Yüksek yargının iki kurumu olan Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yetki tartışması, yargı krizi sürüyor.
Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez “hak ihlali’” kararı vermesine rağmen, davaya bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın yeniden Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi dosyayla ilgili “Anayasa Mahkemesi’nce verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığı” kararı verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında AYM için “Yeniden yargılama yap, durma kararı ver ve ilgili hükümlüyü tahliye et” şeklinde adeta emir ve talimat verircesine karar verdiği hususu da dikkat çekici bulunmuştur.” İfadesini kullandı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararına bir kez daha uymadı.
Yürüklükte olan Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi’nin kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Kâğıt üzerinde Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Bağlayıcılık yer yer kâğıt üzerinde kalmakta, uygulama Can Atalay somutunda olduğu gibi farklı olabilmektedir.
Türkiye’de burjuva anlamda hukuk rafa kaldırılmıştır.
Hukuk adına uygulanan hukuksuzluktur. Hukuk denen şey guguktur.
Bu guguk sistemi içinde savunulacak bir şey yoktur! Görev bütün kurumları ile guguk sisteminin koruduğu burjuva devleti yıkmak için mücadele etmektir.
Sınıflı bir toplumda sınıflar üzeri, tarafsız, toplumun bütün sınıflarından, katmanlarından tüm bireylerine karşı eşit davranarak adalet dağıtan bir hukuk olmaz.
Kapitalizmde burjuva hukuku egemendir. Hukuk esas olarak burjuvazinin işçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki diktatörlüğünün bir aracıdır. Burjuvazinin yasalarla da garanti altına alınmış iktidarını sürdürmenin, ona yasal meşruiyet görüntüsü vermenin bir aracıdır. En ileri burjuva demokrasisinde bile, burjuva hukuku işçi sınıfı ve emekçiler karşısında burjuvazinin haklarını savunur.
Başta Can Atalay olmak üzere, gezi tutuklularına, devrimci ve Kürt/yurtsever tutsaklara özgürlük!
3 Ocak 2024