Örgütleyicilerinden biri olduğumuz “Açlık, yoksulluk, baskı, savaş ve sömürü düzenine Artık Yeter İşçi Emekçi Mitingi” Kartal’da yapıldı.
Sağanak yağmura, soğuğa, fırtınaya rağmen İşçi Emekçi Mitingi gerçekleştirildi. Mitinge 400 civarında katılım oldu.
Miting alanına İşçi Emekçi Birliği’nin, “İşyerlerinde baskı, mobbing, tacize son vereceğiz!”, “Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, iletişim en temel insan hakkıdır. Ücretsiz olmalıdır!”, “Emekli maaşları yoksulluk seviyesinin üstüne çıkarılsın”, “Taşeron çalışma, işten atma yasaklansın. Herkese iş ve gelir güvencesi!”, “İşçi ve emekçilerden alınan dolaylı ve dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!”, “Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır”, “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “KHK’lar iptal edilsin”, “Eşit işe eşit ücret”, “Sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın”, “Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır” taleplerinin yer aldığı pankartlar asıldı.
Savarona Caddesi üzerinde toplanan kitle kortejler oluşturarak Kartal Meydanı’na yürüdü.
İşçi Emekçi Birliği bileşenleri “Açlık, yoksulluk, baskı, savaş ve sömürü düzenine artık yeter!” ortak pankart arkasında yerini aldı.
Yeni Dünya İçin Çağrı “Kriz, zam, yoksulluk işsizlik, savaş, yıkım: kapitalizm! Kapitalizmi yıkalım!” pankartı arkasında kendi korteji ile yürüyüşe katıldı.
Yürüyüş boyunca “Umut isyanda kurtuluş devrimde, sosyalizmde!, Halkların kardeşliği için tek yol devrim!, Faşizme ölüm tek yol devrim!, Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!, Kahrolsun erkek egemen kapitalist sistem!” vb sloganları atıldı.
Bütün kortejlerin alan girmesinden sonra, işçi sınıfının mücadelesinde hayatını kaybeden işçi-emekçiler için yapılan saygı duruşu ile miting başladı.
Mitingi örgütleyen kurumların ortak açıklaması okundu.
“Kapitalist düzenin krizi her geçen gün derinleşiyor. AKP-MHP krizin faturasını toplumun geniş kesimlerine fatura ediyor. Bizlerden alınan vergiler teşvik adı altında sermayedarlara aktarılıyor. Bu tam bir soygundur. Bu düzende soygun düzenidir. Emeğimizi çalanlar, hayatlarımızı yok edenler orta vadeli programla sömürü ve soygunu daha katmerli hale getirilmek istiyorlar.
Ne var bu programda? Sermaye için dikensiz gül bahçeleri yaratmak var. Doğal alanların talanı var. Emeğin yeni boyunduruklar altına sokulması var. Zengini daha zengin etmek var. İşçi ve emekçilere düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, kazanılmış hakların gasp edilmesi, her türlü örgütlülüğünün dağıtılması-işlevsizleştirilmesi, açlık, yoksulluk, sefalet, hayat pahalılığı ve sayamayacağımız çok şey var. Yeni Türkiye’de bizlere reva gördükleri bu. Biat eden, boyun eğen ilkel köleler olmamızı istiyorlar. Bizim bunlara itirazımız var. Onun için buradayız. Emeğimiz ve geleceğimiz için mücadeleyi büyüteceğimizi haykırmak için buradayız.”
“Baskı ve zorbalıkla ayakta kalan burjuvazi ve hizmetindeki AKP-MHP, kendi düzenlerinin yasalarını, anayasasını dahi hiçe sayıyor. Anayasa mahkemesinin kararına rağmen Cumartesi Anneleri aylarca saldırıya uğradı. Siyasi tutsaklar, Gezi tutsakları, avukatlar, gazeteciler keyfi olarak zindanlarda tutuluyor. Her gün devlet terörü tırmandırılıyor. Katiler ödüllendiriliyor, cemaatler ve çeteler korunup kollanıyor. Dinci, milliyetçi kışkırtıcılık yükseltilerek toplumda yapay ayrışmayı derinleştirmeye çalışıyorlar. Tüm bunlar milyonları korkuyla sindirerek mücadeleden uzak tutmak için yapılıyor. Onların, bizleri ayrıştırdığı yerden sınıf kimliğimizle daha güçlü birleşiyoruz ve birleşmeye devam edeceğiz. Düzenin efendilerinin korkularını her gün büyüteceğiz. Baskı ve zorbalık düzeninize artık yeter diyoruz.”
“Doğamız ve tüm türlü canlı yaşamı, emperyalist-kapitalist dünya düzeninin sayısız yıkıcı saldırılarıyla karşı karşıya. Bu saldırılar daha fazla kar ve hegemonya uğruna insanlığı büyük bir yok oluşa sürüklüyor. Bunun karşısında durabilecek ve son verebilecek tek güç örgütlü işçi sınıfıdır. Tüm toplumsal mücadeleci dinamikleri birleştirebilecek ve kapitalizme karşı güçlü bir mücadeleye dönüştürebilecek güç işçi sınıfıdır. Bizler bunun farkındayız. Dünyada artarak kendini gösteren işçi grevleri, direnişleri bu nedenle kapitalistlerin azgın saldırılarıyla karşılanıyor. Burjuvazi ve AKP-MHP iktidarı bu nedenle işçi ve emekçiler üzerindeki köleci boyunduruğu güçlendirmek için her türlü yolu deniyorlar. “Artık yeter” diyoruz. İnsanlığı yıkıma sürükleyen kapitalist düzeni tarihin çöplüğüne atmaktan, işçi sınıfı ve emekçilerin sosyalist iktidarını kurmaktan başka kurtuluş yolumuz yok. Gelecek güzel günler bizlerin emeği üzerinden yükselecek. Gelecek güzel günler işçi sınıfının ve sosyalizmin olacak. Bu bilinç ve kararlılıkla mitinge katılan tüm dostlarımızı, yoldaşlarımızı selamlıyoruz.”
Ortak açıklamanın okunmasının ardından direnişçi işçiler sahneye çıktı.
İBB direnişçisi Tülay Çal:
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 2 buçuk yıl çalışırken 9 ay önce yerinin değiştirildiğini, sözlü şiddete, mobbing ve baskıya rağmen dik durduğunu söyleyen Çal “İş kazası geçirdiğim dönemde, raporlu olmama rağmen hakkımda tutulan tutanakla işten çıkarıldım” dedi. Kapısını çaldığı tüm yetkililerin kendisinin başından savdığını dile getiren Çal, kazanana kadar mücadele edeceğini söyledi.
Sputnik Grevcileri adına yapılan konuşma:
24 gazetecinin sadece kendi hakları için değil tüm basın emekçileri için mücadele yürüttüğü hatırlatılan konuşmada, Sputnik’te TGS ile birlikte bir yıldır anayasal hak için mücadele yürütüldüğü anımsatıldı. 24 gazetecinin ekonomik nedenlerle işten çıkarıldığını ancak Türkiye’nin en pahalı konaklama yerlerinden Süzer Plaza’daki yöneticilerinin bu bahanesinin komik olduğu belirtilen konuşmada, ”Bugün 95. günündeyiz ama Sputnik gazetecileri için bugün Sputnik mücadelesi ömürlük bir mücadeleye dönüşmüştür” denildi.
Asır Plastik işçileri adına yapılan konuşma:
12 gündür direnişin sürdüğü, patronun kendilerini kandırdığını ve 120 işçinin mağdur olduğu belirtilen konuşmada, işçilerin maaşının, kıdem-ihbar tazminatlarının gasp edildiği vurgulandı. “İşçi hakları bu ülkede hiçe sayılıyor, kimse işçiye değer vermiyor. İşçinin sırtından geçiniyorlar ama ilk fırsatta işçiyi kapıya koyuyorlar.”
Ataşehir Belediyesi ATAPER işçileri adına yapılan konuşma:
“Mart 2023’te kamuda zorunlu emeklilik kalktığı halde Ataşehir Belediyesinin personel şirketi olan Ataper 27 Eylül’de bizleri çağırıp, ‘imzalayın emekli edeceğiz’ dediler. Emekli olmayacağımız söyledik. Bizi attılar. 2 Ekim’den bu yana yani 49. gündür Ataşehir Belediyesi önünde direniyoruz. Belediye şirketleri köle pazarıdır. Kamuda ucuz iş gücü ve güvencesiz çalıştırmanın aracı durumunda. Bizler işçilere 49 gündür bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bizler Ataşehir Belediyesi önünde, işimize geri dönene kadar devam edeceğiz. Diyoruz ki, birlikte olalım dayanışmaya çağırıyorum. Yanımızda olmanızı istiyoruz çünkü bu Türkiye’de ilk kez Ataşehir Belediyesinde denendi. Eğer işten atmalar başarılı olursa emin olun bugün İstanbul’un 39 ilçesinde yarın tüm Türkiye’de devam edecek. Onun için diyoruz ki kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
Emekliler adına yapılan konuşma:
“Emek ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz diyen biz emekliler olarak, bugün sizinle birlikte omuz omuza kol kola olmaktan, bu kavgayı, direnişi büyütmekten onur duyuyoruz. Biz emekliler olarak hiç değilse alacağımız az da olsa bir maaş var. Ama bizi bekleyen en büyük sorunlardan biri ev kiramızı karşılayamayacak bir ücretle sokakta yaşayacağız. O yüzden emek mücadelesinden emekli olunmaz. Sokaklarda, alanlarda, hakkımızı alana kadar birlikte tek yumruk mücadele etmenin zamanıdır.”
İçinde Yeni Kadın Dünyası’nın da bulunduğu Kadınlar adına yapılan konuşma:
“Bütün Dünya’yı saran ekonomik krizle birlikte; kadınlar iş hayatında güvencesiz koşullara mahkum ediliyor. İş yerlerinde karşılaştığımız sömürü ve mobbing artıyor. Eşit işe eşit ücret dahi alamazken kriz bahane edilerek işten çıkarılıyoruz.”
“Bizden çaldıklarınızı alacağız, korkun yine geleceğiz diyerek korku salan da biziz. Ceza olarak verdiğiniz ev hapsi için takılan kelepçeleri meydanlarda kıran da biziz, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğinizde Taksim’de barikatları aşan da biziz. Farplas’tan, Sinbo’dan, SML’den güç alıp; Agrobay’da, Sputnik’te, Corning’de direnen de biziz! Daha fazla baskı mı uygulayacaklar? Susmayız, korkmayız, itaat etmeyiz! Erkek egemen politikaları daha fazla mı teşvik edecekler? İsyan ederiz! Madem egemenlerin saldırıları var, bizim de kendi kurallarımızı koymak için sokaklarımız, meydanlarımız var! Direneceğiz, direneceğiz, daha fazla direneceğiz.”
Gençlik adına yapılan konuşma:
“Bu çürümüş sistemin yarattığı krizlerin faturası ise milyonlarca işçi ve emekçiye kesiliyor, bizler de gençlik olarak üzerimize düşen payı fazlasıyla alıyoruz.”
Sözde ücretsiz olan eğitimin her aşamasının, yemekhanesinden barınmasına, materyallerine kadar çok pahalı olduğunun altının çizildiği konuşmada üniversiteyi ticarethane, öğrenciyi müşteri gören politikalar sonucu her yıl yüz binlerce öğrencinin ya eğitimine ara verdiğine ya da tamamen sonlandırdığına dikkat çekildi.
“Okurken geçimimizi sağlamak zorunluluğu milyonlarca öğrencinin makus kaderi olmuş durumda” artık gençlerin yaşam haklarının da elinden alındığı vurgulandı. İntihara sürüklenerek katledilen öğrencileri, asansör düşmesi sonucu yaşamını yitiren öğrenciler hatırlatılarak, “Artık gelinen noktada okumak için gittiğimiz şehirlerde, kaldığımız yurtlarda, kampüs içerisinde, ihmaller sonucu katlediliyoruz” denildi.
Miting, çekilen halay ve sloganlarla sona erdi.
Mitingi örgütleyen kurumlar:
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Hareketi, Birleşik İşçi Kurultayı, DEV TEKSTİL, Dostluk ve Kültür Derneği, Halkların Demokratik Kongresi, İşçinin Kendi Partisi, Kaldıraç Hareketi, Komünist İşçi Hareketi (Söz ve Eylem), KÖZ, Proleter Devrimci Duruş, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası, Yeni Dünya İçin Çağrı.
Mitinge katılan kurumlar:
Limter İş Sendikası, Devrimci Demokrat Sendikal Birlik, Emekçiler Dayanışması, Ekmek ve Onur, Devrimci Partili İşçiler, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Emekçi Hareket Partisi, Emekliler Dayanışma Sendikası.
19 Kasım 2023