Kuzey Kıbrıs’ta 23 Ocak 2022’de erken genel seçimler yapılacak.
Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin Kuzey Kıbrıs genel seçimlerine yönelik takındığı tavrı yayımlıyoruz. YDİ Çağrı
SEÇİM PLATFORMUNU ‘EGEMENLİK, ÖZGÜRLÜK ve BARIŞ’ İÇİN MÜCADELE PLATFORMUNA DÖNÜŞTÜRECEGİZ
Kıbrıs Sosyalist Partisi 23 Ocak 2022 tarihinde Kıbrıs’ın Kuzeyinde yer alacak olan genel seçime maalesef katılamayacaktır. Seçimlere katılmayışımız seçim sürecine karşı olmamızdan veya seçimleri boykot eden bir tavır içinde olmamızdan kaynaklanmamaktadır.
Tam tersine partimiz seçimleri, Kıbrıs ve uluslararası işçi sınıfının ve emekçi halkların çıkarlarını savunan ve koruyan parti politikalarımızın, Kıbrıs işçi sınıfına ve emekçi halkına tanıtılması açısından, önemli bir mücadele platformu olarak değerlendirmektedir.
Ortak vatanın ve halkın yeniden birleşmesinde, ülkemizin emperyalist sistemden koparak birleşik, özgür, bağımsız, demokratik, barış içinde bir ülke haline gelmesinde Kıbrıs halkının belirleyici bir aktör olarak siyaset sahnesine çıkmasının şart olduğu artık tarihsel olarak kanıtlanmıştır. KSP, bunu gerçekleştirmek için, her türlü platformda siyasi mücadelesini sürdürme kararlılığındadır.
KKTC parlamentosu Kuzey Kıbrıs’ta TC’nin yönetimindeki işgal rejiminin bir organıdır. Bu parlamentonun niteliğini teşhir etmenin yolu ondan kaçarak değil tam tersine onun üzerine giderek mümkündür. Bizzat bu zemin kullanılarak bu parlamentonun bir işe yaramadığını halkımıza göstermek ve kanıtlamak mümkündür. Ancak bugüne kadar bu parlamentoda yer alan partiler ve milletvekilleri, ister hükümette olsun ister muhalefette, bunu yapmamışlar, tam tersine halkımızı aldatmak, kandırmak ve işgal rejimini koruyarak, halkın gözünde meşrulaştırmak için, ülkemizin ve halkımızın bölünmüş yapısını kalıcılaştırmak için her şeyi yapmışlar ve yapmaktadırlar.
İşçi, emekçi, memur, üretici, dar gelirli vatandaşlarımız rejim sahipleri tarafından acımasızca sömürülmektedir.. Çevrenin tahribatı, ormanların, deniz kıyılarının, dağların yağmalanması, kısaca ülkenin açgözlü burjuvalar tarafından yağmalanması devam ediyor. KSP bu gerçekleri göstermek ve bu parlamentonun halkın sorunlarını çözemeyeceğini kanıtlamak için seçimleri kullanmak kararlılığındadır.
Kuzey Kıbrıs’ta yer alacak olan seçimlere katılamayışımızın iki temel nedeni mali kaynaklarımızın ve kadrolarımızın sayısal yetersizliğidir. İşçi ve emekçi kitleler, kendi siyasetlerini savunan, kapitalist sömürüye karşı işçi ve emekçi sınıfların kurtuluş mücadelesini veren Kıbrıs Sosyalist Partisine sahip çıktıkları, KSP’ye katıldıkları oranda KSP bu olumsuzlukları aşacaktır.
KSP’nin demokrasi anlayışı, sadece seçimler ve temsili demokrasi ile sınırlı değildir. Seçimler partimiz için, örgütlü kitlelerin desteği ile iktidara gelmemizin araçlarından sadece bir tanesidir.
Bizim demokrasi anlayışımızda, işçi sınıfı ve emekçi halk kitlelerinin tüm seviyelerde örgütlenmesi, demokrasinin tabana yayılması, halkın örgütlü ve demokrasi içerisinde kendi kendini yönetmesi prensibi vardır. Halka iletişim teknolojisinin olanakları sunularak halkın yürütme ve denetleme erkine doğrudan müdahil olduğu, doğrudan demokrasinin kitleler arasında yerleşmesi ve sonuçta halk kitlelerinin ülke yönetimine doğrudan katılımı vardır.
Emekçi halkın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, yani sağlık, eğitim, kültürel, sosyal, sanatsal, barınma, güvenlik, sportif, ulaşım, çevre vs. gibi yaşamsal alanlarda tüm vatandaşların en iyi, en süratli ve emekçi kitlelerin parasız yararlanabilmesi olanaklarının yaratılması vardır.
Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için, barışın gelmesi için, Güney ve Kuzey Kıbrıs’ta yasayan emekçilerin kardeşçe birlikteliği ve dayanışmasının sağlanması için mücadele vardır.
KSP, bu gerçekler ışığında, seçime katılan tüm partilerin Kıbrıs sorununa çözüm konusunda emperyalist çözüm planlarının ötesine gidememiş, teslimiyetçi partiler olduklarını göz önünde bulundurarak ve radikal sol gibi görünen parlamento dışı partilerin de ülkemizin kangren olmuş ulusal sorununa emperyalist güçler tarafından çizilmiş olan çerçevenin dışında bir çözüm seçeneği sunmayarak, diğer burjuva partilerinden kendilerini ayıramamış olmaları nedeniyle hiçbirine destek vermeyecektir. Bugün için pratikte yarar sağlamayacak olan boykot çağrısı yerine, secim ortamının politize ettiği kitlelerle, Kıbrıs’ta ‘Egemenlik, Barış ve Özgürlük’ için mücadeleyi yükseltmeliyiz. Partimiz solda olan tüm partilere, yıllardır ülkemizdeki emperyalist tahakküm ve işgalleri sadece seyretmekle kalmayıp, dolaylı olarak destek veren ve cesaretlendiren, emperyalist güçleri ve yerli işbirlikçilerini teshir etmek için, Egemenlik, Barış ve Özgürlük mücadelemizi yükseltmek için, aşağıdaki ilkeler çerçevesinde somut bir güç birliği önermektedir:
Ekonomi alanında:
1.Stabıl para birimine endeksli muhasebe sistemine geçilmeli.
2.Özel sektör işçilerine sendikalaşma ZORUNLULUĞU ve en az 5 isçinin çalıştığı her is yerinde toplu sözleşme HAKKI!
3.Asgari ücret en düşük memur maaşına endekslenmeli.
4.Bunları başarana kadar bankalara döviz bazında olan borçlar ve kiralar sabit bir kura endekslenmeli
Siyasi alanda:
1.Türkiye Kıbrıs Cumhuriyetine karsı TBMM’de aldığı savaş ilanını geri çekmeli.
2.Türk ordusu Kıbrıs’tan derhal geri çekilmeli.
3.Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri kaldırılmalı.
4.Garanti anlaşmaları iptal edilmeli, Yunan ve Türk alayları ülkelerine dönmeli.
Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak soldaki tüm parti ve örgütler, özellikle de boykot çağrısı yapan örgütlere çağrımızdır:
Kıbrıs sorununun çözümü ve barısın elde edilmesi için;
Ülkemizdeki emperyalist tahakkümü ve işgalleri hazmedip, emperyalistlerle işbirliği yapan, gerici, faşist Türk burjuvazisi ile aynı politikaları izleyerek çözümü, barışı ve de ülkemizin yeniden birleştirilmesini engelleyen yerli işbirlikçileri teşhir etmek için;
Asimilasyon tehdidi altında yasamaktan, sürekli, yoksullaştırılmaktan gına gelmiş halkımızın mücadele gücünü artırmak için;
gelin bu ortak ilke ve hedeflerle, hep birlikte ülkemizde Egemenlik, Özgürlük ve Barış için mücadeleyi yükseltelim.
Kıbrıs Sosyalist Partisi
Merkez Komitesi