Bileşeni olduğumuz İşçi Emekçi Birliği, 11 Aralık’ta başlayacak 2024 asgari ücreti belirleme oyununa yönelik İstanbul Tophane’de bulunan Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde eylem gerçekleştirdi.
5 Aralık’ta yapılan eylemde “İnsanca yaşama yetecek asgari ücret için mücadeleye” yazılı pankartın yanı sıra İşçi Emekçi Birliği ve bileşenlerin flamaları taşındı.
Eylem boyunca “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!, Asgari değil insanca yaşam!, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!, Sefalete teslim olmayacağız!” sloganları atıldı.
Eylemde okunan İşçi Emekçi Birliğinin açıklaması şöyle:
İNSANCA YAŞAMAYA YETEN ASGARİ ÜCRET İÇİN MÜCADELEYE!
Ücretli kölelik düzeninde milyonlarca işçi, emekçi adına asgari ücret dedikleri sefalet ücretine mahkûm ediliyor.
Asgari ücret hepimizi ilgilendiriyor. Toplu İş Sözleşmeleri asgari ücret temel alınarak yapılıyor. Kıdem Tazminatı Tavanı asgari ücrete göre belirleniyor. Asgari ücret temel alınarak ücretlere zam yapılıyor.
Her yıl Aralık ayında sermaye, devlet ve sendika ağaları birlikte asgari ücreti belirleme oyunu oynuyor.
Hükümet patronlar ile birlikte asgari ücret miktarını belirliyor. Komisyon toplantılarına, güya işçileri temsilen katılan Türk-İş’li sendika bürokratları danışıklı bir tutum sergiliyor.
Hayatı, zenginliği yaratan bizlerin çalışma ve yaşama şartları giderek kötüye gidiyor. Ücretler erimeye, alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Cebimize giren para miktar olarak artsa bile, enflasyon kısa süre içinde artışı alıp götürüyor. Yoksullaşıyoruz. Enflasyon, işsizlik artıyor.
Geçinemiyoruz!
Geçerli olan asgari ücret İstanbul’da bir kiraya yetmiyor. Yenisi de yetmeyecek! Geçinemiyoruz! Barınamıyoruz! Asgari ücret ile geçinmek mümkün değil. Her hanede birkaç kişi asgari ücret ile çalışmak zorunda kalıyor.
Elektrik, su, doğalgaz, iletişim, ulaşıma sürekli zam geliyor. Zam yağmuru altında kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. “Kriz var, bekleyin, geçecek, az kaldı, enflasyonu tek haneye indireceğiz, enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek bizleri sürekli oyalıyorlar. Yalan söylüyorlar. Krizin yükünü biz işçilerin, emekçilerin sırtına yıkmaya çalışıyorlar. Dolaylı vergileri, KDV’yi, harçları artırdılar. Ocak 2023’te yaklaşık yüzde 22 olan ücretliler üzerindeki vergi ve kesinti yükü 2023 Ağustos ayında yaklaşık yüzde 30 oldu.
Kriz sadece bizim için var. Sermayedarlar, holdingler, bankalar için kriz yok. Onlar kârlarını sürekli bizim sırtımızdan katlıyorlar.
Bu soygun düzenine artık yeter! İnsanca yaşamak istiyoruz!
Bizler ayağa kalmazsak, sokağa çıkmazsak, mücadele etmezsek, her zaman yaptıkları gibi krizin yükünü bizim sırtımıza yıkacaklar.
Yoksulluk sınırı Kasım 2023 dönemi için 45.686 TL’dir. Açlık sınırı ise 14.025 TL’dir. Mevcut asgari ücret 11.400 TL açlık sınırının altındadır.
Asgari ücret yoksulluk sınırının altında değil üstünde olmalıdır.
Geçmiş dönemde hükümet kriz, yüksek enflasyon sebebiyle asgari ücrete yılda iki defa zam yapmak zorunda kalmıştı. Seçimlerden sonra Hazine ve Maliye Bakanı yapılan Mehmet Şimşek “yüksek maaş zamlarının enflasyonu tetiklediğini” belirterek yılda bir asgari ücrete zam yapılacağını açıkladı.
Açlık sınırı altında kalan asgari ücrete zam enflasyonun yükselmesinin sebebi değildir. Enflasyonun asıl sebebi burjuva iktidarın sermaye yararına izlediği ekonomik siyasettir. Holdinglerin, sermayedarların vergi borçları silinirken, onlara teşvik üzerine teşvik verilirken, işçiler, emekçiler söz konusu olunca bütçe dengesi, enflasyon, cari açık akıllarına geliyor. Çünkü sermaye yararına çalışıyorlar. Sermayenin çıkarlarını gözetiyorlar. Onlar için önemli olan hizmet ettikleri sermayenin çıkarlarıdır.
Burjuva muhalefet ise iktidara gelseydi sorunlarımızı bir çırpıda çözeceğini iddia ediyor. Bunlar iktidar olsalardı, işçi-emekçilere reva görecekleri maaşları biz belediye işçilerinden, belediye uygulamalarından biliyoruz.
Asgari ücrete mahkûm değiliz!
Biz işçiler-emekçiler kendi kaderimizi kendi ellerimize almadığımız sürece, bizim adımıza alınacak kararlarda söz sahibi olmamaya devam ederiz. Söz sahibi olmak istiyorsak, adımıza karar alınmasını istemiyorsak; mücadeleyi ellerimize almalı, haklarımız için mücadele etmeliyiz.
Bizim adımıza asgari ücretin belirlenmesi oyununa son vermeliyiz! Asgari ücreti belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu bizi temsil etmiyor. Birilerinin bizim adımıza karar vermesine, bizleri sefalete mahkûm etmesine izin vermeyelim, geleceğimize sahip çıkalım.
Mücadele ile kazanabiliriz!
*Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, iletişim, en temel insan haklarıdır insanî ihtiyaç kadarı ücretsiz olmalıdır!
*Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!
*Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır!
*İnsanca yaşanabilir bir ücret!
*Herkese insanca yaşamaya yaraşır barınma hakkı!
*İşçi ve emekçilerden alınan dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!
*Asgari ücret görüşmeleri canlı yayınlansın!
Sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı greve çıkan ve direnen işçiler izlenmesi gereken yolu gösteriyor. Asgari ücret oyununu bozmanın, insanca çalışma ve yaşam koşulları elde etmenin yolu işçi sınıfının birliğinden, fiili-meşru mücadelesinden geçiyor.
İnsanca yaşamak istiyoruz!
Biliyoruz ki kapitalizm sömürü, baskı, savaş, işsizlik, yoksulluk, doğa talanı, iş cinayetleri vb. demektir. Mücadele ederek, örgütlenerek çalışma ve yaşama şartlarımızı iyileştirebiliriz. Ancak bu yetmez!
Kapitalizm ücretli emek sömürüsüne dayanır. Kapitalizmde işçiler, emekçiler ücretli kölelerdir.
Ücret köleliğine son vermek için kapitalizmi yıkmak gerekir. Bu sebeple ürettiğimiz artı değerden daha fazla pay almak, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için mücadeleyle elde edeceğimiz her kazanımı ücretli kölelik düzenini ortadan kaldırma mücadelesinin bir parçası olarak yürütmeliyiz. İnsanca yaşamak ancak üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin kaldırılacağı sosyalizmde gerçeklik haline gelecektir. Açlığa, yoksulluğa mahkûm değiliz. Patronların sürekli büyüyen zenginliklerinin yaratıcıları bizleriz. Yaratan ve üreten bizleriz. Gücümüzün farkına varalım, örgütlenelim!
İşçi ve emekçileri İnsanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelmeye, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalist düzeni yıkma, işçi-emekçilerin kendi iktidarını kurma mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.