidarında gelinen yer ortadadır!
Durum bu kadar vahim iken, yürütülen “yetki tartışması” iktidarıyla – muhalefetiyle kamuoyunu oyalama ve oy potansiyelini artırma çabasından öte bir şey değildir. Kadınların (ve daha doğrusu: anne-babaların) elzem olmuş kreş ihtiyaçlarının karşılanması bunların umurunda bile değildir.
Talebimiz gayet açıktır: Bütün anne-babaların çalışma ve sosyal yaşama katılma imkânlarını sağlayacak bir toplumsal bakım hizmeti! Biz bunun adının ne olduğuna değil, anne-babaların ve yeni nesillerin sağlıklı ve zinde gelişmesine hizmet edip etmediğine bakarız.
30 Kasım 2024