Okumak İçin:
https://ydicagri.com/pdf/dergiler/isci/06-2021.pdf
DEVLET, MAFYA, SİYASET:
DEVLET ÇETELERİN KORUYUCUSU VE KOLLAYICISIDIR!
Mafya şeflerinden biri olan Sedat Peker yayınladığı videolar üzerinden açıklamalarını sürdürüyor. Açıklamaları/iddiaları devletin çetelerin iç içe olduğu gerçeğini bir kez daha gösteriyor.
Milyonlarca insan bir dizi film izler gibi Sedat Peker videolarını izliyor.
Sedat Peker’in açıklamaları yalnızca aysbergin görünen ucudur. Onun altında; sömürü üzerine, zulüm üzerine, baskı üzerine kurulu, köşe dönmeci, rüşvetçi, üçkâğıtçı, yiyici, namussuz bir düzen vardır.
Gelinen yerde Sedat Peker çetesi AKP/MHP iktidarının kontrolünden çıkmıştır. Kontrol altında olduğu dönemde, onlar için yararlı işler yapan Sedat Peker’i koruyan, koruma polisi tahsis eden bizzat kendileridir. O son kullanma tarihi dolduğu için “suç örgütlerine karşı mücadele” gösterisinin hedefi hâline gelmiştir. O’nun bildiklerinin bir bölümünü anlatmasının nedeni budur.
Bugün Sedat Peker çetesine karşı mücadele edilirken, aleni olarak Alaattin Çakıcı çetesi kullanılmaktadır. Çetelerin birbirini teşhir etmesi, birbirini yok etme savaşı, gerçekte egemen sınıfların iktidara hâkim olma savaşının yansımasından başka bir şey değildir.
Sedat Peker, gelinen yerde AKP/MHP iktidarından rahatsız olan güçlerin de iktidar mücadelesinin operasyonel bir parçasıdır.
Devlet çetelerle iç içe!
Burjuva devleti, burjuvazinin elinde işçileri, köylüleri, tüm emekçileri ezmek, sömürmek, baskı altına almak için kullandığı bir aygıttır. Burjuva devlet sömürücü sınıfın ortak çıkarlarını koruyan bir araçtır.
Faşist devlet polis, ordu, MİT gibi resmi devlet kurumları dışında, bir dizi gayrı resmi, doğrudan devlet görevlisi konumunda olmayan kişi ve kurumlarla da iç içe geçmiştir. Devlet, mafya çetelerini kullanırken, onlara da devletin bir dizi olanağını kullandırmaktadır.
Egemen sınıfların şu veya bu kesiminin oluşturduğu, devlet imkânlarından da yararlandırılan ve devletin “yasal olmayan” görevleri için kullanılan çeteler, yalnızca devlet için değil, devlet adına kendi cepleri için de çalışıyor, devlet imkânlarını kendi kişisel çıkarları için kullanıyor.
Yaşanılan gelişmeler açıkça şunu gösteriyor:
Devletin resmi güçleri, kimi sivil mafya çetelerini yararlı gördüğü sürece bunlara göz yumuyor, onları belli operasyonlarda kullanıyor, onlarla yan yana yaşıyor. Çetecilik, resmi devlet kurum ve görevlilerinin daha da yozlaşması için ortamı olgunlaştırıyor. Bu olgular sömürü üzerine kurulu bu düzende, hiç de şaşılacak, hayret edilecek şeyler değildir. Bunlar normal gelişmelerdir! Bunlar faşist Türk devletinin, tüm burjuva devletlerin de mantığı içindeki gelişmelerdir.
Çete savaşları devletin çürümüşlüğünü, kokuşmuşluğunu açıkça gösteriyor. Birbiri ardına yaşanan gelişmeler, Sedat Peker’in açıklamaları, devletin mafyayla/çetelerle iç içe geçtiğini doğruluyor. Devletin nerede bittiği, mafyanın ise nerede başladığı belli değil.
Mafyayı/çeteleri üreten bu sömürü sisteminin kendisidir. Mafya/çete gibi örgütler tıpkı patronlar gibi işçilerin, emekçilerin kanını emen, bu düzenden beslenen asalaklardır. Mafyanın/çetelerin patronlardan farkı özde değil görünüştedir. Görünüşteki bu fark mafyanın uyuşturucu, silah, kadın ticareti, insan kaçırma, insan öldürme vb. göze batan en pis işleri yapmasından oluşmaktadır. Çeteler geçmişte olduğu gibi bugün de demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde öne çıkan, göze batan insanların kaçırılması, kaybedilmesi, katledilmesi bağlamında devletin hizmetindedir.
Çeteler arasındaki görev paylaşımı azmettiriciler ile tetikçiler şeklinde bir görev paylaşımıdır. Burjuva devlet ve çetelerinden en çok zarar görenler işçiler, emekçiler, özgürlük ve demokrasi için mücadele eden devrimciler ve komünistlerdir.
“Temiz eller kampanyası”
AKP/MHP ile iktidar mücadelesi yürüten burjuva muhalefet “temiz toplum”, istiyor “temiz eller kampanyası” talep ediyor, devletin mafyadan temizlenmesini istiyor!
Sahtekârlık yapıyorlar!
Zira kendileri iktidara geldiğinde AKP/MHP’den farklı işler yapmayacaklar. Onlar da “yasal olmayan” işler için mafyayı/çeteleri kullanacaklar.
Devletin mafya/çetelerle ilişkisi, iç içe geçmiş olması olgusu yeni yaşanılan bir durum değil. Devletin kuruluşundan bu yana var olan bir durumdur.
AKP/MHP iktidarının mafyaya karşı mücadelesi ise sahtekârlıktan başka bir şey değildir. Mafya ve çeteler ile iç içe olanların, mafyaya karşı gerçek anlamda mücadele etmesi mümkün değildir. Bunların mafyaya karşı mücadelesi, en iyi hâlde “kullanma süresi dolmuş”, kontrolden çıkmış mafyatik örgütlerle mücadeleyle sınırlıdır.
Bu düzen baştan ayağa çürümüştür.
Rüşvet, yolsuzluk, yiyicilik sömürü düzeninin kaçınılmaz yol arkadaşlarıdır.
İşçilerin, emekçilerin ayağa kalkmasıyla, hakim sınıfların kirli düzenini yerle bir etmesiyle, devrimle temiz toplumun yolu açılacaktır.
Kurtuluş devrimde!
Burjuva sistemde devlet gerçek anlamda bir “adalet” sağlayamaz. “Hukukun üstünlüğü”, “yargının bağımsızlığı” gibi laflar “adalet”, adına, “hukuk” adına göz boyamak için söylenen laflardır.
Sömürü sistemi sürdüğü sürece, sermayenin çıkarlarını görev edinmiş devlet var olduğu sürece, gerekli gördüğünde cinayetler işleyecek veya işletecek, katilleri koruyacak, provokasyonlar yaratmak isteyecek, halkları birbirine düşürmek için ırkçılığı, milliyetçiliği, dini kullanacak, halkları birbirine karşı kışkırtmak/kırdırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
Bunlara dur demek işçilerin emekçilerin elindedir.
İşçiler, köylüler, emekçiler egemen sınıfların ortaoyununa seyirci olarak katılmak yerine, kendi kurtuluş davalarına sarılmalı, bilinçlenmeli, örgütlenmelidirler.
Devletin ve onların açık ya da gizli çetelerinin yeni provokasyonlar yaratmasını, cinayetler işlemesini engellemenin yolu bu cinayetlerin, provokasyonların, ırkçı-milliyetçi-dinci kışkırtmaların kaynağı olan kapitalist sistem ve onun devletinin devrimle ortadan kaldırılması gereklidir!
Gerçek anlamda “adaletin tecelli etmesi” için bu devletin yıkılmasının; kapitalist devletin kurduğu, koruyup beslediği her türlü çetelerin dağıtılmasının yolu devrimdir!
Mafyayı, çeteleri temizlemek için tek yol; faşist devletin işçilerin, köylülerin demokratik devrimiyle yıkılması yerine işçilerin, köylülerin devrimci demokratik iktidarının kurulmasıdır.
Mafyayı/çeteleri üreten kapitalist sistemdir!
5 Haziran 2021