Balıkesir’in Kareli ilçesinde faaliyette bulunan ZSR mühimmat fabrikasında 24 Aralık sabah saatlerinde meydana gelen patlamada 8’i kadın 11 işçi feci şekilde can verdi.
Yaklaşık 630 işçinin çalıştığı patlayıcı üreten fabrikada, verilen bilgiye göre patlama, kapsül üretimi yapılan ve en çok kadın işçilerin çalıştığı bölümde meydana geldi. Söz konusu kadın işçiler olunca, iş güvenliği önlemlerinin daha da yetersiz olduğunu, çalışma koşullarının daha da kötü olduğunu tahmin etmek zor değildir. Kadın işçiler hala erkek işçiye göre daha düşük ücret alırken, çok daha kötü koşullarda çalıştırılıyorlar.
Yaşanan bu işçi cinayetinin ardından İçişleri Bakanı’nın, Adalet Bakanı’nın, Valinin, Belediye Başkanının vs., yine her iş cinayeti sonrası o çok bilindik yalanlarını dinledik! Kusuru olan kişiler bulunup ortaya çıkarılacak, sonuna kadar gidilecek, sorumlulardan hesap sorulacakmış! Tabii yerseniz!
Göstermelik birkaç gözaltının ardından bir sonraki iş cinayetine kadar – eğer bu iş cinayeti basına yansımışsa – yapılacak aynı içerikteki açıklamalara kadar unutulup gidecektir…
Patlamanın tam olarak neden kaynaklandığı bilinmese de esas nedenin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. O da şu ki; daha fazla kâr hırsı uğruna alınması gereken iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, denetimlerin yetersiz olması, patronlara gerekli ceza ve yaptırımların uygulanmaması, göstermelik birkaç yaptırımın da patronlar açısından bir caydırıcılığının olmamasıdır.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz patlama ile ilgili yaptığı açıklamada, “çalışma ortamında olması gerekenden fazla miktarda patlayıcı bulunması, artan müşteri taleplerini yetiştirmek için üretim hızının artması, düzensiz ve emniyetsiz çalışma ortamı, soğuk hava koşulları nedeniyle olası ısıtıcı kullanımı gibi durumlar olabilir” değerlendirmelerinde bulunuyor.
Devletin her türlü imkân ve gücünü arkasına alan patronların almadığı iş güvenliği önlemleri yüzünden her yıl yüzlerce işçi hayatını kaybediyor. Gerçekten gerekli önlemler alınsa bu cinayetlerin yüzde 99 oranında önlenebilir olduğunu biliyoruz. İSİG verilerine göre 2024 yılının ilk 11 ayında 1872 işçi hayatını kaybetti. Bunların 7 tanesi çocuktu.
Kapitalistlere göre işçinin hayatının bir önemi yoktur. İş makinasının bir dişlisi olarak görülen işçi, kapitalistlere kâr sağladığı oranda değerlidir. Patronların “aynı gemideyiz, biz bir aileyiz” şeklindeki demagojisinin arkasında, daha fazla sömürü, daha fazla kölelik, kötü çalışma koşulları, düşük ücret, iş güvenliğinden yoksun çalışmak ve çalışırken ölmek vardır.
Sermaye sınıfının demagojilerine kanmamak, kapitalizme, sermaye düzenine karşı mücadele etmek, bunun için örgütlenmek, dün olduğu gibi bugün de en acil görevdir.
Kahrolsun sermaye düzeni!
27 Aralık 2024